TatilCity.NETTatilCity.NET

Şanlıurfa Gezi Rehberi

Şanlıurfa Gezi Rehberi

Şanlıurfa Gezi Rehberi


Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Şanlıurfa, 18 bin 765 kilometrekarelik yüzölçümü ile Türkiye’nin yedinci büyük ilidir. Doğuda Mardin, batıda Gaziantep, kuzeyde Adıyaman ve Diyarbakır, kuzeybatıda Diyarbakır, güneyde de Suriye ile komşu olan ilin deniz seviyesinden yüksekliği kent merkezinde 518 metredir. Şanlıurfa’nın büyük oranda ova ve düzlüklerden oluşan arazi yapısının yüzde 60’ı plato, yüzde 22’si dağlık, yüzde 16’sı ova ve yüzde 1’i aşkın bir bölümü de yaylalıktır. İlin güneyinde Harran, Suruç ve Viranşehir ovaları bulunurken, Karacadağ bin 938 metre yüksekliği ile en yüksek noktadır. Adıyaman ve Gaziantep’le doğal sınırı meydana getiren Fırat Nehri, ilin en önemli akarsuyudur. Ayrıca Şanlıurfa’nın batısında ve kuzeybatısında bulunan Karkamış, Birecik ve Türkiye’nin en büyük gölü olan Atatürk baraj gölü vardır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin hakim iklimi olan karasal iklim Şanlıurfa’da da tipik bir şekilde görülür. Kış ayları oldukça soğuk, yaz ayları ise çok sıcak ve kurak yaşanır.

Şanlıurfa’nın endemik bitki ve hayvanları…

Doğal bitki örtüsü açısından pek zengin olmayan Şanlıurfa’da yaz sıcakları ve kuraklık doğal bitkilerin gelişmesine engel oluşturmaktadır. Genelde step olan arazi yapısı, ilkbahar aylarında yağışlarla yeşeren az miktardaki ot topluluklarına sahip olur. Ancak yaz aylarında yaşanan sıcaklık ve kuraklık nedeniyle bu ot toplulukları erkenden yok olur. Bu bitkiler ağırlıklı olarak papatya, çiğdem, gelincik, devedikeni, yaban buğdayı, sarıçiçek ve kekiktir. Çoğunlukla akarsu boylarında rastlanan ağaç toplulukları ise kavak ve söğütlerden oluşur. Karacadağ ve Halfeti bölgesinde kısmen meşe, alıç, palamut topluluklarını görmek mümkündür. Tektek Dağları’nda bolca bulunan yabani fıstık ağaçları ise geçtiğimiz yıllarda aşılanıp ekonomiye dahil edilmiştir. Bunların yanı sıra Şanlıurfa’da endemik türler de bulunmaktadır. Bunlar; Urfa Peygamber Çiçeği, Karacadağ Çiğdemi, Mezopotamya Sümbülü, Kırmızı Kantaron, Boysuz Hatmi, Baş Kızan, Sarı Peygamber Çiçeği, Geven, Beyaz Peygamber Çiçeği ve Suruç Geveni’dir.
Kayalık alanları, çöl ve yarı çöl niteliğe sahip bölgeleri ile çok sayıda endemik hayvanın yaşadığı Şanlıurfa, doğa turizmi için büyük bir potansiyel barındırmaktadır. İlde yaşayan memeliler ve sürüngenler; ceylan, çizgili sırtlan, Fırat kaplumbağası, çöl varanı ve bozkır keleridir. Endemik kuş türlerinin başında ise nesli tükenme tehlikesi altında bulunan kelaynak gelmektedir. Dünyada yalnızca koloni halinde Türkiye ve Fas’ta yaşayan kelaynaklar, Birecik ilçesinde yuva yapardı. Fakat sayıları yok denecek seviyeye düştüğü için koruma altına alındı ve 2002’de kurulan kelaynak üretme istasyonunda çoğaltılmaya çalışılıyor. Şanlıurfa’da görülen diğer endemik kuş türleri ise sürmeli kızkuşu, çizgili ishak kuşu ve çöl koşarıdır.

Şanlıurfa’nın ilçeleri binlerce yıllık tarihe sahip…

Akçakale

Tarihi geçmişi Milattan Önce 2’nci yüzyıla kadar giden Akçakale ilçesinin yüzölçümü bin 952 kilometrekaredir. Deniz seviyesinden yüksekliği 385 metre olan ilçe, Harran Ovası üzerinde kurulmuştur. Doğusunda Ceylanpınar ve Viranşehir, batısında Suruç, kuzeyinde Harran, güneyinde Suriye ile komşu olan Akçakale’de karasal iklim görülür. Temmuz ve ağustosta hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkar. Milattan Önce 2’nci yüzyıl ortalarında Asurluların kontrolünde olan ilçe, daha sonra Med ve Perslerin kontrolüne girmiştir. 1946 yılında ilçe statüsüne getirilinceye kadar tarih boyunca pek çok kez el değiştirmiştir. İlçede birçok medeniyetin izini görmek mümkündür.

