TatilCity.NETTatilCity.NET

Bingöl Gezi Rehberi

Bingöl Gezi Rehberi

Bingöl Gezi Rehberi


Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesi Yukarı Fırat bölümünde yer alır. Doğusunda Muş, kuzeyinde Erzurum ve Erzincan, batısında Tunceli ve Elazığ, güneyinde ise Diyarbakır illeri ile çevrili olan Bingöl, Merkez ilçe dışında Adaklı, Genç, Karlıova, Kiğı, Solhan, Yayladere ve Yedisu olmak üzere yedi ilçeye sahiptir. İl merkezi denizden bin 151 metre yükseklikte Çapakçur Ovası’nın kuzeybatı köşesindeki Murat Nehri’nin bir kolu olan Göynük suyuna yakın bir düzlük üzerine kuruludur. Elazığ-Tatvan yolu üzerinde bulunan Bingöl, daha önce vadi içindeyken şehrin 1950'lerden sonra hızla gelişmesi sonucunda düzlüğe taşındı. Öte yandan Bingöl sınırları içinde arazi oldukça engebeli ve yüksektir. Denizden yüksekliği bin 250 metreyi aşan dağların ve tepelik alanların oldukça geniş yer kapladığı kentte, yüksekliği iki bin metreyi aşan dağlık alanlar il sınırları içinde yer alır.

Tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan ilçeler,

turizmde her geçen yıl ivme kazanıyor


Solhan

Solhan'ın yüzölçümü bin114 kilometrekaredir. Bu rakamın il yüzölçümüne oranı yüzde 13.7'dir. İlçe, İstanbul-İran transit yolu üzerinde bulunur ve Bingöl'e yaklaşık 60 kilometre mesafededir. Doğusunda Muş, batısında Bingöl, kuzeyinde Karlıova ve Varto, güneyinde Diyarbakır ve Genç yer alır. Doğu Anadolu Bölgesi'nin yüksek yaylaları üzerinde kurulu olan Solhan’ın deniz seviyesinden yüksekliği bin 395 metredir. Topraklarının yüzde 93'ünü engebeli alanlar ve meralardan oluşan Bingöl, Güneydoğu Torosların devamı niteliğindeki dağlar ilçenin güney sınırlarından geçer. Sarp bir görünümdeki dağların yüksekliği ortalama 2 bin metredir. İlçe topraklarının kayda değer bölümü verimli ve bereketli lav örtüsüyle kaplıdır. Bu engebeli arazi üzerinde bulunan dağların en önemlileri ise Şerafettin Dağları’dır. İlçenin kuzeyini tamamı ile kaplayan Şerafettin Dağlarının yüksek noktaları 2 bin 388 metre yüksekliğindeki Esen Tepe ve 2 bin 675 metre yükseklikteki Şahin Tepesi’dir. Bu dağlar arasında geniş meralar yer alır.
Zengin bitki örtüsüyle kaplı olan ilçenin iki belediyesi, 27 köyü vardır. Köyaltı yerleşim birimi yani mezra sayısı 133'tür. Belediye sınırları içinde yedi mahalle muhtarlığı mevcuttur. Bunların dört tanesi ilçe belediyesi, üç tanesi de Arakonak Belediye sınırları içinde yer alır.  Önemli akarsuları Murat nehridir. İlçenin önemli yaylaları arasında Şerafettin, Ağmasi Çevkani, Kuçekan, Kandil ve Kabak yaylaları bulunur. Murat Irmağı vadisindeki ve çevresindeki düzlükler ile ilçe merkezinin yerleştiği alanlarda tarıma elverişli araziler yer alır.

