Manisa’nın en büyük ilçelerinden olan Akhisar, eski tarihlerden beri önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Thyaterira Antik Kenti’nin üzerine kurulan ilçe, erken bronz dönemlerine kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Antik dönemlerden beri önemli bir dokumacılık merkezi olan Akhisar, üzerinde yer aldığı yollar nedeniyle hem ticari hem de askeri olarak stratejik bir öneme sahip olmuştur. Türkiye’nin en büyük 10 ilçesi arasında bulunan Akhisar, Akhisar Ovası’nın ortasında yer almaktadır. Deniz seviyesinden 94 metre yüksekliğe sahip olan ilçede, bin 224 metre yükseklikteki Sıdan Dağı en yüksek noktadır. Ovadaki en önemli akarsu olan ve antik çağda Hyllos veya Phryrgos isimlerini taşıyan Kum Çayı, Gediz Irmağı’yla birleşmektedir. Tütün ilçe için en önemli geçim kaynağını oluştururken, son yıllarda artan zeytin yetiştiriciliği de ekonomide önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Ağırlıklı olarak sofralık zeytinin yetiştirildiği Akhisar, yeşil zeytinde Türkiye’deki toplam üretimin yüzde 70’ini, siyah zeytinde ise ülkedeki toplam üretimin yüzde 20’sini karşılamaktadır. İlçede yer alan Celal Bayar Üniversitesi Zeytincilik Meslek Yüksek Okulu da zeytin üretimine bilimsel katkılar sunmaktadır.Akhisar’ın ilk kuruluşu Milattan Önce 14’üncü yüzyıla kadar uzanmaktadır. İlçenin söz konusu yüzyılda, Amazon kadın savaşçılarının bir kolu tarafından kurulduğu belirtilmektedir. Amazonların kurduğu Tyatirin isimli bu yerleşim yeri, kuruluşundan bin 300 yıl sonra, Milattan Önce 24 yılında yaşanan depremde yıkılmıştır. Bu yerleşim yeri daha sonraları Polonya, Ohipko ve Semiramis isimlerini almıştır. Lidyalılar döneminde; kalabalık nüfusu, senatosu ve zenginliğiyle öne çıkan kent, bir süre sonra Selevküslerin eline geçmiştir. Ardından Bergama Krallığı’na bağlı olan kent, Roma döneminde Hıristiyanlığın yayıldığı bir bölgede yer almıştır. Bu dönem Ege’de inşa edilen yedi kiliseden biri de Akhisar’da yapılmıştır. Bizans İmparatoru Konstantin’in Gölmarmara’ya sürgün ettiği Tyeder, ilçenin bugünkü istasyonu ile hastane arasına bir kale yaptırmıştır. Bu tarihten sonra kentin adı Aspro-kastro olmuştur. Aspro ak, kastro ise hisar demektir. Kentin 1307’de Türklerin kontrolüne girmesi üzerine adı Akhisar olarak değiştirilmiştir. Akhisar yöresi, 1919 ile 1922 arasında Yunan işgaline maruz kalmıştır. 6 Eylül 1922 günü işgalden kurtarılmasının ardından, Rumlar ve Ermeniler kenti terk etmiştir. Onların yerine ise Rumeli Türkleri ile Yugoslavya’dan gelen Türkler ilçeye yerleştirilmiştir.
Akhisar’a nasıl gidilir?