Birecik

Kuzeyinde Halfeti, kuzeydoğusunda Bozova, doğusunda Suruç, güneyinde Suriye ve batısında da Gaziantep ile komşu olan Birecik ilçesi, 852 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. İlçe, 1956 yılında Fırat’ın üzerine yapılan Birecik Köprüsü ile gelişme göstermiştir. Ana ekonomik geliri tarım ve tarıma bağlı küçük sanayi olan Birecik’te bitkisel üretim yaygındır. İklimi ve toprakları uygun olduğu için arpa ve buğday yetiştirilir. Ayrıca mercimek, antepfıstığı ve pamuk yetiştiriciliğinin de yapıldığı ilçe, Şanlıurfa genelinde zeytinciliğin en çok geliştiği yerdir. Hayvancılık ise daha çok küçükbaş besiciliği şeklinde olup, hayvansal ürünler önemli geçim kaynaklarından biridir. İlçe, kelaynak kuşlarının dünyada yaşadığı birkaç yerden biridir.

Bozova

Şanlıurfa’nın Bozova ilçesi, Atatürk Baraj Gölü havzasına sıfır noktada yer alır. Yüzölçümü bin 550 kilometrekare olan ilçe, kuzeyinde ve doğusunda dağlık, güneyinde ise düzlük bir yapıya sahiptir. Balıkçılık potansiyeli nedeniyle ilçede Harran Üniversitesi’nin Su Ürünleri Meslek Yüksek Okulu kurulmuş ve balıkçılık hızla gelişmiştir. Balıkçılığın yanı sıra ekonomisinde tarım da önemli bir yer tutar. Yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan eserler, ilçe ve çevresinin Paleolitik ve Neolitik Çağ'dan bu yana yerleşim yeri olduğunu gösterir.

Ceylanpınar

Şanlıurfa kent merkezine 142 kilometre mesafede bulunan Ceylanpınar ilçesi, Suriye'ye sıfır noktada yer alır. Yukarı Mezopotamya bölümünde kurulan ilçenin tarihi Milattan Önce 5 binli yıllara kadar gider. Asurlular, Hititler, Abbasiler, Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan Ceylanpınar, dünyanın en büyük çiftliğine sahiptir. Geniş ve düz bir arazide bulunan ilçe topraklarının yüzde 90’ına yakını tarıma elverişlidir. Buğday, mercimek, mısır, pamuk, tohumluk fiğ, yonca, nohut ve sebze yetiştirilen Ceylanpınar’da hayvancılık ise sığır ve koyun besiciliği şeklinde yapılır. Soyu tükenme tehlikesi altında bulunan ceylanlar, ilçede koruma altına alınarak sayıları artırılmıştır.

Halfeti

Birecik Barajı’nın yapılmasının ardından Fırat Nehri’nde su tutulduğu için ilçe merkezi büyük oranda sular altında kalan Halfeti, büyük oranda Karaotlak’a taşındı. İlçenin su altında kalan bölümleri turizme açılmıştır. Bu bölgede Rum Kale’ye tekne turları düzenlenmeye başlamış ve su sporları yaygınlaşmaya başlamıştır. İlçede yetiştirilen başlıca tarım ürünü fıstık olup, bunun yanı sıra siyah gül yetiştiriciliği de gelişmiştir. Tarihi binlerce yıl önceye dayanan Halfeti, Milattan Önce 855’te Asur kralı 3’üncü Salmanassar tarafından ele geçirildiğinde Şitamrat ismine sahipti. İlçe daha sonra defalarca isim değiştirmiştir.

Harran

Şanlıurfa’nın turizm bakımından en çok geliştiği ilçelerinden olan Harran, kent merkezine 44 kilometre uzaklıkta bulunur. Aynı isimli ovanın merkezinde bulunan Harran ilçesinin toprakları, yukarı Mezopotamya'nın doğal bir parçasıdır ve 704 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. Doğusundan kuzeyine doğru Tektek Dağları ile çevrilen ilçe, kuzey güney yönünde ise geniş bir ova şeklindedir. Harran Ovası’nın GAP ile birlikte sulu tarıma geçmesiyle ilçede tarım gelişmiştir. Harran, pamuk yetiştiriciliği ve hububat ekiminde Türkiye’nin önde gelen bölgelerinden biri haline gelmiştir.

