Gaziantep Gezi Rehberi
Akdeniz Bölgesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin birleştiği yerde bulunan
Gaziantep; doğusunda Şanlıurfa, batısında Hatay ve Osmaniye, kuzeyinde Kahramanmaraş, kuzeydoğusunda Adıyaman, güneyinde Suriye ve güneybatısında ise Kilis illeri ile komşudur. Yüzölçümü 6 bin 222 kilometrekare olan Gaziantep, 2 milyon nüfusuyla Türkiye’nin en kalabalık sekizinci şehridir. Çoğunlukla engebeli ve dalgalı arazilere sahip olan Gaziantep’in güneyinde Nur Dağı bulunur. Yavuzeli ve Araban ilçeleri arasında yer alan Karadağ ise 950 metre rakıma sahiptir. Sanayileşme ve gelişmişlik düzeyi yönünden Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin ilk sıradaki ili olan Gaziantep’in tarihi ise ilk çağlara kadar uzanmaktadır.
645 tane bitki türüne ev sahipliği yapıyor
Zengin bir floraya sahip olan Gaziantep, 645 tane bitki türüne sahiptir. Bu türler içinde 56 adedi endemik olarak tespit edilmiştir. İlde yaygın olarak buğday, arpa, fıstık, üzüm ve zeytin tarımı yapılır. Kalker yapıya sahip dağlık alanlar ise Gaziantep’in batı ve kuzey kesimlerinde bulunur. İslahiye’deki Amanos Dağları’nda bulunan Hızırlı yaylası, kent merkezine 32 kilometre mesafedeki Sof dağları ve çevresi oldukça zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Dağlık bölgelerde ayrıca kermes meşesi ve karışık yaprak döken meşe ormanları mevcuttur.
İlde 38 familyaya ait 93 kuş türü varlık gösteriyor
Gaziantep’te gerçekleştirilen detaylı araştırmalar, ilde 38 familyaya ait 93 kuş türü yaşadığını ortaya çıkarmıştır. Bunlar arasındaki 2 türün neslinin tehlike altında olduğu, 9 türün ise hızla azaldığı saptanmıştır. Türkiye’de ve dünyada nesli tehlike altında olan ve kırmızı listeye alınan Turaç ve küçük karabatağın Karkamış bölgesinde az sayıda bulunduğu tespit edilmiştir. Yine nesli tehlike altında olan Fırat kaplumbağasına da burada rastlanmıştır. Gaziantep sınırları içinde popülasyonu bulunan türler ise keklik, çakal, tavşan, tilki, gelincik ve domuzdur. Öte yandan az sayıda doğan ve şahin gibi yırtıcı kuşlar da yaşamaktadır.
Kent ilçelerinde doğal ve tarihsel zenginliklere rastlanır
Araban
İlin kuzeydoğusunda yer alan Araban; Adıyaman’ın Besni, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Yavuzeli, Şanlıurfa’nın ise Halfeti ilçelerine sınırdır. İl merkezine 67 kilometre mesafede olan ilçenin rakımı 610 metredir. Gaziantep’in önemli ovalarından olan Araban Ovası’nın da bulunduğu ilçenin etrafı dağlıktır. Araban, Karasu Nehri’nin kenarında bulunmaktadır.
İslahiye
Suriye-Anadolu geçiş güzergahında olmasından dolayı tarihin eski dönemlerinden beri birçok medeniyete ev sahipliği yapan İslahiye ilçesinde yapılan kazılarda önemli eserlere rastlanmıştır. Bugünkü Yesemek köyü çevresinde, Hititler zamanından kalma heykel ve abide atölyelerinin kalıntıları bulunmuştur. İlçenin çeşitli yerlerinde 60’ın üzerinde höyük ve bu höyüklerde Hititlere ait çeşitli kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.
Karkamış
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Karkamış, 365 metre rakıma sahiptir. Kent merkezine uzaklığı 75 kilometre olan ilçenin doğusunda Fırat nehri, batısında Oğuzeli, kuzeyinde Nizip, güneyinde ise Suriye devleti bulunur. İlçenin Birecik’le sınır çizgisini meydana getiren ve Suriye’ye akan Fırat Nehri ile bağlantılı çok sayıda dere yatağı vardır. Bunların başlıcaları Karkamış, Elifoğlu ve Kelekli dereleri olarak bilinir.
