Eşsiz doğa manzarası, bol oksijlenli havasıyla, Kaz Dağları’ndan esen mis gibi kekik kokulu rüzgarıyla, deniziyle, Ege’nin başlangıç noktası olan Küçükkuyu aynı zamanda sanatın, kültürün ve uygarlığında önemli bir merkezidir.

Küçükkuyu, köyleriyle ve yemyeşil doğasıyla dikkat çeken bir yerdir. Yeşilyurt ve Adatepe Köyü en çok ilgi gören köyleridir. Küçükkuyu denince akla mitoloji gelir. Burada Afrodit ve Hermes aşk yaşamıştır. Paris, Helena’ya olan aşkını burada ilan etmiştir. Deniz ürünleri, şifalı suları, taş yapıları ve zeytin ağaçlarıyla büyüleyici bir atmosfere sahip. Balık tutmayı sevenler içinde küçük bir balıkçı limanıdır. Burada üretilen zeytinyağlarının asidi düşük ve özel bir kokusu vardır.

Buradaki köyler Rum ve Türk kültürünün izlerini taşıyan ve Kültür Bakanlığı tarafından korunmaya alınan köylerdir. Burada semiz otu, indibağ, evegömeci, acıfiliz, labada, gelincik ve arapsaçı gibi yenilebilir bitkiler yetişiyor.

Buranın en popüler yeri Altar’dır. Sunak anlamına gelmektedir. Zeus, Troy ve Akha’lar arasında yaşanan savaşı bu sunaktan izlemiştir. Altarın altında büyük bir oda bulunuyor burası su sarnıcı olarak kullanılıyormuş. Buraya Zeus Mağarası deniyor. Burada Zeus Hera’ya aşık olmuştur. Edremit Körfezi’ne bakan bir manzarası vardır. Altarın yanında Çanakkale Savaşı’na katılmış olan Erdem Dede’nin mezarı vardır.

Küçükkuyu’nun sularının şifalı olduğunu ilk keşfeden ise Afrodit’tir. Cüzzam hastalığına yakalanan Afrodit’i Zeus evden kovar. Afrodit’te Kaz Dağları’nda gezer ve bir kurdun mağaraya girdiğini görür ve onu takip eder. Afrodit mağaraya giderek bu suya girer. Suyun sıcaklığı 43 derecedir ve PH değeri 7 dir. Afrodit bu suda iyileşir ve eski güzelliğine kavuşur. Zeus onu tekrar çağırır ancak gitmez. Bu rivayet nedeniyle Afrodit Kaplıcaları bulunmaktadır. 5 kişilik havuz ve 5 tane küvetli banyo odası yer almaktadır. Zeytin ve meyve ağaçları arasında huzurlu bir şekilde şifalı sularda yüzmenin keyfini yaşayacaksınız.

Buraya gelmişken mutlaka Mıhlı Çayı’nı görmelisiniz. Mıhlıçay’da Rumlardan kalma bir değirmen ve Roma döneminden kalma kemerli bir köprü bulunuyor. Dilerseniz arkadaşlarınızla birlikte çadır kampı yapabilirsiniz. Trekking, yürüyüş gibi doğa sporlarını yapabilirsiniz.

Buraya gelmişken mutlaka Kadırga Koyu’na gidip yüzmenin ve güneşlenmenin keyfini yaşayabilirsiniz. Burada konaklamanız için tesisler ve yeme-içme ihtiyacınızı giderebileceğiniz mekanlarda bulunuyor.

[insert page=’canakkalede-yapilacak-seyler’ display=’content’]