
Floransa Gezilecek Yerler
Floransa’da gezilecek yerleri sizin için derledik
Floransa’nın dünyaca ünlü galerilerinden biri olan Uffizi Galerisi, Dük I. Cosimo’nun çalışma ofisi olarak hazırlanmıştır. Yapı, 1560 ila 1580 yılları arasında tamamlanmıştır. Zaten “uffizi” kelimesi, İtalyanca dilinde “ofisler” anlamına gelir. Mimarlığını Giorgio Vasari’nin yaptığı Uffizi Galerisi, mimarın en büyük eserlerinden biridir. Binanın iç avlusu çok uzun ve dar olup Arno Nehri'ne açılır. Günümüzde galeri ve müze olarak faaliyet gösteren Uffizi Galerisi, dünyadaki en nadide parçaları koleksiyonunda barındırır. Özellikle Medici ailesinin kişisel sanat koleksiyonu yapı içinde oldukça değerli parçalardır.
Floransa’nın en ünlü ve büyük katedrali olma özelliği taşıyan Floransa Katedrali, “Duomo” veya “Santa Maria del Fiore” olarak da bilinmektedir. 1296 ila 1436 yılları arasında gotik tarzda inşa edilen yapı, 1296'da antik Santa Resparata Kilisesi'nin yerine yapılmıştır. Katedrali gezerken bodrum katına inip kiliseye ait eski kalıntıları görmeniz mümkündür. İlk mimarı Arnolfo di Cambio olan katedralin mimarlığını, 1333-1337 yılları arasında Giotto yapmıştır ve çan kulesinin inşaatı da bu dönemde başlamıştır. 1357 yılından sonra ise mimarlar Francesco Talenti ve Giovanni di Lapo Ghini birlikte çalıştılar. 1412'de katedralin yapılan kısımları Santa Maria del Fiore'ye ithaf edilmiştir. Aslında bitmemiş haliyle açılan yapı,1420-1436 döneminde mimar Filippo Brunelleschi büyük kubbeyi bitirmek amacıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Brunelleschi'nin kubbeyi tamamlamasının ardından 25 Mart 1436 tarihinde Papa IV. Eugenius tarafından katedral kutsanmış ve resmen ibadete açılmıştır.
Floransa'da görülmesi gereken yerlerin başında gelen Vecchio Sarayı, 94 metre yüksekliğindeki çan kulesi ile bir kale görünümünü andırır. Saray, 1298 ve 1341 yılları arasında kentte hükümet binası olarak Arnolfo di Cambio tarafından inşa edilmiştir. Şimdiki görünümüne ise 16. yüzyılda yapılan restorasyon çalışmaları sonucunda kavuşmuştur. XIV. yüzyılda Signoria Konseyi tarafından önemli kararların alındığı bir yapı iken ardından Medici ailesinin merkezi konumu olmuştur. Yapı 1872’den bugüne kadar belediye sarayı olarak hizmet veren saraydan ve Torre d’Arnolfo’dan muhteşem bir şehir manzarasını seyretmenizi kesinlikle tavsiye ederiz. Adını 500 üyesi olan konseyden alan “Beş Yüzler Salonu’ndan diğer adıyla Salone dei Cinquecento’dan içeriye girdiğinizde Michelangelo’nun nefes kesen “Zafer” heykelini (Genio della Vittoria) görmeniz mümkündür. Söz konusu salonun süslemeleri ise Vasari’ye aittir.
Bargello Müzesi, “Palazzo del Popolo” (Halk Sarayı) olarak da anılan yapı, Floransa’nın gezilecek yerleri arasında öncelikli sırada yer alır. Floransa’nın en eski devlet binası olan müze, 1255 yılında inşa edilmiştir. Capitano del Popolo’nun ikametgahı olarak inşası başlayan Bargello Müzesi, 1621 yılında Floransa Şehir Konseyi yüksek sulh yargıcı Podestà (İtalya'nın birçok şehrinde güvenilir yüksek seviyedeki memurlara verilen isim) için kullanılırdı. Bu işlevinden dolayı yapının özgün adı Podesta Sarayı olarak bilinmektedir. Bir dönem hapishane olarak da hizmet veren Bargello, bu özelliğini Grand Dük Kutsal Roma İmparatoru Peter II. Leopold'un hapishaneyi kaldırmasıyla ortadan kalkmıştır.
