TatilCity.NETTatilCity.NET

Kos Adası Gezi Rehberi

Kos Adası Gezi Rehberi

Kos Adası Gezi Rehberi


Kos, diğer adıyla İstanköy adasıdır. Bodrum ve Turgutreis’ten  her  yarım saatte hareket eden feribotlarla geçebileceğiniz muhteşem doğası ile öne çıkan bir Yunan adasıdır. Kos adası, Ege Denizi'ndeki 12 Adalar'ın en büyük üçüncü adası konumunda olan Kos Adası, özellikle haziran ve ağustos aylarında temiz plajları ve göz alıcı koyları ile turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Beyaz binaların çevrelediği dar sokaklarında yürürken tarihi yapıları ve kalıntıları keşfetmek, lezzetli Yunan mutfağında sevdiklerinizle içkinizi yudumlamak size son derece iyi gelecektir.

Kos Adası’nda yapılacak şeyler

Kos Adası’na gitmek isteyenler için çeşitli bilgiler… “Kos Adası’nda Yapılacak Şeyler” bu ada hakkında turistik bir el kitabı gibi hazırlandı. “Bu yazılanlar bana yetmez” diyenler için de çok daha fazla detay içeren Kos Adası gezi rehberi hazırladık.

tatil city

Kos Adası Gezilecek Yerler


Kos gezilecek yerleri sizin için araştırdık

Masmavi doğası, tertemiz havası ve geçmişten gelen mirasları ile Kos Adası, gezilip görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Köklü geçmişi sayesinde birçok tarihi kalıntı ve yapıya ev sahipliği yapan Kos Adası’nda gezerken Antik Yunan döneminde insanların nasıl bir hayat sürdüklerine tanıklık edeceksiniz. Geçmişin ayak izlerini takip ederken günün stres ve koşuşturmasından bir parçada olsa uzaklaşabilirsiniz.

Asklepion Antik Şehri

Asklepion Antik Şehri, 1902 yılında Alman arkeolog Herzog tarafından tarihi verileri takip ederken bulunmuştur. Kos şehir merkezine 5 kilometre mesafede, şehre hakim bir tepe üzerinde bulunan Asklepion Antik Şehri’nde gezerken harika panoramik ada manzarasına hayran kalacaksınız. Kos’ta görülebilen en güzel antik bölgelerden biri olan Asklepion Antik Şehri’nde özellikle tıp ve sağlık Tanrısı Asklepios’a adanmış eski dönem hastanesi olduğunu söyleyebiliriz. O dönemde yıllar içinde çevresine eklenen kaplıca, hamam, kütüphane ve eğitim sınıfları ile bir kompleks şehir konumuna ulaşmıştır. M.Ö. 357 yılında inşa edilmeye başlanan bu kompleks, süreçle Antik Yunan’ın dört bir yanından şifa arayanların merkezi haline gelmiştir. Tıp ilminin kurucusu kabul edilen Kos doğumlu Hipokrat, Asklepion’da eğitim almıştır.
Tarihin belli dönemlerinde  kompleks birçok deprem ve doğal afete şahitlik etmiş, hasar görmüştür. Ancak yapının eski ihtişamını koruduğunu söyleyebiliriz. Üç taraça, yani teras üzerine kurulmuş olan yapıları ve bölümleri görebilirsiniz. Birinci teras, tıp okulu olarak kullanılmıştır. Güney bölümünde hasta ve yakınları tarafından kullanılan ve M.S. 3. yüzyıla ait olduğu düşünülen kemer altı Roma hamamları bulunmaktadır. İkinci teras, yapının en eski bölümlerinden meydana gelmektedir. Hastaların istihareye yatarak, Tanrı Asklepios’u rüyalarında görmeyi umdukları “Avato” bölümü de burada yer almaktadır. Ortada bölümde ise sunağın her iki yanında bulunan tapınaklar ile M.Ö. 2. Yüzyıla ait Apollo tapınağının kolonlarını görebilirsiniz. En üstte bulunan üçüncü terasta ise Asklepion Tapınağı’na ait çeşitli kalıntılar yer almaktadır.