Nizip
Gaziantep’in en büyük ilçelerinden olan Nizip, doğusunda Şanlıurfa’nın Birecik, güneyinde Karkamış, kuzeyinde Yavuzeli, batısında kent merkezi ve Oğuzeli ile komşudur. Denizden yüksekliği 500 metre civarında olan Nizip, Fırat Nehri havzasında bulunur. Doğu yönüne plato ve güneyde ova özelliğine sahip ilçede engebeli araziler pek yoktur.
Nurdağı
İlk uygarlıkların doğduğu topraklar olan Mezopotamya ve Akdeniz arasında bulunan Nurdağı, tarih öncesi dönemlerden bu yana insan yaşamının bulunduğu ilçelerden biridir. Hitit’in bazı prenslerinin buradaki bazı yerlerde küçük krallık ve prenslik hanedanları kurdukları, yapılan kazılardan anlaşılmıştır. Ayrıca Sam’al Krallığı’nın merkezlerinden birinin de Nurdağı sınırları içindeki Sakçagözü (Keferdiz) beldesi olduğu belirlenmiştir.
Oğuzeli
Kent merkezinin 17 kilometre güneyinde bulunan Oğuzeli ilçesi; doğusunda Nizip, batısında Kilis’in Elbeyli, kuzeyinde Şahinbey ve Şehitkamil, güneydoğusunda Karkamış ilçeleri ve güneyinde de Suriye ile sınıra sahiptir. Oğuzeli’ndeki belli başlı tarım arazileri olan ovalar Tilbeşar, Tüm ve Barak ovalarıdır. Ağırlıkla düz bir alan üzerinde bulunan ilçenin çevresinde yüksek dağlar bulunmaz.
Şahinbey
Gaziantep’in üç merkez ilçesinden biri olan Şahinbey, 1987 yılında kurulmuştur. İlçenin 188 mahallesi mevcuttur. Nüfusu 900 bini aşkın olan ilçe, Türkiye'nin en büyük ilçeleri arasında yer almaktadır. Yüzölçümü 960 kilometrekare olan Şahinbey’in deniz seviyesinden yüksekliği 850 metredir. İlçe sınırları içinde bulunan Sof Dağları’nın denizden yüksekliği ise bin 496 metredir.
Şehitkamil
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin batısında bulunan ve Gaziantep’in merkez ilçelerinden olan Şehitkamil, bin 268 kilometrekarelik alana sahiptir. Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında kalan ilçe, iki bölgenin de özelliklerini taşır. Şehitkamil’in kuzeyinde Pazarcık, kuzeydoğusunda Yavuzeli, doğusunda Nizip, güneydoğusunda Oğuzeli, güneyinde Şahinbey ve batısında da Nurdağı ilçeleri yer alır. Nüfusu 730 bini aşkın olan ilçenin 143 mahallesi vardır.
Yavuzeli
Yavuz Sultan Selim’in 1517’de Mercidabık seferine giderken, konakladığı yer olması nedeniyle adı “Yavuz İli”nden hareketle konulmuştur. Kuzeyinde Araban ilçesi, doğusunda Şanlıurfa ili, kuzeybatısında Kahramanmaraş ili, güneydoğusunda Nizip ilçesi, güneyinde ise Şehitkâmil ilçesi bulunan Yavuzeli, deniz seviyesinden 650 metre yüksekliğe sahiptir. Gaziantep il merkezine 38 kilometre mesafede bulunan ilçenin ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
Kara ve demiryolları ile çevrili olan kentte, Oğuzeli Havaalanı ulaşım kolaydır
Ulaşım imkanları açısından oldukça gelişmiş bir il olan Gaziantep, karayolu ve demiryolu ağları üzerinde bulunur. Güneyden ve Akdeniz’den doğuya ve kuzeye devam eden yolların kavşağında ve GAP’ın girişinde yer alan Gaziantep, İpek Yolu’nun da durak noktaları arasında yer alır.
Karayolu
Gaziantep’in karayolu bağlantılar oldukça gelişmiştir. İl; Osmaniye üzerinden Adana ve Mersin’e, Narlı beldesinden Kahramanmaraş ve Malatya’ya, Birecik köprüsü kanalıyla Şanlıurfa ve Diyarbakır’a, Fevzipaşa ve İslahiye üzerinden Hatay’a, Kilis yolundan Halep’e, Araban ve Pazarcık üzerinden de Adıyaman’a giden yollara sahiptir.