Manisa il merkezine 52 kilometre uzaklıkta bulunan Akhisar, İzmir-İstanbul karayolu üzerinde yer almaktadır. İzmir’e 86, İstanbul’a 470 kilometre mesafede olan ilçeye, İstanbul’dan özel araçla ortalama altı saatte ulaşılabilmektedir. 550 kilometre uzaklıktaki Ankara’dan ise ilçeye yedi saatte gidilebilmektedir. Ayrıca pek çok ilden Manisa’ya şehirlerarası otobüs ile gittikten sonra, buradan minibüsler ile Akhisar’a bir saatte ulaşılabilmektedir.İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerden Akhisar’a havayolu aracılığıyla gitmek isteyenler ise İzmir Adnan Menderes Havaalanı’nı kullanabilirler. Akhisar ilçe merkezine 100 kilometre mesafede yer alan havalimanına indikten sonra, servis araçları, kiralık araç ya da taksilerle ilçeye bir saat 15 dakikada gidilebilmektedir. Demiryolu ile ulaşım imkanlarına da sahip olan Akhisar, Bandırma-İzmir demiryolunun geçtiği ilçelerden biridir.Akhisar’da doğa sporları
Coğrafi yapısı ve iklimi doğa sporlarına uygun olan Akhisar’da, doğa yürüyüşleri oldukça yaygın yapılan bir aktivitedir. Akhisar Belediyesi’nin kurduğu Zinde Yaşam Kulübü, ilçede her hafta kitlesel doğa yürüyüşleri düzenlemektedir. Akhisar’da doğa yürüyüşleri için en çok tercih edilen bölgelerden biri Söğütlü Mahallesi’nde yer alan parkurdur. Ortalama üç saat süren bu parkurun yanı sıra Süleymanköy parkuru da trekkingin gözde rotaları arasındadır. Akhisar’da ayrıca Pınarlı, Dağdere, Muştular, Kabaağaçkıran, Doğankaya, Şahinkaya, Kocakağan, İsaca, Efkafteke, Karayağcı, Sarnıç, Hasköy ve Hancılar parkurları doğa yürüyüşleri için sıklıkla tercih edilmektedir.Bisiklet turları ve dağcılık gibi aktivitelerin de yapılabildiği ilçede, aynı zamanda antik bir kaleye ev sahipliği yapan Şahinkaya, tırmanış için oldukça uygundur. Akhisar ile Gördes arasında bulunan bu kaya, dağcılar tarafından keyifle tırmanılan bir yerdir. Kaya üzerinde yer alan antik kaleden izlenebilen harika manzara ise tırmanışın hediyesidir.Akhisar’da gezilecek yerler
Tepe Mezarı
Akhisar’ın tarihinin ne kadar eski olduğunu gösteren bu tepe, ilçenin en önemli tarihi yerlerinden biridir. Burada yapılan arkeolojik kazılar, bölgedeki ilk yerleşimin Milattan Önce 9000’li yıllara kadar uzandığını göstermiştir. Bir dönem Thyateira Antik Kenti’nin tapınağının bulunduğu tepede, ayrıca dikdörtgen şeklinde bir Roma binası duvarları gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu duvar, yaklaşık 40 metre boyundadır ve güneye doğru 10 metre ilerlemektedir. Tepede yine Roma döneminden kalma sütunlu bir cadde, sikkeler ve bazı kalıntılar bulunmuştur. Günümüzde Akhisar Devlet Hastanesi’ne ev sahipliği yapan bu tepe, ne yazık ki korunamamıştır. Tepeden çıkan bir lahit ile Helenistik tablet ise hastanenin bahçesinde görülebilmektedir.Ulu Camii
Ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmeyen eski bir kiliseden çevrilerek camiye dönüştürülen Ulu Camii, Akhisar’ın görülmesi gereken tarihi yapılarından biridir. Caminin güney kısmı, antik kilise duvarlarından ve kemerli bölümlerden meydana gelirken, doğu ve batıdaki duvarları ise sonradan onarım görmüş ve bu duvara bazı eklemeler yapılmıştır.Paşa Camii ve Hamamı
Akhisar ilçe merkezinde yer alan cami ve hamam, 1469’da Sarı Ahmet Paşa adına inşa edilmiştir. İlçedeki diğer camilerden farklı olarak, sağda ve solda iki namazgaha sahip olan Paşa Camii, doğu ve batısında yarı saydam renkli camlara sahiptir. Bu camlar Türkiye’deki ilk cam fabrikasında üretilmiştir.Çağlak Deresi
Akhisar’ın kuzeydoğusunda yer alan Kargı köyü yakınlarındaki dere, günümüzde piknik alanı olarak kullanılmaktadır. Derenin geçtiği yerde bulunan çam ve zeytin ağaçları muhteşem bir manzara oluşturmaktadır. Geleneksel olarak her yıl mayıs ayında düzenlenen Çağlak Festivali de burada yapılmaktadır. Ayrıca ilçede yer alan Mecidiye kasabası da güzel mesire yerlerinden bir diğeridir. Burada bulunan tepede Helenistik zamandan kaldığı tahmin edilen bir kale kalıntısı da mevcuttur.Süleyman Çamlığı
