Karadeniz’in en şirin kasabalarından biri olan Amasra, yazı ayrı, kışı ayrı bir güzelliğe sahiptir. Geçmişi 3000 yıl öncesine dayanan şehir Batı Karadeniz’in en güzel noktalarından biridir. Bartın’ın bu tatlı ve sevimli ilçesi Amasra, özellikle yaz aylarından itibaren keşfedenlerin uğrak yeri haline gelir. İlk ziyaretten itibaren binlerce kişinin hayranlığını kazanan Amasra, o kartpostallık görüntüleri ile herkesi büyülemeyi başarıyor.

Eski konakların bugün hala kendini gösterdiği şehir, tarihle bütünleşmiş bir atmosfer içindedir. Yüzyıllar boyunca dünyanın çeşitli uygarlıklarının önemli bir merkezi olarak varlığını devam ettiren kent, bugün özellikle batı medeniyetlerinin yanı sıra Roma ve Bizans izleri ile yüklü bir kültürel değere sahiptir. Bunun neticesinde ise şehrin pek çok yerinde kendini gösteren müzeler, anıtlar, taş yapıtlar ve köprüler direkt olarak dikkat çeker.

Doğanın İçindeki Kasaba
Doğanın İçindeki Kasaba

Mağaraları, gölleri, evleri, plajları, mistik çarşıları, adaları ve anıtları ile Amasra…

Roma İmparatoru Cladius döneminde yol genişletme ağının bir parçası olarak yapılan Kemerdere Köprüsü şehrin sembolü olarak karşımıza çıkan eserlerin başında gelir. Amasra’ya 3 kilometre uzaklıktaki Cevizlik Vadisi içinde olan bu köprü bugün tamamen orman içinde kalması ile şehrin görünümüne hoş bir katkı sağlar. İki ayağı da yeşillik arasına oturtulan kayalıklar üzerinde bulunan Kemerdere Köprüsü Roma ile Pontus arasındaki savaşlarda 7 askerin mızraklarla yaptıkları mücadeleyi betimler. Bunun en büyük göstergesi ise yapının üzerinde bulunan kabartmalardır. Hemen yanında bulunan taş evler ile beraber oldukça hoş bir görüntü çizen köprü, tarihte Roma döneminin önemli yerleşimlerinden biri olarak bilinir. Burası asırlar boyunca o dönemlerden günümüze kadar ulaşan nadide yapılar arasındadır. Aralarında 1 kilometre bulunan Amasra Kuşkayası Yol Anıtına giden yolun oldukça keyifli olduğu görülen bölge aynı zamanda tabiat yürüyüşü içinde sıklıkla tercih edilir. Binlerce yıl önceden günümüze kadar taşınan bir tarihin ayaklanmasını sergileyen Kemerdere Köprüsü aynı zamanda taşıdığı kültürel değişim ile de turizm rotalarının vazgeçilmez bir ayağıdır. Bilhassa yaz aylarında muhteşem görüntülere sahne olan bu harika bölge doğası ile Amasra’ya geldiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında gelir.