TatilCity.NETTatilCity.NET

Akdamar Gezi Rehberi

Van Akdamar Gezi Rehberi

Van Akdamar Gezi Rehberi


Türkiye’nin en büyük gölüne sahip olan Van’da, gezilmesi gereken pek çok yerden en öne çıkanı Akdamar Adası’dır. Tarihi, kültürel ve doğal zenginlikleriyle öne çıkan Van ilinin bu önemli adası, Van Gölü’ndeki dört adadan biridir. En önemli özelliği, üzerinde bulunan Akdamar Kilisesi olan ada; Van kent merkezine 47 kilometre mesafede, göl kıyısından dört kilometre içeride yer almaktadır. Gerçek adı Ahtamara olan Akdamar Adası, üzerinde Ermeniler tarafından yapılan bin 100 yılık tarihi Kutsal Haç Kilisesi’ne sahiptir. Restorasyonu 2006 yılının Temmuz ayında tamamlanıp, yılda sadece bir kez ibadete açılan tarihi Akdamar Kilisesi, bölgenin en değerli tarihi varlıkları arasında yer almaktadır. Bahar aylarında badem ağaçlarının çiçek açtığı ada, yeşil örtüsüyle Van Gölü’nün maviliği ve dağlardaki beyaz kar örtüsünü birleştiren apayrı bir güzelliğe sahiptir. Van’a yolu düşen herkesin mutlaka bu adayı ziyaret etmesini öneririz.

Akdamar’ın ünlü efsanesi

Van’ın bu değerli varlığı, aynı zamanda bir efsaneye de sahiptir. Buna göre, bir zamanlar Akdamar Adası’nda yaşayan Ermeni baş keşişin, güzelliği dillere destan Tamar adında bir kızı varmış. Ada yakınlarındaki bir köyde yaşayan bir genç çoban, bu güzel kıza aşık olmuş. Tamar’la buluşmak için her gece yüzerek adaya giden bu genç, onu karanlıkta bir fenerle bekleyen genç kızı karşısında bulurmuş. Fakat bir gün babası, kızının çobanı elindeki fenerle beklediğini öğrenmiş. Bunun üzerine fırtınalı bir gecede, elinde feneriyle adanın kıyısına inmiş ve kızıymış gibi yaparak, kıyı boyunca sağa sola sürekli yer değiştirerek gezmiş. Feneri takip eden genç çoban ise sağa sola yüzerek gücünü kaybetmiş. Halsiz kalarak boğulan çobanın son nefesinde haykırdığı cümle ise “Ah Tamar!” olmuş. Bu sesi duyan kız, kendini Van Gölü’nün sularına bırakarak yaşamına son vermiş. O zamandan beri adanın adına “Ah Tamar” denilmiş.
 