Demiryolu
Demiryolu ağında da önemli bir noktada olan Gaziantep, Toros Ekspresi ile hatada üç gün İstanbul seferlerine sahiptir. Öte yandan İstanbul’dan gelip, Suriye’ye devam eden Halep Ekspresi de İslahiye’den geçer. Bunların yanı sıra Dülük, Karkamış ve Nizip’e haftanın her günü tren seferleri mevcuttur. Ayrıca Narlı istasyonu da Karkamış, Halep ve Bağdat demiryoluyla bağlantılıdır.
Havayolu
Havayolu ulaşımına da sahip olan Gaziantep’te, şehir merkezine 20 kilometre uzaklıkta bulunan
Oğuzeli Havaalanı’ndan yapılan seferler mevcuttur. Buradan İstanbul ve Ankara’ya haftanın her günü uçak seferleri yapılmaktadır. Uluslararası niteliğe sahip bu havalimanından ayrıca haftanın bir günü de Azerbaycan’a uçak seferi vardır. Yanı sıra hac mevsiminde Suudi Arabistan’ın Cidde şehrine de uçak seferleri mevcuttur.
Gaziantep ucuz uçak bileti
Gaziantep otelleri, hem de çok ucuz!.. Üstelik bütçeye uygun tatil fırsatları ile ucuz Gaziantep uçak bileti de web sitemizde!
Gaziantep’de yapılacak şeyler
Gaziantep’e gideceklere bilgi verelim. Bu amaçla Gaziantep gezilecek yerler için bir guide hazırladık.
Gaziantep - Kültür Tarih Sanat
Gaziantep, konumu nedeniyle ilk uygarlıkların beşiği oldu
Güneyden ve Akdeniz’den doğuya, kuzeye ve batıya bağlanan yolların kavşağında bulunan konumu nedeniyle tarih boyunca önemli bir yere sahip olan Gaziantep, ilk uygarlıkların doğduğu Mezopotamya ve Akdeniz arasında, tarih öncesi devirlerden beri insan yerleşimine sahne olan bir kenttir. İlin, tarihi İpek Yolu üzerinde yer alması öneminin ve canlılığının devamlı artmasına neden olmuştur. Paleolitik, Kalkolitik, Neolitik çağlar, Tunç Çağı, Hitit, Med, Asur, Pers, İskender, Selökidler, Roma ve Bizans, İslam ve Türk devirlerinin yaşandığı kentte, söz konusu dönemlerin izleri bugüne değin varlığını sürdürmüştür.
Bölgenin bilinen ilk adı Dolike’dir
Gaziantep bölgesinde ismi bilinen ilk yerleşim yeri Dolike kentidir. İl merkezinin 10 kilometre uzağındaki Dülük köyü yakınlarında bulunan bu kentin ismi, Bizans kaynaklarında Diba (Daluk) şeklinde belirtilmektedir. Cumhuriyet dönemi öncesinde Ayıntap (Ayıntab) ismiyle bilinen Gaziantep, bu ismi çağrıştıran adlara ilk kez Haçlı Seferleri’nde sahip olmuştur.
Babil İmparatorluğu’nun sınırları içinde bulunan Gaziantep, Milattan Önce 1700’lü yıllarda Hitit Devleti’nin kontrolüne geçmiştir. Bölge, Milattan Önce 700-546 arasında Asur, Med ve Pers imparatorluklarının kontrolünde kalmıştır. Büyük İskender’in Persleri yenmesinin ardından Romalıların egemenliği altına giren Gaziantep, Milattan Sonra 636’ya kadar da Bizanslıların kontrolünde olmuştur. İslam ordusunun, bölgeyi Bizanslılardan almasının ardından 639 yılında bölge halkı Müslümanlığa geçmiştir. Malazgirt Savaşı’nın ardından kent ve çevresinde Selçuklu İmparatorluğu’na ait bir Türk devleti kurulmuş, ancak 1270’te Moğolların istilası ile kent yıkılmıştır. 1389’da Dulkadiroğullarının ve 1471’de Memlukluların kontrolüne geçen Gaziantep, 1516 yılında ise Yavuz Sultan Selim’in Memluklulara karşı başlattığı Mercidabık Savaşı’nın ardından Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine geçmiştir.