Adaklı

Güneyinde Bingöl, kuzeyinde Yedisu ilçesi, batısında Kiğı ilçesi, doğusunda Karlıova ilçesi bulunan Adaklı, il merkezine 74 kilometre mesafededir. Elazığ il merkezine 198 kilometre uzaklıkta olan Adaklı, coğrafi yönden Doğu Anadolu Bölgesi Yukarı Fırat Bölümünde, Bingöl’ün kuzeybatı bölümünde yer alır. Rakımı bin 500 metre, yüz ölçümü 841 kilometrekare olan büyük bölümü meşe ormanları ile kaplı engebeli olan ilçenin iklim yapısı karasaldır. Ekonomik değeri olmamakla birlikte küçük çapta su kaynakları oldukça fazla olan ilçenin 1. derecede deprem kuşağında bulunması zaman zaman toprak kayması, sel ve çığ afetlerine neden oluyor. Ekonomisi ağırlıklı olarak tarım ve hayvancılığa dayanan Adaklı ilçe merkezi ve köylerinde ceviz üretimi, kavak yetiştiriciliği ve arıcılık yapılıyor. Adaklı’da endüstriyel faaliyet bulunmuyor. İlçede sadece basit marangoz atölyesi ve günlük ihtiyaçları karşılayabilen küçük dükkanlar vardır.

Yayladere

Habip Yayladere bölgesinde; M.Ö. 2100 yıllarında Komukların, Horrilerin M.Ö. 1360 yıllarında Hititlerin hakimiyeti görülüyor. M.Ö. 900 yıllarında ise Urartular, M.Ö. 550 yıllarında Perslerin daha sonra İskender İmparatorluğunun egemenliğine giren ilçe toprakları M.Ö. 75 yıllarında Ermenistan Krallığının M.Ö. 50 yıllarında da Roma İmparatorluğunun hakimiyeti söz konusuydu. 1073 yılında yapılan Malazgirt Savaşına kadar Bizans egemenliği altında kalan bölge, ardından Selçuklu devletine dahil oldu. 1514 yılına kadar İran Safevi devletinin saldırılarına uğrayan bölge, Çaldıran savaşından sora Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katılır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında Holhol Köyü olarak Sarıtosun bucağına bağlı bir köy olan Yayladere 1936 yılında bucak merkezinin Sarıtosun'dan Holhol'a olan eski adı 1959 yılında ‘Yayladere’ olarak değiştirildi. 04 Temmuz 1987 tarihinde Bingöl iline bağlı ilçe statüsüne kavuşan ilçede köklü geçmişi nedeniyle halihazırda tarihi yapıya rastlamak mümkündür.

Karlıova

Karlıova ilçesi, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde, Bingöl ilinin kuzeydoğusunda, Bingöl ve Şeytan Dağları’nın arasındaki ovada kuruludur. Güneyinde Şerafettin ve Karaboğa Dağları, kuzeyinde Erzurum-Çat, kuzeydoğusunda Erzurum-Tekman, güneyinde Bingöl-Solhan, güneydoğusunda Muş-Varto, batısında Bingöl-Kığı ilçeleri ile güneybatısında Bingöl il merkezi ile çevrilidir. Karlıova bin 392 kilometrekare yüzölçümüne sahip olup Bingöl ilinin yüzde 16.6’sını kapsar. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği ise bin 940 metredir. Dağlar ve engebeli araziler ilçede geniş bir alan kaplar. Ayrıca ilçe topraklarının kayda değer bölümü yayla ve platolarla kaplıdır. Bu yaylaların bazıları ise şunlardır; Çavreşi Yaylası, Kandil Yaylası, Hırhal Yaylası, Tavla Yaylası (Bingöl Dağı), Mirgemir Yaylası’dır.
Öte yandan Karlıova ilçesi, karasal iklim tipinin egemen olduğu bir bölgede yer alır. Denizden yüksekliğinin fazla olması nedeniyle hava sıcaklığı çok düşüktür. İlçede kış mevsimi uzun, oldukça soğuk ve karlı geçer. En yüksek sıcaklık temmuz-ağustos aylarında, en düşük sıcaklık ise ocak ve şubat aylarında görülür.