Hilvan

Diyarbakır Şanlıurfa yolu üzerinde yer alan Hilvan ilçesi Şanlıurfa kent merkezine 56 kilometre uzaklıkta bulunur. Sulama suyunun sağlanması ile pamuk üretimi gelişen ilçede, bir diğer geçim kaynağı ise hayvancılıktır. Daha çok sığır, koyun ve keçi yetiştirilen ilçede, sanayi kuruluşu olarak TMO’nun siloları, yem fabrikası ve mercimek paketleme fabrikası mevcuttur. Şanlıurfa’da en çok yağış alan ilçe olan Hilvan, deniz seviyesinden 600 metre yüksekliktedir. İlçenin kimi köylerinde höyükler bulunmaktadır.

Siverek

Şanlıurfa şehir merkezine 96 kilometre uzaklıkta bulunan Siverek ilçesi, 840 metre rakıma sahip olup, aktif olmayan bir yanardağı vardır. Bu sönmüş yanardağ Karacadağ'dır ve burada her yıl çok sayıda turisti ağırlayan bir kayak merkezi mevcuttur. Ayrıca Siverek’in ünlü ters lalesi de oldukça ilgi çeken bir çiçektir. İlçenin yüzölçümü 4 bin 314 kilometrekare olup, nüfusun büyük kısmı tarım, hayvancılık ve mevsimlik işlerde çalışarak geçinmektedir. Yapılan kazılarda, ilçede yerleşimin Milattan Önce 3 bin 500 ile 5 bin yılları arasında başladığı tespit edilmiştir.

Suruç

Şanlıurfa şehir merkezine 45 kilometre uzaklıkta bulunan Suruç ilçesi, Gaziantep-Şanlıurfa karayolu üzerinde yer alır. Suruç, Milattan Önce 3’üncü yüzyılda Osrhoene Eyaleti'nin önde gelen kentlerinden biriydi. 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılan ilçe, 1923’te Urfa’nın ilçelerinden biri yapılmıştır. Evliya Çelebi’nin yeşil bir bölge olarak tanımladığı Suruç, zamanla kurak bir ilçe haline gelmiştir. Ancak geçtiğimiz yıllarda Atatürk Barajı’ndan su verilmeye başlanmasıyla ilçe yeniden canlanmaya başlamıştır.

Viranşehir

İldeki en eski ilçelerden olan Viranşehir, bin 843 metrekare yüzölçümüne ve 620 metre denizden yüksekliğe sahiptir. İlçe merkezinden geçen tarihi İpek Yolu, Silopi-Habur sınır kapısı üzerinden Irak'a bağlanır. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa bağlı olan ilçede, Hz. Eyyüp peygamberin türbesi vardır. İnanç turizmi bakımından gelişmiş olan ilçede, ayrıca Hz. El Yesa Peygamber Türbesi ile Hz. Rahime Hatun Türbesi de yer almaktadır. Viranşehir ilçesi; tarihte yedi kez yıkılan, ancak her defasında yaşamı yeniden kuran güçlü bir mirasa sahip olma özelliğiyle biliniyor.

Karaköprü

Kent merkezinin kuzeyinde, il merkezine komşu olan Karaköprü, önceleri merkeze bağlı bir köy konumunda iken, 1992 yılında belde, 2012 yılında da ilçe yapılmıştır. Nüfusu hızla artan ilçede, mesire alanları ve nar bahçeleri dikkat çekmektedir. İnsan yerleşimi çok eskilere dayanan Karaköprü’nün tarihi, Milattan Önce’yi işaret etmektedir. İlçe sınırlarındaki dağlarda bulunan bazı mağaralarda, çok eski tarihli olduğu saptanan kabartmalar tespit edilmiştir. Yol üzerinde bulunması, sahip olduğu sular ve doğal ortamı nedeniyle bölgedeki diğer merkezlerden farklı özellikler gösteren Karaköprü, tarihte uzun yıllar boyunca mesire yeri olarak kullanılmıştır.

Haliliye

Şanlıurfa merkez ilçesinin, 2012 yılında çıkarılan kanunla ikiye bölünmesi sonucu ortaya çıkan ilçelerden birisi Haliliye’dir. Nüfusu 400 bine yaklaşan ilçe, kent merkezi olarak kabul edilen bölgededir. Tarihi oldukça eskilere dayanan ilçede çok sayıda gezilecek doğal ve tarihi yer vardır.

Eyyübiye

Şanlıurfa merkez ilçesinin, 2012 yılında çıkarılan kanunla ikiye bölünmesi sonucu ortaya çıkan ilçelerden bir diğeri de Eyyübiye’dir. Bu ilçenin nüfusu da 400 bine yakındır ve kent merkezi olarak geçmektedir. 155 mahalleye sahip olan Eyyübiye ilçesi, Şanlıurfa şehir merkezinin yarısı kadarını kapsamaktadır.