​Şövalyeler Kalesi

14. yüzyılda Saint John Şövalyeleri tarafından stratejik noktaların denetlenebilmesi amacıyla liman girişine inşa edilen kale, Türkiye’deki Bodrum Kalesi ile neredeyse karşılıklı konumdadır. Halihazırda Şövalyeler Kalesi olarak bilinen kale, eskiden Neratzia ismini taşıyordu. Söz konusu dönemde aslında ana karaya bağlı olmayan küçük bir ada üzerine kurulan kale, günümüzde ise Foinikes Caddesi üzerinde yapılan bir köprü ile ana karaya bağlı hale getirilmiştir. Hospitalier Şövalyeleri'nin Büyük Ustadı Fulk de Villaret tarafındanyaptırılan dört kuleli kale, bugün iç kale görünümündedir.
Öte yandan 1380 yılında yapılan kale,  hem Osmanlı hem de korsan saldırılarına karşı daha kuvvetli olunabilmesi amacıyla şövalyelerce 1500’lerin başında genişletilip güçlendirilmiştir. Bu haliyle Akdeniz’in en güçlü kalelerinden biri konumuna getirilen kale, derin bir hendek ile iç ve dış kale olarak iki bölümdeki yapı açılıp kapanabilen bir köprü ile birleştirilmiştir. Kalenin yapımı sırasında adadan çıkartılan taşlar ve harabelerden toplanan sütunlar kullanılmıştır. Kale duvarlarının üst kısımlarında ise kalenin yapımına destek olan şövalyelerin armalarını görmek mümkündür. Şövalyeler Kalesi, Rodos ve Kos’un 1523’te Osmanlılar tarafından ele geçirilmesiyle 1912 yılı itibarıyla Osmanlı topraklarına katıldı.

Kos Agora Harabeleri

Kelime olarak “çarşı” anlamına gelen Agora, yani agoralar Antik Yunan şehirlerinin merkezlerinde belirleyici olmuştur. Söz konusu dönemde agoraların içinde dini ve idari binalar yapılırdı. Tam da bu sebeple agoralar genel anlamda o dönemin gündelik yaşantısını en iyi anlatan alanlar tasvir edilmektedir. Kos Agorası da konum olarak en iyi alana, limana inşa edilmiştir. Bu durum, M.Ö. 366 yılında günümüz liman çevresinde yönetim binaları ve tapınak ile başlamıştır. Zaman içine başka tapınaklar, hamamlar, dükkanlar ve evlerin de  inşa edilmesi ile şimdiki agoralar meydana gelmiştir. Günümüz koşulları altında Kos Agora Harabeleri bu günlük yaşamın izlerine rastlamak mümkündür. Öte yandan buraya kadar gelmişken alanın kuzey tarafında Afrodit Tapınağı, küçük bir Herkül Tapınağı ve 5. yüzyıldan kalma çeşitli Hristiyan bazilikasının kalıntılarını ziyaret edebilirsiniz. Burada yapılan kazılarda bir Hipokrat heykeli ile M.Ö. 3. yüzyıla ait yer mozaikleri bulunmuştur. Söz konusu kazılardan çıkarılan değerli eserlerin bir bölümünü Kos Arkeoloji Müzesi’nde görülebilirsiniz.

​Roma Evi

Casa Romana olarak da bilinen Roma Evi, Roma dönemindeki bolluk ve bereketi temsil eden en güncel örneklerden biridir. Etkileyici mimarisi ile görenleri kendine hayran 1800 yıllık bu evde; 36 oda ve üç havuz yer vardır. Bu tarihi yapının en göz alıcı unsuru ise zemininde kullanılan mozaiklerdir. Bu mozaikler, Helen sanatının izlerini yansıtmaktadır. Bu nedenle evin ilk bölümünün 1. yüzyıl Helenistik döneminde yapıldığı düşünülmektedir. Diğer bölümlerinin ise M.S. 3. Yüzyılda Romalılar tarafından Pompei tarzında ek olarak yapıldığı öngörülür. Evdeki odaların ortasında üç adet avlu vardır. Girişte yer alan heykel kaidesinin üzerinde “şeytanı defeden” anlamına gelen eski bir yazı bulunmaktadır.

​Arkeoloji Müzesi

​Limana yürüme mesafesinde bulunan Kos Arkeoloji Müzesi, köklü bir tarihe sahiptir. Kos Adası ile ilgili geçmişe ışık tutan bir müze, Kos’ta halen görülebilen birçok kalıntı, harabe veya yapıya ait değerli objelere ev sahipliği yapmaktadır. Bu sebeple Kos’a yapacağınız geziden önce veya sonra mutlaka müzeye uğramak da fayda vardır. Gezilen veya gezilecek turistik alanlarda göreceğiniz yapı ve objelere dair bilgi alabilir ve gördüklerinizle pekiştirebilirsiniz. Müzede sergilenen eserlerin kayda değer bölümü Agora, Batı Arkeoloji Bölgesi ve Odeon’dan çıkartılan Helenistik ve Roma dönemlerine ait eserlerdir. İki katlı müze binasının kendisi de adanın önemli yapılarındandır. 1935 yılında İtalyanlar tarafından inşa edilen müzenin birinci katında heykellerin yanı sıra mozaik yer döşemelerini görmek mümkündür. İkinci katında ise daha çok seramik ve benzeri küçük objeler vardır.