Kiğı

Tarihi açıdan bakıldığında ilçe tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanıyor. Sırasıyla Hititler, Urartular ve Perslerin bölgede yerleşik bir yaşam sürdükleri anlaşılıyor. Bölge daha sonra Makedonya, Roma, Sasani ve Bizanslıların egemenlikleri altına girdi. Halit Bin Velit tarafından ilk defa İslam topraklarına kazandırılan Kiğı, 1071 tarihinden sonra Selçukluların eline geçer. İlçenin adını Bizanslılar zamanında bölge komutanının Kiğan ismindeki kızından veya Kiğa ismindeki komutandan aldığı söylenir. Erzincan tarihinde Kiğı, dağlar memleketi anlamına geldiği ifade edilir. 1663 yılı itibarıyla Diyarbakır’a bağlı bir sancak iken 1926 da ilçe statüsünde önce Erzincan’a, Bingöl’ün il olmasının ardından 1936’da Bingöl’e bağlanarak günümüze kadar gelmiştir.
Doğuda Bingöl, batıda Tunceli, kuzeyde Erzurum ve Erzincan, güneyde Elazığ ve Diyarbakır illeri bulunan Bingöl; Tunceli ve Erzurum'a 150, Elazığ'a 200, Diyarbakır'a 250 kilometre uzaktadır.

Genç

Genç ilçesinin eski adı kelime anlamı olarak çeşme ağacı anlamına gelen ‘Dara hini’dir. İlçenin bu adı efsaneye göre; günümüzde Kral Kızı Kalesi olarak bilinen ve Pers hükümdarı Dara tarafından yaptırılan ve Dara Hini olarak bilinen kaleden gelir. Cumhuriyet döneminde bu isim Genç olarak değiştirildi. Genç ilçesi il olmadan önce komşu sancak ve eyaletlere bağlı kalan eski bir ilçe merkezidir. Osmanlı Devleti’nde 1878 yılında yapılan idari teşkilatlanma sonucunda kurulan ve ardından Bitlis iline bağlanan Genç ilçesi, 1927 yılında ilçe haline getirildi ve Elazığ'a bağlandı. 1936 yılında Bingöl ilinden sonra Genç ilçesi bu vilayete bağlandı. İl merkezine uzaklığı 20 kilometre olan ilçe, Bingöl’ün gelişme gösteren ilçeleri arasında bulunur.

Yedisu

Perisuyu Vadisi’nin en geniş yerinde kurulan ilçeye bağlı köyler, Perisu Vadisi’nin içinde yer alır. Coğrafi yönden Bingöl ilinin kuzeyinde Erzurum, Erzincan, Tunceli il sınırlarının kesiştiği noktada yer alan Yedisu; Erzurum ili Çat ilçesi Tunceli Pülümür ilçesi Erzincan ili Tercan ilçesi ile sınır konumundadır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü tarıma elverişli arazisi az olan ilçenin, dağlık ve sarp bir arazi yapısı vardır. Doğuda Çavuşlu, güneyde Şeytan, batıda Bağıl, kuzeyde Koşan dağları ile çevrili olan ilçeyi, kaynağını Erzurum illinden alan Perisuyu doğudan batıya doğru baştan başa keser.

Gelişmiş altyapısı ile Bingöl’e ulaşım oldukça kolay

Karayolu

Bingöl’e batıdan D300 ve D885 karayolu ile diğer illere ulaşım sağlanıyor. Ankara uzaklığı 899 kilometre olan Bingöl’ün İstanbul'a olan uzaklığı ise bin 353 kilometredir. Doğu Anadolu’yu batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunan Bingöl’den yurt genelinden çeşitli bölgelerine karayolu ile ulaşmak oldukça kolaydır. Bingöl’den karayolu ile direkt ulaşım sağlanan iller şunlardır; Adana, Afyon, Ağrı, Aksaray, Alanya, Ankara, Antalya, Ardahan, Bayburt, Bolu, Bursa, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane, Hatay, Iğdır, İstanbul, İzmir, İzmit, Kahramanmaraş, Kars, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Malatya, Mersin, Nevşehir, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Uşak’a seferler düzenleniyor.