Gaziantep, Evliya Çelebi eserlerine konu olmuştur
Gaziantep’te Osmanlı döneminde pek çok cami, medrese, han ve hamam inşa edilmiş; ayrıca üretim, ticaret ve el sanatları hızla gelişmiştir. Kenti 1641 ve 1671 yıllarında ziyaret eden Evliya Çelebi; 22 mahalle, 8 bin civarında ev, 100 tane cami, medrese, han, hamam ve çarşı bulunduğunu yazmıştır. Birinci Dünya Savaşı sonunda, önce İngilizler daha sonra da Fransızlar tarafından işgal edilen Gaziantep, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda destanlar yazmıştır.
Kültürler beşiği kentte, gezilecek birçok yer bulunuyor
Zengin bir tarihe ve kültürel birikime sahip olan Gaziantep’te ziyaret edilebilecek pek çok yer var. Bu kentte, ilk çağlardan kalan tarihi kalıntılar görülebileceği gibi modern hayatın özelliklerini taşıyan yerler de misafirlerinin yoğun ilgisini çekiyor. Tarihi Antep evleri, Gaziantep Kalesi, Bakırcılar Çarşısı, Zeugma Müzesi, Bedestenler, Yesemek Açık Hava Müzesi, Belkıs/Zeugma Antik Kenti ile Oyun ve Oyuncak Müzesi bunlardan bazılarıdır.
Kent merkezindeki dar sokaklarda karşılaşılan tarihi Antep evleri, Gaziantep’i ziyaret eden yerli ve yabancı turistleri en çok etkileyen eserler arasında yer alır. Çoğunlukla yüksek duvarları bulunan bu evlerin büyük avluları vardır. Köşk adı verilen cumba tarzı bölümler, evlerin üst katlarında bulunur. Evlerin çoğunluğunun iki katlı olması dikkat çekerken, tek veya üç katlı olanlarına da rastlanır. Sokakla bağlantısı zayıf olan bu evlerde, içerideki yaşam alanlarının ayrıntıları dikkat çeker.
Şehir merkezindeki Gaziantep Kalesi, 25 metre yüksekliğiyle Alleben Deresi’nin kenarında görkemli bir eser olarak dikkat çeker. Yapılış tarihiyle ilgili kesin bilgiler yoktur, ancak bu konuda çeşitli iddialar vardır. Kalkolitik çağa uzanan bir höyük üzerinde kurulmuş olduğu, Milattan Sonra 2 ve 3’üncü yüzyıllarda kale ve çevresinde Theban isimli küçük bir kentin olduğu belirtiliyor. Roma döneminde gözetleme kulesi olarak yapıldığı tahmin edilen kalenin, zamanla genişletildiği yapılan kazılardan tespit edilmiştir. Gaziantep Kalesi’ne son halini ise Milattan Sonra 6’ncı yüzyılda Bizans İmparatoru Justinyanus’un verdiği anlaşılmıştır. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde 36 burcu olduğu belirtilen kalenin bugüne sadece 12 tane burcu kalmıştır.
Kent merkezindeki Eski Saray Caddesi’nde bulunan Gaziantep Bakırcılar Çarşısı, yüzlerce yıllık bakırcılık geleneğini bugün halen sürdürüyor. Bakır ustalarının ince ince işleyerek yaptıkları eşyalar, saatler süren el emeğinin birer ürünü olarak alıcılarını bekliyor. Burada, çarşının dar sokaklarına taşan ürünler görülebileceği gibi ustaların nasıl çalıştıkları da izlenebilir.
Eski zamanların çarşıları olan bedestenler, Gaziantep’te ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Geçmişte daha fazla sayıda olduğu bilinen, ancak günümüze sadece üç tanesi kalan Gaziantep’in bedestenleri; Zincirli Bedesten, Hüseyin Paşa Bedesteni ve Kemikli Bedesten olarak adlandırılıyor. Bir süre kasapların kullanması nedeniyle et hali olarak da anılan Zincirli Bedesten, 18’inci yüzyılda Hüseyin Paşa tarafından yaptırıldı. Yapılan son restorasyon ile bu bedestende günümüzde 70 civarında dükkan bulunuyor. Müftü Hacı Osman Efendi’nin yaptırdığı Kemikli Bedesten ise 1865’te inşa edilmiştir. Bedestenin temel kazılarında kemik çıktığı için Kemikli Bedesten olarak isimlendirilmiştir.