Floransa’nın dini kompleksi olan San Marco’da bir kilise ve bir de manastır yer alır. Günümüzde “Museo Nazionale di San Marco” adıyla müze olarak kullanılan manastır oldukça ünlüdür. 15’inci yüzyılda Dominikan tarikatına mensup olan ressam Fra Angelico ve vaiz Girolamo Savonarola’ya ev sahipliği yapan manastır, Michelozzo tarafından inşa edilmiştir. İçinde bulunan kütüphanede meşhur el yazması koleksiyon da vardır. Müzenin girişi Aziz Antoninus adı verilen dehlizden yapılır. Bu bölüm, tahmini olarak 17. yüzyılda Bernardino Pocetti tarafından fresklerle süslenmiştir. Müze, erken Rönesans döneminden İtalyan ressam Fra Angelico'nun en önemli eserlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bunun dışında Domenico Ghirlandaio'nun küçültülmüş ölçülerdeki “Last Supper”ın bir versiyonu da vardır.
Accademia, yani Floransa Güzel Sanatlar Okulu, 1561 tarihinde Medicilerin talebi üzerine Giorgio Vasari’nin de içinde bulunduğu üç kişilik bir ekip tarafından kurulmuştur. Bu üç sanatçının ortak özelliği ise; Behaviorism (Davranışcılık) akımının kurucuları ve temsilcileri olmalarıdır. Accademia, Avrupa’daki ilk çizim akademisi olma özelliğini taşımaktadır. 1784 yılında Floransa’daki tüm sanat okulları Accademia’ya bağlanmıştır. Ünlü İtalyan sanatçı Michelangelo’nun Davut Heykeli 1873 yılından bu yana burada sergilenmektedir.
Orijinal adı “Basilica di Santa Croce” olan bazikila, Floransa’nın en önemli tarihi güzelliklerinden biridir. Türkçe’de Kutsal Haç Kilisesi olarak da bilinen yapı, Floransa'da Fransiskan mezhebinin en önemli kilisesidir. Roma Katolik Kilisesi'nin küçük bir bazilikası konumundadır. Yapıldığı dönemde şehir surlarının dışında kalan bataklık bir alan olan bazilika, günümüzde Santa Croce Meydanı'nda bulunmaktadır. Floransa Katedrali’nin yaklaşık 800 metre güneyinde yer alır.
Floransa’da nerede ne yenir?
Dünyanın en zengin mutfaklarından biri olan İtalyan mutfağı, bölgelere göre büyük farklılıklar gösterir. Floransa da bu mutfağın birçok özelliğini bağrında taşır. İtalyan mutfağında basitlik ve sadeliğe önem verilir. Çoğu yemeklerde dört veya sekiz çeşit malzeme kullanılır. Detaylı hazırlama yöntemlerinden çok malzeme kalitesi ön plandadır. Ancak zeytinyağı İtalyan mutfağının olmazsa olmazıdır. Yine peynir ve şarap çeşitleri İtalyan mutfağının vazgeçilmezleri arasındadır. Kahve, özellikle de espresso, İtalyan mutfağının ayrılmaz bir parçasıdır. İtalya’da kafe kültürü yoktur.
Kahve tüketilen yerlere “bar” denir. Bunun dışında “ristorante” denilen restoranlar ve “trattoria” adı verilen lokantalara rastlamak mümkündür. Bu anlamda Türk kültürüyle bir paralellik bulmak mümkündür. Ağırlıklı olarak kırmızı et yemeklerinin satıldığı yerlere “rosticceria” denilen yerler vardır. Bir deniz ülkesi olan İtalyan mutfağında deniz ürünleri, özellikle de kabuklu deniz ürünleri kayda değer yer tutar. İtalyanca’da “pasta” kelimesiyle ifade edilen makarnalar, İtalyan mutfağının en zengin bölümü olduğunu söylemek mümkündür. Sayısız kesim yöntemiyle birçok isim alan makarnalar ayrıca aromalı ve renkli olarak da üretilmektedir.
Özellikle ev yapımı makarnaları oldukça lezzetli olan bu tatları mutlaka denemelisiniz. İtalyan ev yemekleri ile restoran yemekleri farklı olan İtalya’da ev yemeklerini yiyebileceğiniz küçük lokantalar da bulunur. Floransa’da da özellikle eski şehir bölümünde bu tür mekanlar bolca bulunur. “Pizzeria” adı verilen pizzacıların hemen hemen tamamında dilimle satılan odun fırını pizzası denemeniz gereken tatlardandır. Pizza dışında meşhur İtalyan yemekleri arasında risotto ve lazanya vardır. Tatlı olaraksa tiramisu, İtalya’nın en bilinen tatlısıdır. Floransa’nın az pişmiş ızgara “Floransa Bifteği”ni mutlaka denemelisiniz. Sadece su ve undan yapılan “pici” isimli makarna, daha çok kış aylarında tüketilir. Mısır unu peltesi “polenta”, domuz etinden kızartılarak yapılan “porchetto”da da damak tadınıza uygun olacaktır. İtalya’nın popüler restoranları arasında; Palle d'Oro, Trattoria Cammillo, Borgo Antico, Restaurant Terrazza Brunelleschi, Filipepe, Il Cibreo bulunur.