Şanlıurfa’ya ulaşımın iki alternatifi var…

Karayolu

Şanlıurfa’yı ziyaret etmek isteyenler için karayolu ve havayolu olmak üzere iki alternatif vardır. Karayolu ile Gaziantep’e 145, Diyarbakır’a 180 ve Mardin’e de 190 kilometre mesafede bulunan Şanlıurfa kent merkezi, Türkiye’nin tüm illeriyle karayolu bağlantısına sahiptir. Şehirlerarası otobüslerle şehre gidilebileceği gibi özel araçlarla da ulaşılabilir. Ankara’ya 840, İstanbul’a bin 329 kilometre mesafede bulunan Şanlıurfa’da çok sayıda şehirlerarası otobüs firması hizmet vermektedir.

Havayolu

Karayolu ile İstanbul ve Ankara’ya oldukça uzak mesafede yer alan Şanlıurfa’ya havayolu ile ulaşım çok daha kolaydır. Şanlıurfa GAP Havalimanı’ndan İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri ve Lefkoşa’ya direkt uçuşlar yapılmaktadır. Kent merkezine 35 kilometre mesafede bulunan havalimanına, havayolu firmalarının servis araçlarıyla 40 dakikada ulaşabilirsiniz. Ayrıca taksi ya da araç kiralayarak da havalimanına ulaşmak mümkündür.
Şanlıurfa Gezi Rehberi

Şanlıurfa Gezi Rehberi


Şanlıurfa’da doğa sporları gelişiyor…

Peygamberler şehri olarak bilinen, tarihi ve doğasıyla her yıl binlerce turistin uğrak yeri olan Şanlıurfa, doğa sporlarında son yıllarda atağa kalktı. İlde kurulmaya başlanan dağcılık ve su sporları ile ilgili dernekler çeşitli aktiviteler düzenlerken, ayrıca il dışından da çok sayıda doğa tutkunu Şanlıurfa’yı tercih etmeye başladı. İlde yapılabilecek doğa sporlarından bazılarını sizler için derledik.

Göbeklitepe’den Filistin’e yürüyüş parkuru

Tarihi Göbeklitepe, son zamanlarda yürüyüş için bölgenin gözde mekanlarından biri oldu. 2019’un Göbeklitepe Yılı ilan edilmesinin ardından daha çok turist çekmeye başlayan bölgede harika bir yürüyüş parkuru dikkat çekiyor. Şanlıurfa’dan başlayarak Filistin’in El Halil kentine kadar devam eden parkurun tamamı bin 100 kilometre uzunluğunda. Ancak bu parkurun tamamı henüz yürüyüşe açılmadı. Ayrıca Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Bermani, Deveboynu ve Karabıyık köyünde de yaklaşık 10 kilometre uzunluğunda bir yürüyüş parkuru bulunuyor.

Karacadağ Yanardağı nefes kesiyor

Sönmüş bir yanardağ olan Karacadağ, tırmanma sporu için oldukça elverişli bir ortam sunuyor. Doğa sporları kulüpleri tarafından bu dağın zirvesine yapılan tırmanışlar son yıllarda artıyor. Tırmanış sırasında karşılaşılan nefes kesici manzaralar ise doğa tutkunlarının heyecanını bir kat daha büyütüyor. Öte yandan kraterlerden çıkan lavların meydana getirdiği engebeli alan, fotoğraf tutkunlarının ilgisini çekiyor. Karacadağ, ayrıca sahip olduğu 120 kilometrelik yürüyüş parkuruyla da bölgenin gözde yerlerinden biri.
Şanlıurfa Gezi Rehberi

Şanlıurfa Gezi Rehberi


Dünyanın en eski heykelinin bulunduğu Şanlıurfa’nın tarihçesi…

Şanlıurfa, Türkiye’de tarihi en eski çağlara uzanan illerden biridir. Milattan Önce 600 binli yıllarda yaşanan Paleolitik çağa kadar giden kent, Epipaleolitik ve Neolitik dönemlerin izlerini de taşımaktadır. Şanlıurfa şehir merkezinde yapılan arkeolojik çalışmalardan biri günümüzdeki Balıklıgöl’ün kuzey tarafında yapılmıştır. Arkeolog Bahattin Çelik’in 1997 yılında gerçekleştirdiği çalışmada, Balıklıgöl Heykeli olarak nitelendirilen dünyanın en eski heykeline rastlanmıştır. Bu heykel, şehir merkezinin Neolitik çağa kadar uzanan bir yerleşim yeri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Eblalar, Akkadlar, Sümerler, Babiller, Hititler, Hurriler-Mitanniler, Aramiler, Asurlular, Persler, Makedonyalılar, Roma ve Bizans medeniyetlerini yaşayan Şanlıurfa, 639 yılından sonra İslamiyet ile tanıştı. Şehir, 1094’te Selçuklu topraklarına geçmiş, hemen ardından 1098 yılında ise Haçlı Kontluğu yönetimine dahil olmuştur. Daha sonra Eyyubiler, Memluklular, Türkmen aşiretleri, Timur devleti, Akkoyunlular, Dulkadir Beyliği ve Safaviler’in yönetimine giren Şanlıurfa, 1516 yılında Osmanlı İmparatorluğu’na geçmiştir. Osmanlı döneminde, önce Diyarbakır Eyaleti’ne, ardından ise Halep Vilayeti’ne bağlanan kent, son olarak 1916’da bağımsız bir sancak yapılmıştır. 1919’da önce İngilizler sonra da Fransızlar tarafından işgal edilen Urfa, 11 Nisan 1920’de işgalden kurtarılmıştır. 1924 yılında il statüsüne kavuşan Urfa, 1984’te çıkarılan yasa ile “Şanlı” unvanı almıştır.

