İzmir Agora’da doğa sporları
İzmir Agora’da doğa sporları
Agora’nın da yer aldığı İzmir, doğa sporları için oldukça uygun bir kenttir. Hem İzmir şehir merkezi hem de çevre ilçelerde en yaygın yapılabilecek doğa sporu trekkingdir. Kuş sesleri arasında tertemiz hava soluyacağınız, doğayla iç içe keyifli yürüyüşler yapabileceğiniz kentte, çok sayıda parkur yer almaktadır. Şehir merkezindeki Kordon sahili, Kültürpark, Karşıyaka sahili, Bostanlı sahili, Güzelyalı sahili, Buca Hasanağa Bahçesi ve Bornova Sakarya Parkı gibi çok sayıda kolay parkur mevcuttur.
Zorluk durumuna göre farklı parkurların da yer aldığı İzmir’de, doğa yürüyüşü yaparken dernek ve kulüplerden destek alınabilmektedir. Kentin çeşitli yerlerinde organize edilen yürüyüş etkinliklerine katılabileceğiniz gibi bireysel olarak da doğa yürüyüşü gerçekleştirebilirsiniz. Doğa yürüyüşlerinin yanı sıra su sporları için de elverişli olan İzmir’de; yüzme, dalış, kano, sörf, yelken gibi sporlar yapılabilmektedir.
İzmir Agora’da gezilecek yerler
İzmir Agora’da gezilecek yerler
Agora, Yunanca bir kelime olup, antik dönemlerde “şehir meydanı, çarşı-pazar yeri, toplanma yeri” anlamlarında kullanılmaktadır. Ticari, siyasi ve dini özelliklerinin yanında sanat faaliyetlerinin gerçekleştirildiği ve sosyal olguların yaşandığı agoralar, antik çağlarda şehrin odak noktasıdır. Söz konusu dönemlerde her kentin en az bir agorası mevcuttu. Bazı büyük şehirlerde ise; biri devlet işlerinin görüldüğü, çevresinde kamu binalarının toplandığı devlet agorası, diğeri de ticari faaliyetlerin gerçekleştiği ticaret agorası olmak üzere iki agora bulunuyordu. Devlet agorası olan İzmir Agora, Milattan Önce 4’üncü yüzyılda, Smyrna Antik Kenti’nin taşındığı Pagos’un kuzey yamacında kurulmuştur. Etrafında önemli kamu binaları bulunan yapı, Hellenistik dönemde inşa edilmiştir. Bölgede Milattan Sonra 178 yılında meydana gelen depremden sonra yeniden inşa edilen yapıların bir kısmı günümüze kadar ulaşmıştır. Bugün görülebilen yapılar, depremden sonra imparator Marcus Aurelius’un desteğiyle yeniden inşa edilen Roma dönemi agorasının kalıntılarıdır. Dikdörtgen formda tasarlanmış olan İzmir Agora’nın ortasında geniş bir avlu vardır. Bu avlunun etrafında ise sütunlu galeriler (stoa) bulunmaktadır. Gerçekleştirilen arkeolojik kazılarla gün yüzüne çıkarılan kuzey ve batı stoa bodrum katı üzerinde yükselirken, kuzey stoanın bazilika planına sahip olduğu dikkat çekmektedir.
Ortada geniş ve yüksek, yan kısımları ise dar ve alçak birbirine paralel şekilde ince uzun koridorlar biçiminde tasarlanan bazilikalar, Roma döneminde adliye sarayları olarak inşa edilmiştir. Ayrıca kentteki tüccarlar da faaliyetleri için bazilikaları tercih etmiştir. İzmir Agora’nın kuzey kanadında yer alan bazilikası, ölçüleri bakımından en büyük Roma dönemi bazilikasıdır. Dikdörtgen planı bulunan bazilikanın ölçüleri dıştan 165 metreye 28 metre ebatlarındadır. Bugüne ulaşan bodrum katın doğu ve batı uçlarında çapraz tonozlar yer almaktadır. Bu tozlar Roma dönemi mimarlığının en güzel örnekleri arasında gösterilmektedir. Bazilikanın iki anıtsal kapısından biri ile tonozlu dükkan sıraları yapılan kazılar sonucunda tamamen gün yüzüne çıkarılmıştır.