Van Akdamar Gezilecek Yerler

Van Akdamar Gezilecek Yerler


Akdamar Kilisesi

Akdamar Kilisesi, keşiş Manuel tarafından Kral I. Gagik’in yönetiminde yaptırılmıştır. 1113’te manastıra çevrilen kilise, 1895 yılına kadar bölgedeki Ermeni Patrikliği’nin merkezi olmuştur. Kuzeydoğusunda yer alan şapel 1296-1336 yılları arasında, batısında bulunan jamadun (cemaat evi) 1793 yılında, güneyinde yer alan çan kulesi ise 18’inci yüzyıl sonlarında ilave edilen kilisede, kuzeydeki şapelin tarihi ise saptanamamıştır. Kilisenin merkezinde Kutsal Haç’a ithaf edilen kubbe 20 metre yüksekliğindedir. Akdamar Adası’nın güneydoğusunda bulunan kilisenin duvarlarında, kutsal konuları betimleyen taş kabartmalar öne çıkmaktadır. Bu kabartmalarda İncil ve Tevrat’dan dini hikayeler ile güncel konular, sarayda hayat, insan ve hayvan figürleri tasvir edilmiştir. Ancak ne yazık ki bu freskler büyük ölçüde bozulmuştur.
Burada işlenen konulardan bazıları; Hz. Meryem ile kucağında bulunan İsa, Adem ile Havva’nın cennetten kovulması, Yunus Peygamber’in denize atılması, Hz. Davut ile Kral Goliat arasındaki savaş, ateşteki üç İbrani genci ve Aslan ininde Daniel sahneleridir. Kilisenin batısında Kral Gagik’in kilise maketini sunarken gösteren bir sahne de bulunuyor.
Bunların yanı sıra cephenin alt ve üst bölümlerinde, asma sarmaşığından meydana gelen kuşaklar mevcuttur. İçinde çeşitli dünyevi sahnelerin işlendiği bu kuşaklar dikkat çekmektedir. Burada çeşitli hayvanlar, güreşçiler, av sahneleri ve sarayla ilgili çok sayıda sahne yer almaktadır. Bunlara ilave olarak, doğu cephenin tam ortasında asma sarmaşığı bordürünün içinde Abbasi halifesi muktedir başı haleli, bağdaş kurmuş şekilde bir elinde kadeh, ötekinde üzüm tutar vaziyette tasvir edilmiş bir figür vardır. Kilisede dini ve dünyevi görüntülerin yanında hayvan figürleri bakımından da bir çeşitlilik dikkat çekmektedir. Ara bölümlerde serbest şekilde, asma sarmaşıkları içinde ve çatıların alt bölümlerinde çeşitli hayvan figürleri görülebilmektedir. Buradaki manastır camiasının tarihi 9’uncu asra kadar gitmektedir. Ardından 1462 yılında yenilenen Akdamar Kilisesi, 1703 yaşanan depremde zarar görmüş ve 1712 ila 1720 yılları arasında yeniden onarılmıştır.
Doğu batı yönünde dikdörtgen bir alanda bulunan Akdamar Kilisesi’nde ortadaki kubbe, batıdaki iki serbest ayak ve doğudaki apsis duvarına dayanan dört taraftaki kemerlerle ayakta durmaktadır. Kilisede doğu tarafta yer alan apsis beş köşelidir ve iki tarafında hücreler yer almaktadır. Batıda bulunan haç kolunu örten kubbe ise kaburgalı yapılmıştır. Dışa doğru yüksek kasnaklı piramidal bir külah biçiminde yansıyan merkezi kubbeye kuzey ve batı tarafına açılan iki kapı ile girilmektedir. Batıdaki kapı portal biçiminde bir düzenleme sergilerken, kilisenin tamamında kesme taş malzemenin kullanıldığı gözlenmektedir. Akdamar Kilisesi’nin batı bölümüne eklenmiş olan jamaton kare şeklinde ve dokuz tane bölüme sahiptir. Bu bölümlerin üzerinde aynalı çapraz tonozlar mevcuttur. Dışa  taşan giriş üzerinde çan kulesi düzenlenirken, altta mukarnas kavsaralar yer almaktadır. Burada da iki renkli düzgün kesme taş malzeme dikkat çekmektedir. Kilise içinde de bugün itibarıyla büyük oranda bozulmuş olan freskler bulunmaktadır. Burada genel olarak Hz. İsa hakkındaki konular nakşedilmiştir. Kilisenin görünümünün dikkat çeken unsurları ise dış cepheleri süsleyen mimari plastiktir.
Uzun bir süre bakımsız kalan Akdamar Kilisesi, 2005 ile 2007 yılları arasında Ermenistan ile ilişkilerin geliştirilmesine yönelik adım kapsamında 1.5 milyon dolar harcanarak restore edilmiştir. Mart 2007’de müze olarak yeniden açılan kilisede, restorasyon çalışmalarının ardından 19 Eylül 2010’da Türkiye Ermenileri Patrikliği Ruhani Meclisi Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan yönetiminde bir dini tören düzenlenmiştir. Bu dini tören, 95 yıl geçtikten sonra kilisede düzenlenen ilk ayin olmuştur.

Akdamar Kilisesi figürleri

Zengin iç ve dış süslemelerine sahip olan Akdamar Kilisesi’nin dış cephelerinde farklı yüksekliklilerde ve kuşaklar halinde binayı dolaşan kabartma olarak işlenmiş konular bulunmaktadır. Alttan yukarıya doğru birinci kuşakta İncil ve Tevrat’tan alıntılanmış konular mevcuttur. Burada yer alan dini konular içinde Ermeni tarihiyle ilgili prens, kişi, kral ve azizler dikkat çeker. Dini konular yanında dünyevi konular, saray hayatı, av sahneleri, insan ve hayvan figürlerinin de tasvir edildiği kilisede yer alan kabartmalarda, Orta Asya Türk sanatının etkilerine sahip 9’uncu ve 10’uncu yüzyıl Abbasi Sanatı’nın etkileri görülebilir. Kilise bahçesindeki tabelalar, kilisenin dış süslemeleri ile ilgili açıklamaları ortaya koymaktadır. İç süslemeleri de oldukça zengin olan kilisede, bazıları kaybolmaya yüz tutan kök boyalarla yapılmış freskler dikkat çekmektedir.

Akdamar Adası’na nasıl gidilir?

Masmavi Van Gölü’nde bulunan Akdamar Kilisesi, badem ağaçlarıyla dolu bir adada yer almaktadır. Harika bir manzaraya sahip olan Akdamar, Van’ın ilçesi olan Gevaş’ın kıyısına tekneyle 15 dakikalık mesafede bulunmaktadır. Van’dan Gevaş’a gitmek ise 40 dakika kadar sürmektedir. Van il merkezinden, toplu taşıma ile Gevaş’a gidebilirsiniz.
Van Akdamar Gece Hayatı

Van Akdamar Gece Hayatı


Gece hayatı son yıllarda gelişmeye başladı...

Güvenlik gibi sorunlardan dolayı uzun yıllar boyunca gece hayatının pek gelişmediği Van’da son zamanlarda bu konuda bazı hareketlilikler gözlenmektedir. Kentte son yıllarda faaliyete geçen pub, bar, meyhane ve diskotekler özellikle gençlerin ilgisini çekmektedir. Bunlardan başlıcaları Halay Türkü Bar, Nietzsche Bar, North Shield, Urartu Disco, Urartu Disco Club, One Club gibi mekanlardır.