Büyük Meclis Binası, Sivas Kalesi, Divriği Ulu Cami gibi tarihi ve kültürel eserleriyle, Hititlilerden, Urartulara ve Selçuklulara kadar bir çok medeniyetin izlerini taşıyan Sivas’ta gezip, görebileceğiniz bir çok yer bulunuyor.

Sivas denince akla son zamanlarda yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi gören Hobbit Köyü geliyor. Sivas bol oksijlenli, temiz havası, suyu ve şifalı kaplıcaları, kanyonları, şelaleleri, ırmaklarıyla son yıllarda gezgincilerin tatil destinasyonu arasına girmeyi başarmış.

Sivas'ın Tarihi ve Mistik Köyü
Sivas’ın Tarihi ve Mistik Köyü

Sivas Zara’ya bağlı olan Büyükköy’ün ise kuruluşuna yönelik ilginç bir yaşanmışlık söz konusu ya da hikaye diyelim. Burada eski dönemlerde Bizanslılar ve Ermeniler yaşarmış. Bu yüzden köyde savaş ve çatışma olmuş. Battalgazi burada savaşmış ve gizlenmiş aynı zamanda bir çok askerin burada şehit düştüğü söylenir. Köyün kuruluş hikayesi ise Tunceli Ovacık’a bağlı Büyükköy’e kadar uzanıyor. Tunceli’nin Büyükköyü’nde iki oğluyla yaşayan Meryem Caferoğulları bazı nedenlerden dolayı burayı terketmek zorunda kalmış ve Sivas’ın Zara ilçesine gelerek uzun bir yolculuğun ardından bu köye yerleşmiş. O dönemlerde köyde kimse yaşamıyormuş. Çocuklarının çocukları olmuş buraya babaannelerinin geldiği köyün adını vermişler yani Büyükköy. Köyün gelişip, kalkınmasında ise Meryem Caferoğulları’nın torunlarından Ali Caferoğulları’nın etkisi büyük… Buraya gelen herkese kucak açıp, her konuda yardımcı olmuşlar.

Köyün mezarlığında gezdiğinizde dikkat çeken şey ise Ortaasya Türk kültürünün izlerini taşıyan eski mezar taşları.. Taşların üzerinde ki ay ve yıdız, koç…vb figürler Ortaasya Türk Kültürü’nün yanı sıra inanç olarak da Alevi-Bektaşi ve Ahilik kültürünün özelliklerini taşıyor. Benzer mezar taşlarını Balıkesir Tahtakuşlar Köyü’nde görmeniz mümkün…

Büyükköy’de ilginç olansa ibadethanenin olmaması bunun nedeni ise hane halkının az olması ve yaz sezonunda köyün kalabalık olması. Ancak buradaki köylüler ibadetlerini doğada ve evlerinde yapmayı seviyor. Bu da Ortaasya Türk kültürü geleneklerinin en güzel örneği diyebiliriz.

Köyün en çok sevilen yeri ise Ulu Göl denilen etrafı sazlıklarla ve bodur ağaçlarla çevrili mavi gölünün olması. Köy halkı ve çevre illerden bir çok kişi buraya gelip piknik ve mangal yaparak güzel zamanlar geçirebiliyor. Ancak gölün etrafında doğallığını bozmadan, betonlaştırmadan bir kaç şadırvan ve peyzaj çalışmasının yapılması gerekiyor. Gölün etrafında çadır kampı yapılabilecek uygun alanlarda mevcut. Şayet bu köye çadır kampı yapmak için gelirseniz köylülerden yana çok şanslı olacaksınız diyebilirim. Her konuda size yardımcı olabilecek derecede hümanist bir kimliğe sahipler. Hatta onlarla kültür, sanat, siyaset, felsefe gibi konularda derin sohbetlere bile girebilirsiniz. Buradaki evlerde mutlaka okuyabileceğiniz bir kitap bulabilirsiniz.

Köyde bulunan eski okulda ise cenaze törenlerinde yemek yapılıp dağıtılıyor, köylüler burada oturup sohbet ediyorlar. Ancak bana kalırsa burayı güzel bir kütüphaneye çevirmek iyi bir fikir olabilir. Aynı zamanda susuzluğun yarattığı etki nedeniyle toprakta bir kuraklaşma söz konusu bu yüzden TEMA’ya başvurup bazı alanların ağaçlandırılması yapılması gereken önemli eksikliklerden biri gibi görünüyor.

Büyükköy manzara olarak ilkbaharda farklı bir ekolojik güzelliğe bürünüyor diyebiliriz. Tarlalar kırmızı gelinciklerle, lavantalarla, papatyalarla dolarken, dağlarda kekiklerin kokusu bütün köyü sarıyor. Köye yakın bulunan bir bölgede ise tuz gölü bulunuyor ilçenin tuz ihtiyacı buradan karşılanıyor. Bunun yanı sıra köyün girişinde bulunan oyuk mağaralarda ise köylüler mangal ve piknik yapıyor.

Köyde bulunan Geyik Baba denilen asırlık ağacın altında Battal Gazi’nin yolluğunu yediği, dinlendiği ve uyuduğu söylenir. Bu yüzden burası köylüler tarafından ziyaret yeri olarak kabul edilmiş. Buraya gelip dua edip, lokma dağıtırlarmış. Günümüzde bu dini gelenekler devam ediyor.

Yaz aylarında Sivas’ın köylerine doğru akın olmasının nedeni ise havasının serin ve temiz olması. Koah, bronşit, astım gibi üst solunum yolu hastalıklarına iyi gelen bir havası var. Sabahları serin, öğlenleri kavurucu sıcağı olan köyün akşamları ise soğuk oluyor yani ceket ya da montla yürüyüş yapmanız sizin açınızdan iyi olacaktır.

Şayet yolunuz yaz mevsiminde Sivas Zara Büyükköy’e düşerse eğer mutlaka yanınızda bir teleskop getirmenizi tavsiye ederiz. Çünkü akşamları gökyüzündeki yıldızlar başınıza düşecekmiş gibi yakın ve belirginler, bir o kadar da parlak…

[insert page=’sivasda-yapilacak-seyler’ display=’content’]