Demiryolu

Devlet Yolları Bingöl ilinde 227 kilometreden oluşuyor. Bu 227 kilometrelik Devlet Karayolları ağı iki ana arterden diğer illere geçiş imkanı verir. Bu ana arterlerden biri batıdan Malatya ve Elazığ'dan gelerek Bingöl'e ulaşan devlet yoludur. Bu yol, Bingöl'den doğuya doğru uzanır ve doğudan Van Gölü'nün güney kıyılarını izleyerek İran'a kadar ulaşır. Bingöl'den geçen en önemli yoldur. Bu yol, Solhan ilçe merkezinden de geçiyor. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu 92 kilometredir. İkinci ana arter, Erzurum-Bingöl-Diyarbakır Devlet karayoludur. Bu yol, Bingöl için kayda değer önem taşır. Merkez ilçenin yanı sıra Genç ve Karlıova ilçeleri de söz konusu yolun üzerindedir. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu ise 135 kilometredir.

Havayolu

Bingöl Havalimanı, uluslararasına kapalıdır. Şehir merkezine uzaklığı 20 kilometredir. Hava Limanına ulaşım Havaş ve özel araçlarla ulaşım sağlanıyor. İstanbul ve Ankara'ya belirli günlerde uçuşlar düzenli olarak yapılıyor.
Bingöl'de Kayak

Bingöl Gezi Rehberi


Önemli turizm potansiyeli taşıyan kente yönelik yatırımlar artırılmalı

Özellikle doğa zenginliği ile yerli ve yabancı turistleri kendine çekebilecek potansiyele sahip olan Bingöl, tarih boyunca birçok kavimler tarafından otlak ve yayla olarak kullanıldı. Bu nedenle önemli tarihi eserlere sahip olması mümkün olmayan Bingöl’de, kültür turizmi açısından fazla bir beklenti bulunmuyor. Bingöl, temel çekiciliğini doğasının zenginliğinde ve güzelliğinde yakalar. Bingöl'ün doğa güzelliğini ünlü Türk yazarı ve gezgini Evliya Çelebi’nin kaleme aldığı Seyahatname adlı eserinde uzun uzadıya anlatmıştır. Evliya Çelebi, yurt genelinde çeşitli yörelerinde bulunan yaylaları anlatır. Bu yaylaların içinde en meşhur ve beğenilen yaylanın Bingöl Yaylası olduğunu dile getirilir. Ünlü gezgin, Bingöl yaylalarında bulunan bitki türlerinden, çiçeklerden, göllerden ve bu göllerde yetişen balık türlerinden bahseder.
Yaylalar ve doğal göllerin yanı sıra göletler, ormanlar, mesire yerleri, soğuk sular, termal su kaynakları, içmeler, güneşin efsanevi doğuşu, yüzen ada av turizmine ve kış sporları etkinliklerine uygunluk doğaya dönük turizm potansiyeli içinde değerlendirilebilir. Turizm çeşitlerinin bu alanlarda yaygınlaştırılması açısından kayda değer önem taşıdığını belirtmek gerekiyor. Konuya bu açıdan bakıldığında, yayla turizmi, sağlık turizmi, orman turizmi, av turizmi ve kış sporu etkinlikleri gerekli tedbirlerin alınması durumunda ilin sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağlayacağını da göz önünde bulundurmalıyız.

Kayak Merkezinde 50 yatak kapasiteli kayak evi bulunur

Bingöl’de faaliyet gösteren Kayak Merkezi şehir merkezine 25 kilometre uzaklıktadır. Ulaşımın özel araçlarla sağlandığı kayak merkezinde karasal iklim şartları olsa da kayak sezonu aralık ayında başlar ve mart ayına kadar devam eder. Öte yandan kayak merkezinde, 50 yatak kapasiteli bir kayak evi de bulunur. Fakat sağlık ve diğer hizmetler için Bingöl kent merkezine gitmek gerekiyor. Bingöl Kayak Merkezinde bulunan pistin uzunluğu bin metredir. Acemi ve ileri düzey kayakçılar için farklı güzergâhlar bulunur. Ortalama meylin yüzde 25 olduğu merkezde, alt istasyon bin 650 metre ve üst istasyon bin 890 metre yüksekliktedir.
Bingöl Tarih