Akhisar’ın mesire yerlerinden bir diğeri olan Süleyman Çamlığı, ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır. Kırkağaç karayolu üzerindeki Süleyman kasabası yakınlarında yer alan çamlık, zengin orman örtüsüyle dikkat çekmektedir. İçme suyuna ve tuvaletlere sahip olan bu piknik yeri, yaz aylarında ilçe sakinlerinin akınına uğramaktadır.Atalia (Selçikli) Antik Kenti
Milattan Önce 261 yılında kurulan Atalia Antik Kenti, Akhisar’ın kuzeybatısında yer almaktadır. Selçikli köyü yakınında bulunan kent, adına bakıldığında Helenistik dönemine işaret etmektedir. Şehrin Pergamon Kralı Eummenes I. tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir.Hermokapelia (Büknüş) Antik Kenti
Akhisar’da yer alan bir diğer antik kent Hermokapelia, ilçenin batısındaki Büknüş yakınlarında bulunmaktadır. Buranın Roma zamanında, idari yargı bakımından Pergamon’a bağlı olduğu belirlenmiştir. Antik kentte yapılan arkeolojik çalışmalarda, İmparator Sempimus Severus, Germenicus Constantius ve oğullarına adanmış heykeller gün yüzüne çıkarılmıştır.Hierekomei (Beyoba) Antik Kenti
Akhisar’a bağlı Beyoba kasabasının güneyinde yer alan bu antik kent, Artemis-Persika tapınağıyla dikkat çekmektedir. Kurulduğunda ilk ismi kutsal köy anlamına gelen Hierakome olan kent, Roma İmparatoru Augustus döneminde Kaisar’ın kutsal kenti anlamına gelen Hierokaisereia adını almıştır. Kentin önemli özelliklerinden biri Milattan Önce 1’inci yüzyılda kendi parasını basmış olmasıdır.Şahinkaya
Akhisar’da görülmesi gereken yerlerden olan Şahinkaya, büyük ve görkemli bir kaya parçasıdır. Akhisar ile Gördes arasında yer alan kayanın üzerinde ise antik dönemlerden kalan bir kale mevcuttur. Çıkışı oldukça zor olan bu kaya, özellikle dağcılar tarafından tırmanış için tercih edilmektedir.Akhisar’da nerede ne yenir?
Manisa yemek kültürünün özelliklerini taşıyan Akhisar, aynı zamanda kendine özgü lezzetlere de sahiptir. Bu lezzetlerin başında yer alan Akhisar köftesi, dana etinden yapılan, soğan ve tuz eklenip pide ile servis edilen ünlü bir lezzettir. Akhisar’da ayrıca paça çorbası, kulak çorbası, bohça kebabı, sura, simit ekmeği, kapama, şevketi bostan, katmer ve keşkek de yaygın olarak tüketilmektedir. Zeytin ve zeytinyağı üretiminde oldukça gelişmiş olan Akhisar mutfağında bu lezzetler de önemli bir yer tutmaktadır.Akhisar’da yer alan restoran ve lokantalarda, başta Akhisar köftesi olmak üzere yöresel lezzetleri tadabilirsiniz. İlçenin en çok tercih edilen restoranları; Gürlüoğlu Akhisar Köftecisi Cafe, Tadhisar, Lale Lokantası, Can Köfte, Gülbeyaz Ziyafet Restaurant, Garden Park, Şölen Kokoreç, Mangalcım, Selçuk’un Yeri, Bereket Lokantası, Nazar Kokoreç, Pidevilla, Köşem Döner, Dönertaş Pide Salonu, Pide Bank, Şalambar Et Balık Restaurant, Pırıltı Ev Yemekleri, Dayıoğlu Restaurant, Nur Lokantası, Cızzbızz, Zeytinpark Köftecisi ve Zeytinli Bahçe Cafe Restaurant gibi işletmelerdir.Akhisar’da gece hayatı
Manisa’nın Akhisar ilçesi, Ege Bölgesi’ndeki ilçelerle kıyaslandığında gece hayatı konusunda fazla gelişmiş sayılmaz. Ancak ilçede az sayıda da olsa bar, pub, meyhane gibi mekanlar bulunmaktadır. Kafeterya ve pastane gibi mekanların da yoğun olduğu Akhisar’da, bu mekanların en çok tercih edilenlerini Gar Cafe, Şehir Gazinosu, Rames Cafe, Kırmızı Cafe, Zoffoli, Oliwa Keyf Akhisar, Cafe Mobil, Shey, Moulin Rouge, Gonca Cafe, Ütopia Cafe, Pırıltı Cafe, Hayal Cafe, Enginar Cafe, Park Klüp, Damla Cafe, Havuzlu Kahve, Ehli Keyf, Cafe Miss, Zeytinli Bahçe Cafe Restaurant, Selçuk Restaurant, Soulmate Cafe ve Lokomotif Cafe olarak sıralayabiliriz.