Peygamberler şehri Şanlıurfa’nın gezilecek yerleri…

Çok tanrılı dinlerin en eski merkezlerinden biri olan Şanlıurfa, daha sonra tek tanrılı dinlerin geliştiği bir yer olmuştur. Musevilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet’in atası olarak bilinen İbrahim Peygamber burada doğup burada ateşe atıldığı için Şanlıurfa, Hz. İsa tarafından kutsal ilan edilmiştir. Üç din için de büyük önem taşıyan bu topraklar, inanç turizmi bakımından oldukça gelişmiştir. Yanı sıra Göbeklitepe, Balıklıgöl, Harran ve Halfeti gibi benzersiz yerlere sahiptir. Şanlıurfa’da ziyaret edilebilecek bazı yerleri sizin için derledik.

Balıklıgöl

Şanlıurfa şehir merkezine göre güneybatıda bulunan Balıklıgöl, İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak kabul edildiği için inanç turizmi açısından önemli bir yerdir. Şehrin simgelerinden biri kabul edilen Balıklıgöl, Aynzeliha ile Halil-ür Rahman gölleri, kutsal kabul edilen balıkları ve etrafındaki tarihi yapılar nedeniyle ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.

Göbeklitepe

Şehir merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Örencik köyü yakınlarındaki Göbeklitepe Höyüğü, arkeologlarca dünyadaki en eski mabet olarak kabul ediliyor. Milattan Önce 11 bin yılına kadar uzanan tarihiyle Göbeklitepe, tapınmak amacıyla yapılmış tören alanlarından kalan mimari eserler, dikili taşlar ve kabartmalı yabani hayvan ve bitki figürlerinin yer aldığı Cilalı Taş Devri’nden kalma bir mabede sahip. Buradan elde edilen eserler, Şanlıurfa Müzesi’nde ziyarete açıktır.

Harran

Harran şehrinin, Milattan Önce 2 binli yıllarda, Ur kentinin bir ticari kolu olarak kurulduğu tahmin edilmektedir. Şanlıurfa’nın en çok ziyaret edilen turistik bölgesi Harran’da külah biçiminde yapılan kubbelere sahip olan kerpiç Harran evleri özellikle ilgi çekmektedir. Moğol istilası sırasında virane olan tarihi Harran Üniversitesi’nin harabeleri görülmeye değer eserler olarak öne çıkmaktadır.

Urfa Kalesi

Milatta Önce 10 binli yıllara ait, Neolitik Çağ’dan kalma Dambak Tepesi’nde yer alan Urfa Kalesi, mutlaka ziyaret edilmesi gereken değerler arasında yer alıyor. Urfa Kalesi’nin hemen yanından çıkarılan ve Şanlıurfa Müzesi’nde ziyarete açık olan 12 bin yılık Balıklıgöl Heykeli, havzanın tarihi önemini ortaya koymaktadır. Kale üzerinde yer alan iki taş sütunun ise İbrahim Peygamber’in ateşe atılması esnasında mancınık olarak kullanıldığına inanılıyor. Üç yönünde de kayadan oyulmuş bir hendek bulunan Urfa Kalesi, ayrıca Aynzeliha Gölü’ne geçilen Aynzeliha Tüneli ile de görenleri hayran bırakmaktadır.

Halfeti

Kısmen Birecik Barajı’nın suları altında kalan Halfeti, saklı cennet olarak da biliniyor. Şanlıurfa kent merkezine 112 kilometre uzaklıkta bulunan Halfeti, siyah gülün yetiştiği tek yerdir. Bölgedeki yaşamın Milattan Önce 855 yılına kadar uzandığı tespit edilmiştir. Yunanlılar zamanında Urima, Süryaniler zamanında ise Kal’a Rhomeyta isimlerine sahip olan Halfeti, Yavuz Sultan Selim döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katılmıştır. İlçede bir saatlik bir tekne yolculuğuyla Rumkale’ye gidebilir, tarihi Savaşan köyünü ziyaret edebilirsiniz. İlçenin bir diğer özelliği ise Türkiye’de bulunan dokuz sakin şehirden birisi olmasıdır.