Bingöl Gezi Rehberi


Bingöl’ün tarihi zenginliği Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesine konu olmuştur

Bingöl'ün bilinen en eski ismi Cebel-cur olduğu biliniyor. Cebel ‘dağ’, cur ‘akan’ anlamına gelir. Bu kelimenin zamanla Çabakçur şeklinde telaffuz edildiği düşünülüyor. Çabakçur ise akan temiz su anlamındadır. Evliya Çelebi eserlerinde bu isimin Büyük İskender tarafından verildiğini aktarmıştır. Buna göre, Büyük İskender yaşadığı dayanılmaz ağrılar için birçok hekime başvurur. Fakat derdine derman, hastalığına şifa bulamaz. Bunun ardından ‘Ab-Ul Hayat’ suyunu aramaya karar verir. Bir süre sonra kaynağı kendisi olmasa da o sudan içip dayanılmaz ağrılardan kurtulmayı başarır. Büyük İskender, bu suya cennet suyu anlamına gelen Çabakçur adını verir. Ardından kendi adına bir kale yapılması ve adının da Çabakçur konulmasını emreder. Bölge ile ilgili olarak bazı kaynaklarda ‘Mingöl’ adına rastlanır. Mingöl göller bölgesi anlamına gelir. Mingöl kelimesi de zamanla halk tarafından Bingöl şeklinde telaffuz edilmiş bin tane göl anlamında kullanılmıştır. Daha sonra Bingöl'e ‘Çevlik’ denilmiştir. Bağ bahçe anlamında halk tarafından kullanılan bu isim günümüzde yöre halkı tarafından halen kullanılıyor.
Bingöl ilçeleri üzerinde yoğun olarak bölge tarihi üzerinde durduk. 1874 yılında yapılan idari düzenlemeyle 1881'de Bitlis vilayet konumuna getirildi. Çabakçur ve Genç bölgesi Bitlis’e, Kiğı Erzincan'a, Karlıova Muş'a bağlandı. Cumhuriyetin ilanından sonra ise 1926 yılında Elazığ, 1929 yılında Muş'a bağlanan Bingöl, 1936 yılında çıkarılan bir kanunla il statüsüne kavuşmuştur.

Doğal güzellikleri ile baş döndüren Bingöl’de listenize ekleyecek çok yer var


Çir Şelalesi

Bingöl merkezine bağlı Ilıca bucağında Uzundere Köyü’nde bulunan Çir Şelalesi, 100 metre yükseklikte Çir Taşı adı verilen bir kayadan yükselir ve 50 metre yükseklikten düşer. Suyun adeta dans ederek düşmesi ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.

Ilıca Kaplıcaları ve Termal Tesisler

Bingöl merkezine bağlı Ilıca beldesinde bulunan Ilıca Kaplıcaları ve Termal Tesisler, Bingöl-Erzurum Karayolu’nun 20. kilometresindedir. Kaplıca ve termal sularında yapılan tahlillerde; suyun bio karbonatlı, karbondioksitli ve karbon gazozlu sular grubundan yer aldığı görülmüştür. Aynı zamanda klor, sülfat ve silikat gibi anyonlar ile demir ve alüminyum katyonları da içerdiği de belirlendi. İçeriğinde bulunan bu kimyasallarla birçok hastalığa iyi geldiği ortaya çıkan kaplıca suları, her yıl yerli ve yabancı şifa arayan insanların akınına uğruyor.

DSİ Dinlenme Parkı

Bingöl il merkezine üç kilometre uzaklıkta bulunan DSİ Dinlenme Parkı’na sevdiklerinizle birlikte bir yaz gününde gidebilir ve harika bir gün geçirebilirsiniz. Özellikle park kapsamında son yıllarda yapılan çevre düzenlemesi ile daha güzel ve temiz bir yapıya kavuştu. Bingöl’de görülmeye değer yerler arasında bulunan parkı listenize dahil edebilirsiniz.