Nizip’in doğusunda, Birecik Baraj Gölü kenarında, yeni Belkıs Köyü'nün yanındaki yedi tepe üzerine kurulmuş antik bir kent olan Belkıs/Zeugma, 21 bin dekara yakın bir alanı kapsar. Büyük İskender’in generali olan Selevkos Nikator’un Milattan Önce 300 yılında kurduğu bu kent, İskender’in Fırat’ı geçtiği bölgede yer alır. Kendi adıyla Fırat’ın adını birleştiren general, buraya Selevkeia ad Euphrates (Fırat Seleukeia’sı) ismini vermiştir. Karşısına eşi Apameia’nın ismiyle bir kent daha kuran general, bu kentler arasına bir köprü yaptırmıştır. Selevkos Kralı, kızı Leodike ile evlenmesi üzerine Kommagane Kralı Mitridates I. Kallinikos’a kenti çeyiz olarak vermiştir. Daha sonra Leodike’nin oğlu Antiokhos I, kentin gelirleriyle Nemrut Dağı'na dünyanın sekizinci harikası olarak nitelendirilen heykelleri yaptırmıştır. Kommagene’nin dört büyük kentinden birisi olan bu şehir, Milattan Önce 64 yılında Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine girmiş, adı da Zeugma şeklinde değiştirilmiştir. Zeugma, geçit ve köprü anlamına gelmektedir. 1999 yılından sonra yapılan çalışmalarda kentteki villalar ortaya çıkarılmıştır.
Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan eserlerin sergilendiği bu müze, Gaziantep’in en ünlü müzesidir. Yapısı ve sergilenen eserleri bakımından dünyanın nadide müzeleri arasında yer alan Zeugma Mozaik Müzesi, 30 bin metrekarelik eski Tekel fabrikası arazisi üzerine kurulmuştur. Üç tane binadan oluşan müzenin koleksiyonunda; Roma ve geç antik dönemden kalma 2 bin 748 metrekarelik mozaik, 140 metrekarelik duvar resmi, dört tane Roma dönemi çeşmesi, 20 tane sütun, dört tane kireç taşından yapılmış heykel, bronz Mars heykeli, mezar stelleri, lahitler ve çok sayıda mimari parça vardır. Mozaikleri ile meşhur olan müzede, ünlü “Çingene Kızı” de sergilenmektedir.
Milattan Önce 2000’in son çeyreği ile Milattan Sonra 800 yılları arasında, yakın doğunun en büyük taş ocağı ve heykel atölyesi olduğu anlaşılan Yesemek, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne girmiştir. Bu açık hava müzesinde, taşlardan oyulmuş çok sayıda eser mevcuttur. Sfenksler, oturan aslanlar, kanatlı aslanlar, kapı aslanları, dağ tanrısı rölyefleri ve mimari eserlerin sergilendiği yer, yapılan çevre düzenlemesinin ardından açık hava müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Gaziantep’in İslahiye ilçesine 23 kilometre mesafede bulunan Yesemek Açık Hava Müzesi, Kurt Dağı’nın da güney uzantısıdır.
Kentin eski mahallelerinden Bey Mahallesi'nde bulunan tarihi bir Antep evinde bulunan Gaziantep Oyun ve Oyuncak Müzesi, 2013 yılında ziyarete açıldı. Üç katlı ve tek avludan oluşan müzenin açık alanı 250, kapalı alanı ise 315 metrekaredir. Müzede eski zamanlardan bugüne çocuk yaşam kültürüne dair eserler yer almaktadır. Toplam 573 oyuncağın bulunduğu müzedeki eserler, 1700 ile 1990 yılları arasında üretilmiştir.
Lezzette marka olan Gaziantep’in, yöresel tatları dünyaca tanınıyor
Sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en özel mutfaklarından birine sahip, baklavası ve kebaplarıyla önemli bir lezzet durağı olan Gaziantep, kendine özgü tatlarıyla ünü büyükşehirlere taşan yemeklerle anılıyor.
Baklava
Gaziantep denildiğinde akla ilk gelen lezzet elbette ki baklavadır. Biz de ona değinerek başlamak istedik. Burada yapılan baklavayı başka bir ilde yemeniz mümkün değildir. Bolca Antep fıstığı katılarak yapılan Gaziantep baklavası, gerçek bir mucizedir.