Eski Şehir Merkezi ve Kapalıçarşı

Eski şehir merkezinde bulunan Kapalıçarşı, aynı zamanda bölgenin gelişmesini de sağlamıştır. Kendine özgü bir yapıya sahip olan Eski Şehir Merkezi’nde Ortadoğu ile Anadolu kültürünün kaynaştığı yapılar görmek mümkündür. Geleneksel mimari yapısı, sokaklardaki hareketliliği ve tarihi eserleriyle şehrin en otantik yerlerinden birisidir. Bölgede en çok ilgi çeken Şurkav Kültür Evi de mutlaka görülmesi gereken yapılardan biridir.

Sipahi Pazarı

Halıcılar ve Kilimciler Çarşısı olarak da tanınan Sipahi Pazarı, dar bir han şeklinde yapılmıştır. İçinde 30’a yakın taş dükkan yer alan pazarın en önemli özelliklerinden birisi, yapımında kullanılan nahit taşı sayesinde yazın serin, kışın ise sıcak olmasıdır. Handa bulunan dükkanlarda ise el yapımı halı, kilim, deri yelek gibi ürünler satın almak mümkündür. Öte yandan Bedesten de Şanlıurfa’nın otantik çarşılarından biri olarak dikkat çekiyor.

Ulucami

Şehir merkezinde yer alan en eski cami, Ulucami’dir. Eskiden sinagogken Milattan Sonra 400’lü yıllarda piskopos Rabula tarafından St. Stephon Kilisesi’ne dönüştürülmüştür. Çok sayıdaki kırmızı mermer sütunundan dolayı Kızıl Kilise diye de bilinen yapının yerine 1170 ile 1175 yıllarında Nurettin Zengi tarafından Ulucami inşa edilmiştir. Caminin harim kısmındaki kuyunun suyunun şifalı olduğuna inanılıyor. Minaresine ilave edilen saatle aynı zamanda bir saat kulesine dönüştürülen Ulucami, turistler tarafından yoğun ilgiyle karşılanıyor.

Şuayb Antik Şehri

Şanlıurfa’nın Harran ilçesine 45 kilometre uzaklıkta bulunan bir ören yeri olan Şuayb Antik Şehri, Roma dönemine dair yüzlerce kaya mezarı ile büyüleyici bir görüntü sunmaktadır. Şuayb peygamberin bir süre yaşadığına inanılan bu yerdeki bir mağara, Hz. Şuayb’ın makamı olduğuna inanılarak halen ziyaret edilmektedir. Buraya 18 kilometre uzaklıkta bulunan Soğmatar Antik Şehri de en çok ziyaret edilen yerler arasında bulunuyor.

Şanlıurfa Müzesi

Türkiye’deki en büyük müzelerden olan Şanlıurfa Müzesi, yeniden yapılarak 2015 yılında Halepli Bahçe’de ziyarete açılmıştır. Çok eski çağlardan gelen, Şanlıurfa bölgesindeki tarihi eserler ve buluntular bu müzede sergilenmektedir. En ilgi çeken eserler; Balıklıgöl Heykeli, Göbeklitepe D Tapınağı ve Nevali Çori Tapınağı’nın orijinalidir. Ayrıca Halepli Bahçe’deki kazılarda bulunan ve Roma dönemine işaret eden mozaiklerin sergilenmekte olduğu Halepli Bahçe Mozaik Müzesi de Şanlıurfa Müzesi’nin yanındadır.

Selahaddin Eyyubi Camii

Şanlıurfa şehir merkezinde yer alan Selahattin Eyyubi Camii, kendin en önemli tarihi eserlerinden biri kabul ediliyor. Daha önceleri caminin olduğu yerde, Piskopos Nona’nın 457’de yaptırdığı Aziz Yuhannes Kilisesi vardı. Kilise kalıntıları üzerinde 900–1250 arasında yapılan cami, iki mabedin de izlerini taşıyor.

Kızlar Sarayı

Viranşehir karayolu üzerinde bulunan Kızlar Sarayı, Binekli köyüne 3 kilometre mesafede yer alıyor. Bir tepe üzerinde bulunan saray, bir yeraltı çarşısı ve kalıntıların yakınında bulunan mağaralardan meydana geliyor. Kasr-ul Benat olarak da isimlendirilen Kızlar Sarayı’nda, Soğmatar’daki gibi yazıtlar yer alıyor. Süryanice olan bu yazıtların bulunduğu bölge ise Yazıtlar Tepesi şeklinde biliniyor.