Yüzen Ada

Bingöl’ün en fazla bilinen ve en çok ziyaret edilen turistlik yerlerinden biri olan Yüzen Ada, Solhan ilçesinde yer alır. Kara ile bağlantısı olmadığı halde su yüzeyinde bulunan adalara yüzen ada deniliyor. Yurt genelinde bilinen veya keşfedilen 22 yüzen ada bulunuyor. Bunlarda üç tanesi Solhan ilçesine bağlı Hazarşah Köyü’ne bağlı Aksakal’da bulunur. Bingöl- Solhan karayolundan 4.5 kilometre uzaklıkta bulunan yüzen ada, daha önceleri burada yaşayan halk tarafında keşfedilir. Görüntüsü ve gizemli oluşumları ile insanı büyüleyen bu doğa harikasını mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.

Zağ Mağarası

Zağ Mağarası Bingöl-Solhan-Muş kara yolunun 18. kilometresinde yer alır. Bu mağara sırtı dağa yaslanan doğal kayalık kütlenin ön cephesinde, kayalık alanın tamamına yayılan mağara içi odacıklardan oluşuyor. Söz konusu odacıkların bazılarında insan eli ile yapılmış resim ve figürler bulunuyor. Üç katlı olan bu mağaranın her bir katında 26 oda vardır. Bu kapsamda mağaranın birinci katı depo görevi görür. İkinci katta, oturma yeri olarak kullanılır. Harem katı da denilen üçüncü katta kral eşleri ile birlikte yaşarmış.
Zağ Mağarası, M.Ö 5. Yüzyıl Hristiyanlık dönemini yansıtır hatta mağara, bu dönemde Romalılarda gizli Hristiyanlık inancını yerine getiren kişilerin saklandıkları yer olduğu söylenir. Günümüzde kayda değer oranda zarar gören mağaranın buna rağmen 17 odası hala ayaktadır. Bu gizemli ve bir o kadar da harika olan bu mağarayı ziyaret listenize mutlaka eklemelisiniz.

Kral Kızı Kalesi

Genç ilçe merkezine iki kilometre uzaklıkta yer alan Kral Kızı Kalesi, Pers hükümdarı kızı için inşa edilir. Günümüzde mesire yeri olarak kullanılan kale ve çevresinde sevdiklerinizle birlikte piknik yapabilirsiniz.

Kös Termal Turizm Merkezi

Bingöl-Karlıova karayolu üzerinde bulunan Kös Termal Turizm Merkezi, ilçe merkezine 18 kilometre uzaklıktadır. Burada konaklama yerleri bulmak mümkündür. Birçok hastalığa iyi geldiğini söylenen kaplıca suları başta romatizma olmak üzere kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları, kadın, sinir ve kas yorgunluğu gibi hastalıklara iyi geliyor. Ayrıca turizm merkezi bölgesi yüzen ada olarak da biliniyor.

Kiğı Çiçektepe Köyü Mağarası

Bu mağara Kiğı ilçesine bağlı Çiçektepe köyün sınırları içinde yer alır. Mağarada bir ahır ve ahırda bir çocuk beşiği bulunuyor. Mağara çok eğimli bir yerdedir ve önünden bir yol geçiyor. Mağaranın çok eski çağlardan kalma bir mağara olduğu söylenilir. Yolunuz düşerse bu gizemli ve ilginç mağarayı mutlaka görmelisiniz.

Buban Bacaları

Bingöl merkezine bağlı Oğuldere köyünde bulunan Buban Bacaları, Nevşehir’i dünyaya tanıtan Peri Bacalarına benzer bir yapı sergiler. Harika bir manzarasına rağmen bacaların yeteri kadar reklamı yapılmadığı için pek bilinmiyor. Ancak gidip görenlerin hayran kaldığı Buban Bacalarını görmenizi tavsiye ederiz.