Simit kebabı
Kebap cenneti olan Gaziantep’te birçok kebap gibi simit kebabı da meşhurdur. Kentin en çok bilinen yemeklerinden olan simit kebabı, bulgur ve kıymanın iyice yoğrulması, daha sonra içine soğan, Antep ve Şam fıstığı katılmasıyla yapılır.
Cartlak kebabı
İşte ünü Gaziantep sınırlarını aşıp, sadece Türkiye’nin büyük şehirlerine değil, ülke dışına taşan bir kebap daha. Küçük küçük kesilen ciğerlerin şişe geçirildikten sonra mangalda pişirilmesiyle yapılır. Daha sonra lavaşın içine konulur ve yenilir. İnanılmaz lezzetlidir.
Hedik
Keşkeğe benzeyen, ama keşkekle ilgisi olmayan bir Gaziantep yemeği olan hedik, nohut ve buğdaya kuş üzümünün eklenmesiyle yapılır. Servis edilirken içine et veya tavuk da konulabilir.
Firik pilavı
Tarihi oldukça eskilere dayanan ve lezzetin en erken keşfedilmiş hallerinden birisi olan firik pilavı, Gaziantep’te en lezzetli halini alır. Nasıl mı yapılır? Olgunlaşmadan kesilen buğday başaklarının kabukları, yakıldıktan sonra ayıklanır. Elde edilen baz, enfes bir pilav haline dönüşür. Eğer et tercih edecekseniz but olmasını öneririz.
Pirpirim aşı
Pirpirim, semizotuna Gaziantep’te verilen isimdir. Semizotu, başka çok sayıda ilde de bu isimle anılır. Gaziantep’te kuru semizotlarından hazırlanan pirpirim aşı öyle nefistir ki tabak tabak yiyebilirsiniz.
Lebeniye çorbası
Temel malzemeleri kıyma, nohut, buğday ve süzme yoğurt olan bu çorba, yayla çorbasına benzetilebilir, ancak çok farklıdır. Yemeklerden önce içilen en leziz çorbalardandır.
Şekerli pide
Çıtır çıtır pide hamuru üzerine eklenen tuzsuz peynir ve şeker, nefis bir lezzete dönüşür. Kimileri onu tatlı olarak görse de o ısrarla bir yemek olduğunu söyler. Gaziantep mutfağının vazgeçilmezleri arasında ilk sıralardadır.
Muhammara
Bazı bölgelerde acuka veya acıka ismini alan muhammara, aslında kahvaltılık bir sostur. Bir sos olmasını hafife almayın, lezzeti olağanüstüdür. Ceviz; biber ve domates salçasına katılır, zeytinyağı ve kişniş ise lezzetini artırır.
Sarımsak kebabı
Kısa bir ara verdikten sonra yine kebaplardan devam edelim. Boşuna kebap cenneti demedik Gaziantep’e. Adından da anlaşılacağı gibi sarımsak kebabı, taze sarımsakların içine yerleştirilen etlerin şişlere geçirilip pişirilmesiyle yapılır. Basit görünüyor, ancak üzerine ekleyeceğiniz nar ekşisini iyi ayarlamak işin ince noktasıdır.
Katmer
İnce açılan hamurun içine bolca Antep fıstığı, kaymak ve şeker koyduktan sonra ver fırına gitsin. Nar gibi kızardıktan sonra katmerin hazır. Fırından çıktıktan sonra istersen biraz daha kaymak veya fıstık koy üzerine. Afiyet olsun.
Haytalya
Muhallebinin farklı bir halidir bu. Küp biçiminde kestiğiniz su muhallebilerini, gül suyuna bırakın. Yediğiniz ağır yemeklerin ardından ferahlamak için bire birdir. Sıcak günlerde içine buz da ekleyebilirsiniz.
Malhıtalı köfte
Gaziantep’te yapılan mercimek köftesidir, ama bildiğiniz mercimek köftesinden farklıdır. Farkı, içine konan bulgurun mercimekten daha fazla orana sahip olmasından kaynaklanır. Bir diğer farklı yanı ise kullandığımız bulgurun çiğ köftelik ince bulgur olmasıdır.
Gaziantep ucuz uçak bileti