Şanlıurfa mutfağından lezzetler…

Etli Lebeni Çorbası

Önceden ıslatılan nohut ve dövme, kuşbaşı şeklinde doğranan etle düdüklü tencereye konulur ve suda pişmeye bırakılır. Yanda yoğurdun içine bir yumurta ve bir tatlı kaşığı tuz eklenerek karıştırılır. Et kaynamaya başladıktan sonra nohut ve dövmeye yoğurt eklenir. Bir süre kaynatıldıktan sonra ateşten indirilir. Bir kaşık yağa konulan kırmızı pul biber ve nane ile sıcak servis edilir.

Acır Dolması

İyice yıkanıp üstleri halka biçiminde kesilen acırlar oyulur. Diğer yanda yıkanan pirinçler bir tepsiye konur. İki santim uzunluğunda ve ince doğranan et ile birlikte salça, tuz, baharat ve pul biber doğranmış soğan ve sarımsak eklenerek karıştırılır. Ardından maydanoz ile nane eklenerek, bir bardak su ve yağ eklenip karıştırılır. Hazırlanan harç, acırlara doldurularak ağızları dilimlenmiş domateslerle kapatılır ve tencereye dizilir. Üzeri suyla kaplanır ve içine bir tatlı kaşığı tuz konulur. Ağzı kapatılan tencere hafif ateşte pişmeye bırakılır.

Biryan Tavası

Ufak kuşbaşı şeklinde doğranmış et tencereye konur ve suyunu çekene kadar pişmeye bırakılır. Saçak doğranan soğan ve biber, yağda pembeleşinceye kadar tencerede etle beraber kavrulur. Sonra salça eklenir. Sarımsağın tencereye konulmasının ardından etler yumuşayana kadar pişirilmeye devam edilir. Fırına konacak tepsi yağlanır ve karışım tepsiye konulur. Mayhoş narın suyu çikarılır ve tepsiye konulur. Fırında suyunu çekene kadar pişirildikten sonra pilavla birlikte servis edilir.

Bostanalı Tas Kebabı

Kuşbaşı doğranan et, büyükçe bir tavaya konur. Temizlenen soğanlar iri doğranarak ete eklenir. Daha sonra salça, tuz ve baharat konularak harmanlanır. Büyükçe bir tasın içine alınarak karıştırılır ve tavaya ters bir şekilde konulur. Bir miktar yağ ve az miktar su eklenerek kısık ateşin üzerinde pişirilir. Suyunun bitmesi beklenir. Sonra ocaktan alınır ve kıyılmış yeşil soğan, maydanoz, tuz ve nar pekmezi eklenir.

Elmalı Kebap

Büyük olmayan yeşil elmaların ortası delgeç ile çıkarıldıktan sonra, bir elma bir et olacak şekilde mangala yerleştirilir. Elmaların yanan kabukları ayıklanarak dürüm yapılır ve kuru soğan, közlenmiş isot ve ayran ile servis edilir. Yaz aylarının en lezzetli kebaplarından biridir.

Yoğurtlu Kebap

Kare şeklinde dilimlenen ekmekler büyükçe bir tepsiye dizildikten sonra bir tava içinde iki yemek kaşığı yağda salça kavrulur. Yarım bardak su ve tuzla birlikte bir süre kaynatılarak ekmeğe eklenir. Şişlere takılan kıyma et, mangalda kebap biçiminde pişirildikten sonra ekmeklerin üzerine konulur. Daha önce hazırlanmış olan sarımsaklı yoğurt ve tavada kalan yağda dağlanan kırmızı biber tepsiye konulur ve servis edilir.

Aya Köftesi

Köfte leğeninin bir yanına bulgur konulurken, yanda ince kıyılmış soğan, et, tuz, pul biber, tarçın birbirine karıştırılır. Bulgur bu karışıma eklenerek, suyla birlikte çiğköftede olduğu gibi yoğrulur. Köftenin kıvamı oluştuğunda, leğenin bir yanına konulur. Küçük mandalina büyüklüğündeki sıkımlar yuvarlandıktan sonra iki avuç ayasında vuruşlarla şekil verilir ve kenarları yuvarlatılır. Çok koyu olmayacak şekilde kızgın yağa bırakılır ve kızartılır. Bu bir ana yemek değildir, pilava seçenek olarak yapılır.

Ciğerli Bulgur Pilavı

Küçük zar büyüklüğünde doğranan ciğerler, yağda yemeklik doğranan soğanlar pembeleştikten sonra üzerine eklenir. Karabiber ve tuz ilave edilip su eklenir ve kenarda bekletilir. Kaynayan suya bulgur döküldükten sonra yeniden kaynamaya başlayınca altı kısılır. Suyunu çektikten sonra alınıp dinlendirilir ve servis edilir.