Kalkanlı Mağarası

Bu mağara Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı köyün sınırları içinde yer alır. Bizans dönemine ait olunduğu söylenen Kalkanlı Mağarası duvarlarında çeşitli resim ve figürler bulunuyor. Ayrıca yanında geçen şelale de bölgeye ayrı bir renk, hoş bir manzara katıyor. Yaz mevsiminde bölge yöre halkının uğrak yerleri arasında bulunuyor.

Güneşin doğuşunu bir de Bingöl’den izleyin

Karlıova İlçesinin Düşman İşgalinden Kurtuluşu


Her yıl 11 Mart tarihinde Karlıova’da anılan Karlıova’nın Düşman İşgalinden Kurtuluşu, milli duygulara sahne oluyor. Bingöl Karlıova 1916 ila 1917 tarihleri arasında, 1.Dünya Savaşı’nın sürdüğü dönemde Rusların işgaline uğradı. 11 Mart 1917 yılında düşman işgalinden kurtulmayı başaran Karlıova’da bu özel gün her yıl aynı tarihte çeşitli etkinliklerle anılıyor. Etkinlik kapsamında şehitler anılırken aynı zamanda ilçede resmi kutlamalar yapılıyor.

Karlıova Güneşin Doğuşu Festivali

Bingöl adının Karlıova’da bulunan göllerden aldığı söylenir. Güneş’in her yerde doğduğunu ancak Karlıova ilçesinde farklı doğduğu belirtilir. Güneş’in doğuşu vesilesi ile Karlıova’da her yıl 15 Temmuz ile 15 Ağustos tarihleri arasında festivaller yapılır. Bu festivallere katılan binlerce vatandaş da Bingöl Dağları’ndan Kale Tepesi olarak bilinen mevkide güneşin muhteşem doğuşu seyredilir. Festival kapsamında Karlıova ilçesinin 3 bin 250 metre yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden güneşin doğuşunu çok farklı seyretmek mümkündür.

Sülbüs Kültür ve Doğa Festivali

Yayladere’sinde her yıl 21-23 Temmuz tarihleri arasında düzenlenen Sülbüs Kültür ve Doğa Festivali’nde Yayladere ilçesinin ve bağlı köylerin sorunları ve çözüm önerileri masaya yatırılır. Aynı zamanda da bölgenin turistlik tanıtımına yönelik birçok etkinlik düzenlenir. Yine festival kapsamında Sülbüs Kültür ve Doğa Festivali etkinlikleri çerçevesinde Sülbüs Dağı’na çıkılır ve burada amatör ses yarışması, çeşitli etkinlikler ile sanatçıların konserleri yapılır.

Yazın kurutulan sebze ve meyveler, kışın sofraları süslüyor

Birbirinden doğal güzelliklere sahip olan Bingöl’ün zengin mutfağında lezzetli yemekleri tatmadan dönmeyin. Bölge mutfağına yönelik özel lezzetleriyle ünlenen Bingöl mutfağında; çewlik, gömme, ayran çorbası, dut kavurması öne çıkan yemeklerdir. Doğu Anadolu Bölgesinin nadide kentlerinden biri olan Bingöl’de yazları kısa ve kış ayları da oldukça uzundur. Bölge insanın yazın kuruttuğu doğal besinler, kışın mutfakta lezzet şölenine dönüyor. Bingöl’de yazın kurutulan sebze ve buğday ağırlıklı yiyecekler tüketilir. Hayvansal gıdaların da fazla olduğu bu kentte yemeklerin kayda değer çoğunluğu yoğurtlu ve tereyağlıdır. Birbirinden ilginç ve lezzetli bu yemeklerin bir bölümünü sizler için derledik.

