Doğu Anadolu Bölgesinin Yukarı Fırat Bölümündeki Tunceli, geçmişten bugüne kadar Anadolu’nun en dikkat çeken şehirlerinden biri olarak tarih sahnesine adını yazdırdı. Uzun yıllar boyunca farklı bir kültürün devamlılığı olan kent, aynı zamanda Türkiye’de Komünizmin kendini gösterdiği tek yerdir. Muhteşem bir tarihin ve kültürün yıllar boyunca süregeldiği Tunceli, tüm farklılıkları ile beraber ülkemizde görülmesi gereken yerlerin başında gelir.

Munzur Vadisi içinde yüzyıllara dayanan çeşitli insan yaşantılarına ev sahipliği yapan bölge, farklı medeniyetlerin bir araya gelmesi sonucunda bugün zengin gastronomi kültürüne de sahiptir. Yöresel lezzetleriyle dikkat çeken kent , daha önce tanık olmadığınız mutfağı ile de yerli ve yabancı turistleri memnun eder.

Munzur Dağlarının Arkasındaki Efsane
Munzur Dağlarının Arkasındaki Efsane

Tunceli’ye genel olarak bakıldığında şehir; ülkemizin inanç turizmine yatkın camileri, doğal güzellikleri ile öne çıkan şelaleleri, milli parklı, vadileri ve termal turizmin aktif olduğu kaplıcaları ile beğeni toplar. Ülkemiz genelinde ender görülen bitki ve hayvan türlerine sahip kentte bunların geneline Munzur Vadisi Milli Parkında rastlanır. Oldukça geniş bir alana yayılı olan milli park Tunceli’de görülmesi gereken yerlerin başında gelerek, şehri diğer yerleşimlerden ayırır. Balıkçılık, piknik, avcılık, kamp, doğa yürüyüşleri ve rafting gibi faaliyetler için uygun bir coğrafi koşula sahip olan bölge adrenalin dolu anlar yaşatır. Vadinin içinde ülkemizde pek sık karşılaşmadığımız domuz, kurt ve ayı gibi vahşi hayata tanıklık edebilirsiniz.

İlginç tabiatının yanı sıra farklı uygarlıklar döneminde üzerine oldukça düşülen önemli bir kesişim merkezi olması itibarıyla da bir hayli dikkat çekmeyi başaran Tunceli, aynı zamanda önemli savunma kaleleri ile de hayranlık uyandırır. Bunların arasında ilk göze çarpan  Mazgirt Kalesidir. Şehrin Mazgirt ilçesindeki kale milattan önce 4. yüzyılda Urartular tarafından yapıldı. İlçenin tamamını görebileceğiniz bir yüksekliğe sahip olan kaleyi diğer yapılardan ayıran en önemli özelliklerinden biri belli uygarlıklar tarafından mağara ve sığınma amacı ile de kullanılmasıdır. Kaleye ulaşmak için öncelikle bir mağaraya girilir. Ardından ise 40 basamaklı taş merdivenler sizi karşılar. Yapı çeşitli saldırılara karşı koymak amacı ile dönem şartlarını net bir şekilde taşır. Aynı zamanda kale içindeki yel değirmenleri de sıra dışı bir görüntü sergiler.