Hipokrat Ağacı

Kos Adası’nda Gazi Hasan Paşa Camii’nin de bulunduğu Çınar Meydanı’nda bulunan Hipokrat Ağacı, Kos doğumlu olan Hipokrat’a (MÖ 460- MÖ 370) adanmıştır. Efsaneye göre Hipokrat, bu ağacın gölgesinde öğrencilerine eğitim verirmiş. Tarsuslu Aziz Pavlus’un (Saint Paul) da burada kendisinden eğitim aldığı söylenmektedir. 14 metrelik gövde çapı ile Avrupa’nın en geniş ağacı olan Hipokrat Ağacı, aslında günümüzde 500 yaşında olduğu tespit edilmiştir. 2400 yıl önce, yani Hipokrat’ın yaşadığı dönemde aynı yerde bulunan ağacın soyundan geldiğine inanılmaktadır.

Odeon

Antik Yunan’da müzisyenlerin konser verdiği açık hava tiyatrolarına verilen isimdir. 1929 yılında ortaya çıkarılan Odeon’un ise M.S. 1. ve 2. Yüzyıllardan kalma olduğu düşünülmektedir. O dönemde önemli kişilerin oturduğu ilk dokuz basamak orijinal mermerdir ve restore edilmiştir. Odeon, kalın sütunlara sahip kemerlerin üzerine inşa edilmiştir. Bu bölümlerde yapılan kazılarda bulunan Hipokrat heykeli ve diğer önemli kalıntılar, objeler Kos Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Oturma yerlerinin altındaki alanda iki yarım daire şeklinde galeri ve atölye ya da dükkan olarak kullanıldığı düşünülen bir kaç küçük oda da mevcuttur. Sahne ve kulisi ile birlikte sahnenin bütünü beşgen bir yapıya sahiptir. Orkestra için ayrılan bölüm alışıldığı üzere daire biçimindedir ve mermer ile kaplanmıştır. Sahnenin yer döşemeleri ise mozaiktendir. Kemerlerin arasındaki nişlerde de süsleme amaçlı yerleştirilmiş mermer heykeller bulunmaktadır.

Kos’ta bu lezzetleri tatmadan dönmeyin

Ege mutfağına çok benzeyen Yunan mutfağında, neredeyse tüm yemekler zeytinyağıyla yapılır. Taze sebze-meyveleri, doğal otları, peynir çeşitleri ve mezeleri ünlüdür. Soğan, sarımsak, kekik ve limon bolca kullanılır. Zengin çeşit ve taze balığın yanı sıra ahtapot ve karides çeşitlerini mutlaka denemelisiniz. Kos'ta da özellikle ahtapot ve kalamar gibi deniz ürünleri oldukça fazla tüketilmektedir. Kos'a has en orijinal tat ise tatlı domates reçeli olarak bilinir.
Possa, keçi peynirinin kırmızı şarapta bekletilmesiyle oluşan, değişik ve yöreye özgü bir lezzettir. Güneşte kurutulmuş ahtapot, kızartılmış peynir olan saganaki, Greek salata, kalamar dolma ve üzerinde peynir eritilmiş patlıcan musakka en sevilen lezzetlerdir. Cacıki, sucuki, kadayıfi, baklava, musakka ya da fava gibi aşina olduğumuz tatları da mutlaka bu restoranlarda tatmalısınız. Hipokrat, şarabın antioksidan etkilerini anlatır ve şekerinin baskın olması için şarabı deniz suyu ile karıştırarak yaparmış ve Hipokrat'ın bu formülü Kos adasında yapılan şaraplarda halen uygulanmaktadır. Kos’un popüler restoranları arasında;  Mummy's Cooking Restaurant, Restaurant Alexandros, Taverna Antonas, Aegean Restaurant, Posidonia Restaurant bulunur. 
Kos Adası Gece Hayatı

Kos Adası Gece Hayatı


Kos’un renkli gece hayatı sizi bekliyor

Kos'ta hareketli bir gece hayatı vardır. Tek yapmanız gereken, liman bölgesine inip seslerin nereden geldiğini takip etmektir. Bu bölgedeki mekanların çoğu birbirine benzer, sadece isimleri değişiktir, diyebiliriz. Çoğunda dışarıda oturmak için güzel alanlar mevcuttur. Eğer canlı müzik dinlemek isterseniz Apoplous'u tercih edebilirsiniz.
Hipokrat Ağacı'nın karşısındaki Platanos'ta da canlı müzik yapılmaktadır. Ve bu mekanın hemen karşısında Barlar Sokağı başlar. Burada farklı zevklere hitap eden bar, disko ya da taverna bulmanız mümkündür.  Dolphins Meydanı'nda bulunan Fashion Club, Kos'un en sevilen mekanları arasındadır. Burada gece boyunca ışık ve lazer şovlarla eğlencenin tadını çıkarabilirsiniz. Heaven ve Calua Akti Zouroudi’nin yerli ve yabancı turistler tarafından en çok tercih edilen gece kulüpleridir.

Sonuçları sırala:

Kos Adası Turu 23/08/2019 - 04/02/2021

kişi başı800TL
  • 1. Gün : Bodrum - Kos Adası
  • 2. Gün : Kos Adası
  • 3. Gün : Kos Adası - Bodruml