Bamya Çömleği

Bir süre haşlanan etin yanında bamyalar başları kesilip temizlenir. İri doğranan soğan, sarımsak ve kırmızıbiberler hazırlanır. Süzgeçte domates ile narın suyu çıkarıldıktan sonra çömleğin içine yağ eklenir. Ateşte etle birlikte çevrildikten sonra soğan, sarımsak ve kırmızıbiber eklenerek karıştırılır. Bir kaşık salça eklenir ve bir süre çevrildikten sonra da bamyalar eklenir, domates suyu ve nar suyu konur. Son olarak tuzlanıp fırına atılır.

Acı Kahve (Mırra)

Şanlıurfa’nın bu ünlü içeceği kente giden herkesin mutlaka tatması gereken bir lezzettir. Artık büyük şehirlerde de yaygınlaşan mırra, kahvenin tavasında karıştırılıp, kavrulan çekirdeğin kahve soğuduktan sonra dibekte dövülmesiyle yapılır. Gümgüm denilen kapta su eklenip kaynatılır ve telvesi çökene kadar dinlendirilir. Bu işlem gümgümde birkaç defa tekrarlandıktan sonra kahvenin öz haline gelmesi için beklemek gerekir. Bu öz, özel kulpsuz fincanlara konularak içilir.

Şanlıurfa’nın geleneksel festivalleri…

Şanlıurfa, her yıl yapılan festivallerle geleneklerini ve kültürel değerlerini tüm dünyaya tanıtıyor. Şanlıurfa’da yapılan başlıca festival ve etkinlikler şöyle:
Şanlıurfa Müzik ve Mutfak Festivali (Mart)
Halfeti Meyve Yemekleri Festivali (Mayıs)
Kelaynak ve Çevre Festivali (Mayıs)
Eyyübnebi Sabır Günü (Mayıs)
Karakeçili Uluslararası Kültür Şenlikleri (Eylül)
Halil İbrahim Buluşmaları (Mayıs veya Eylül)
Şanlıurfa Uluslararası Kültür ve Sanat Haftası (Ekim)
İsot Festivali (Ekim)
Suruç Nar Festivali (Sonbahar)
Göbeklitepe Yarı Maratonu (Ekim)
şanlıurfa gece hayatı

Şanlıurfa Gece Hayatı


Şanlıurfa’nın gece hayatında, geleneksel etkinlikler öne çıkıyor…


Şanlıurfa’da gece ve eğlence hayatı, ağırlıklı olarak geleneksel etkinliklerden oluşuyor. Bunlar daha çok sıra geceleri ve dost meclisleri şeklinde yapılıyor. Ancak geleneksel etkinliklerin yanı sıra kentte bulunan gece kulübü, bar ve restoranlarda da gece hayatı canlı yaşanıyor. Daha çok otellerde bulunan lüks restoran ve barlarda eğlence sabahlara kadar sürüyor. Kentteki eğlence mekanlarının başlıcaları; Balıklıgöl ve Urfa Kalesi manzarasıyla harika bir ortama sahip olan Çardaklı Köşk, Dedeman Otel’de bulunan Dedeman Roof Restaurant Bar, şehir merkezinde Vali Fuat Caddesi’nde yer alan Cevahir Han Restaurant, Nevali Hotel’deki Nevali Roof Restaurant ve Atatürk Bulvarı’nda yer alan Antik Bar’dır. Bunların yanı sıra şehir merkezindeki çok sayıda kafede de canlı müzik eşliğinde eğlenmek mümkün.

Sonuçları sırala:

Kasrı Canan
Şanlıurfa Türkiye

0 görüşler

Kasr-ı Canan, Halfeti’de Gaziantep’e 48 km uzaklıktadır. Şanlıurfa Gap Havalimanı mesafesi ise 140 km’dir. Kasr-ı Canan, Fırat Nehri manzarasında konumlanmış

ortalama fiyatı200TL SEÇİN

Manici Urfa Şanlıurfa Türkiye

0 görüşler

Manici Urfa; Şehir merkezinde Urfa Kalesinin hemen yanı başındadır. Yine Balıklı göl Hz. İbrahim’in doğduğu mağara ile iç içedir.Oda kahvaltı

ortalama fiyatı150TL SEÇİN

Paşa Sarayı Butik Otel Şanlıurfa Türkiye

0 görüşler

Paşa Sarayı Butik Otel ,Şanlıurfa şehir merkezinde yer almaktadır. Tarihi bir yapıda hizmet veren tesiste konaklayan misafirler otantik şark köşesinde,

ortalama fiyatı0TL SEÇİN