Gömme

Kentte yazın yenilmesi ağır olan gömme, kış mevsiminde yoğunluklu olarak yapılan bir yemektir. Kullanılan malzemelere göre adı değişiklik gösterse de asıl gömme kilin altında topraktan yapılan bir sacın altında pişirilir. Ancak bazen de iki sacın arasında üzerine közlü ateş konularak pişirilen gömmenin hamuru mayasız olur. Sadece un ve su ile hazırlanır. Ocağın büyüklüğüne ve kalınlığına göre hamurun yuvarlaklığı belirlenir. Hazırlanan hamur ocağın üstüne konulur. Üzeri sac ile kapatılan ve pişirilen hamur, piştikten sonra bir kenarda soğumaya bırakılır. Ardından içi oyulur ve doğranır. Üzerine ayranlı sarımsak ve tereyağı dökülür. İsteğe bağlı olarak pekmezli su veya pekmez de dökülerek servis edilir.

Ayran Çorbası

Geniş bir tencerede yapılan ayran aşı çorbası yaz aylarında soğuk, kışın ise sıcak şekilde tüketilir. Bu yöreye ait özel otların katılmasıyla birlikte hazırlanan ayran çorbası, bölgeye özgü yemeklerin başında gelir.

Tutmaç Çorbası

Un, tuz ve su ile yoğrulan hamur yufka şeklinde açılır ve kesilir. Çatılarda, damlarda serilerek kurutulan kesilmiş hamur, yaz aylarında yapılır kışın tüketilir. Yörede bu çorba için özel yapılan yoğurdun başka bir çeşidi olan süzme ile yapılması daha lezzetli olmasını sağlıyor. Ayrıca bölgede punk adı verilen ve çeşitli adları olan naneye benzeyen bir bitki de tutamaç çorbasına güzel bir tat veriyor.

Sorina Pel

Pişirilip hazırlanan yufkalar iç içe konularak dürüm haline getirilir ve bir tahta üzerinde kesilir. Kesilen parçalar tepsi üzerine sıkı şekilde yerleştirilir. Dövülen sarımsaklı yoğurt ekmeğe dökülür ve üzerine kızartılan tereyağı dökülür.

Dut Kavurması

Bingöl’de fazlaca bulunan dut ağaçları bölgede değerlendirilerek, ilginç bir yemek haline getirilmiştir. Dutuyla meşhur olan kentte, kuru duttan yapılan hoşaf ve kavurma damaklarda farklı bir lezzet yaratıyor.
bingöl gece hayatı

Bingöl Gezi Rehberi


Bingöl’de özellikle hafta sonları gece hayatı daha aktif

Çanakkale son dönemde artan gece hayatıyla dikkat çekiyor. Kent merkezinde bulunan kafe ve barlar yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerleridir. Genelde gençlerin takıldığı ve zaman geçirdiği bu mekanlar özellikle hafta sonları daha da hareketleniyor. Bunun sebebi ise hafta sonlarının üniversite öğrencileri ve devlet memurlarının tatil günlerine denk gelmesidir. Bingöl’de bulunan bazı mekanları sizler için derledik.

Eyfel Cafe & Restaurant

Bingöl kent merkezinde yer alan Eyfel Cafe, gençlerin buluşma mekanıdır. Oldukça nezih ve hoş bir mekan olan kafede birbirinden lezzetli yemek bulabilirsiniz. Bunun dışında canlı müzik eşliğinde eğlenme fırsatı da sunan mekan Bingöl’de en çok bilinen yerdir.

Şato Cafe

Bingöl’de sevdiklerinizle birlikte zaman geçirebileceğiniz huzurlu mekanlardan biri olan Şato Cafe güzel yemekleriyle de aklınızda kalacak. Çok hoş ve keyifli müziklerin çaldığı mekanda kente gelen yerli ve yabancı turistlere özel yöresel yemekler servis ediliyor.

Sonuçları sırala:

ortalama fiyatı120TL

Büyük Bingöl Otel
Bingöl Türkiye

Bingöl şehir merkezinde bulunan bu tesis , otobüs terminaline çok yakın olup  750 metre mesafesi vardır. Bingöl havalimanı'na ise 18 km mesafededir.