Milyonlarca yıla hükmeden önemli bir yerleşim olan İstanbul, Avrupa ve Asya kıtalarını birleştiren bir konuma sahiptir. Bu avantajı ile beraber bugün global anlamda oldukça stratejik bir önem taşıyan kent, aynı zamanda dünyanın sayılı ticaret merkezlerini ve kavşak noktalarını da ifade eder. Metropol olmasının yanı sıra tam anlamıyla bir doğa harikası da olan İstanbul, sahip olduğu çeşitli özellikleri neticesinde farklı uygarlıkların gözde merkezleri arasında yerini aldı.

Günümüze ulaşana dek üç büyük imparatorluğa başkentlik yapan kadim şehir, bugün bu uygarlıkların hepsinin tarihi ve kültürel hazinesi ile merak uyandırır. Çeşitli beyliklerin doğuşunda ve dünyaya açılmasında önemli bir yer edinen İstanbul, aynı zamanda tüm bu tarihsel serüvenine eş olarak dünyanın önde gelen lezzetlerini sembolleyen bir gastronomiye de ulaştı.

Osmanlı'nın İlk Eserlerinden; Rumeli Hisarı

Osmanlı’nın İlk Eserlerinden; Rumeli Hisarı

Baştan sona tarihle bütünleşen kent, yılın dört mevsimi de birbirinden güzel kent manzaraları ile görenleri kendine hayran bırakıyor. “Boğazkesen” adı ile de bilinen Rumeli Hisarı bugün şehrin en ünlü simalarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Marmara Denizinin muhteşem manzarasına karşı kurulu olan yapı, tıpkı bir masal şatosunu andıran görüntüsü ile yüzyıllara meydan okuyor.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethi esnasında Karadeniz üzerinden Bizans’a gelebilecek yardımları önlemek amacı ile inşa ettirdiği Rumeli Hisarı, tam olarak 90 günde yapıldı. Üç büyük kuleye, Osmanlı’nın dünyaya açılmasını kanıtlayan surlara sahip olan Hisar, boğazın her iki kısmının da birbirine en yakın olduğu yerdir. Sarıyer’in muazzam bir parçası olan Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarının tam olarak karşısında bulunuyor.

Boğazdan gelen gemilerin kontrol altına alınmadıkça fetihin güç bir hal almasının anlaşılmasının sonucu olarak inşa edilen Hisar, bugün tüm bunların ötesinde görenleri kendine hayran bırakan duruşu ile turizmin kalbidir. Yapımında İstanbul içindeki harap olan Bizans mimarilerinin taşlarının kullanıldığı eser kuzeyden güneye 250 metre, doğudan batıya ise 125 metre uzunluğa sahiptir. Dağ Kapısı, Dizdar Kapısı, Hisarpeçe Kapısı ve Sel Kapısı olmak üzere 4 ana kapının bulunduğu Rumeli Hisarı aynı zamanda “Mezarlık” olarak adlandırılan tali bir kapıya da sahiptir.