İzmir Agora’da, bazilika gibi bodrum kat üzerinde yükselmiş olan batı stoa, üç sıra sütun dizisiyle ayrılmış galerilerden meydana gelmektedir. Bugün kemerli bodrum katları görülebilen batı stoa, antik çağda bodrum katı üzerinde yükselen iki katlı bir yapıymış. Zemin kata avludan basamakla çıkılmaktadır. Ahşap tabanlı ikinci katın yağmur ve güneşten korunarak, gezinti yapılan yerler olduğu saptanmıştır. Ayrıca bodrumda Roma dönemi sonlarında yapıldığı tahmin edilen sarnıçlar dikkat çekmektedir. Öte yandan batı stoanın bazı birinci kat sütunları, 1940’larda yapılan çalışmalarda ayağa kaldırılmıştır.
Smyrna Antik Kenti’nin caddelerinden biri, agorayı iki eşit parçaya bölmektedir. Caddenin batı tarafından agoraya girilen yerde ise görkemli bir kapı yer almaktadır. Kuzey kemerinin merkezinde Roma İmparatoru Marcus Aurelius’un eşi Faustina’nın portre kabartmasının bulunduğu bu iki gözlü kapı oldukça ilgi çekici bir yapıdır. Bugün halen kullanılan sokağın altındaki ikinci gözde de Marcus Aurelius’un portresinin bulunduğu tahmin edilmektedir. Smyrnalıların, depremde yıkılan agorayı yeniden inşa eden bu iki kişiye vefa borçlarını ödemek için bu kapıyı yaptırdığı sanılmaktadır. 2004’te aslına uygun olarak restore edilen kemerli kapı, agoranın en dikkat çeken bölümlerinden biridir.
Pek çok bakımdan özgün olduğu anlaşılan İzmir Agora bazilikasının bodrum katındaki grafitiler, demir ve meşe kökü içeren bir malzeme ile yapılmıştır. Bu malzemelerle yapılan en eski grafitiler olma özelliğini taşıyan bu eserler, antik dönemlerde genelde resmi ve dini nitelik taşıyan grafitilerin aksine, halkın günlük hayatına dair izleri taşımaktadır. Grekçe yazılmış olan İzmir Agorası grafitileri, Hıristiyanlığın ilk zamanlarıyla ilgili ipuçlarını da sunmaktadır. Tasvir bakımından da dünyanın en kapsamlı grafitileri olan İzmir Agora grafitileri, dünya arkeoloji literatüründe eşsiz bir değer taşımaktadır.
İzmir Agora’da nerede ne yenir?
Antik bir yapı olan İzmir Agora’nın çevresinde çok sayıda restoran ve lokanta yer almaktadır. İzmir mutfak kültürünün lezzetlerini tadabileceğiniz bu restoranlarda, Türk ve dünya mutfağının seçkin yemeklerini yiyebilirsiniz. Tarihte çok sayıda topluluğa ev sahipliği yapan İzmir, bu zenginliği mutfağına da yansıtmıştır. Türk, Rum, Levanten, Sefarat, Makedon, Boşnak, Arnavut, Batı Trakya ve Girit, Sakız, Midilli’den gelenler ile Afrika kökenli Arapların izlerini taşıyan İzmir’de, çok çeşitli bir yemek kültürü vardır. Zeytinyağlı sebze, ot ve balık yemekleri ile Akdeniz mutfağının özellikleri ağır basan İzmir’de; ayrıca kuyu tandır, Tire köfte, kavurmalık, haşlamalık, böreklik ot çeşitleri de yaygındır.
İzmir Agora’da gece hayatı
İzmir Agora’da gece hayatı
Konak ilçesinde yer alan İzmir Agora’nın çevresinde ve ilçe genelinde aktif bir gece hayatından söz edebiliriz. İzmir’de gezilecek yerlerin önemli bir bölümünün bulunduğu Konak ilçesinde, gün içinde oluşan yorgunluğunuzu akşam saatlerinde eğlenerek üzerinizden atabilirsiniz. Başta Alsancak olmak üzere ilçede yer alan çok sayıda kafe, restoran, bar, gece kulübü, lokal, pub, meyhane ve karaoke bardan zevkinize uygun olanı seçerek keyifli bir gece geçirebilirsiniz. Yakında bulunan Kıbrıs Şehitleri Caddesi ve bağlantılı sokaklar, gece hayatı bakımından hareketlidir. Deniz manzarası eşliğinde eğlenebileceğiniz mekanlar ise Alsancak’ta Pasaport’la birlikte 1. ve 2. Kordon, Liman Caddesi ve Cumhuriyet Bulvarı’nda yer almaktadır. Buradaki et-balık restoranları, meyhane, bar ve pubların önemli bir kısmı, lüks bir hizmet sunmaktadır. Ayrıca Kordon’da, deniz havasını ciğerlerinize çekerek yürüyebilirsiniz.