
Gdz Hotels Gediz Business Kütahya Türkiye
Gediz'de bulunan otel misafirleri memnun etmek için üstün gayret gösteriyor.
$l10n
parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script()
işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/tatilcity.net/public_html/wp-includes/functions.php on line 5865$l10n
parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script()
işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/tatilcity.net/public_html/wp-includes/functions.php on line 5865$l10n
parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script()
işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/tatilcity.net/public_html/wp-includes/functions.php on line 5865$l10n
parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script()
işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/tatilcity.net/public_html/wp-includes/functions.php on line 5865$l10n
parametresi bir dizi olmalıdır. Komut dosyalarına rastgele verileri iletmek için bunun yerine wp_add_inline_script()
işlevini kullanın. Daha fazla bilgi için lütfen WordPress hata ayıklama adresine bakın. (Bu mesaj 5.7.0 sürümünde eklendi.) in /var/www/vhosts/tatilcity.net/public_html/wp-includes/functions.php on line 5865Kütahya Gezi Rehberi
Ege Bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünde, Yukarı Sakarya ve Güney Marmara bölümlerinin kavşağında bulunan Kütahya’nın yüzölçümü 11 bin 977 kilometrekaredir. Kütahya ili; kuzeyden ve kuzeybatıdan Bursa, kuzeydoğudan Bilecik ile sınırdır. Aynı zamanda doğudan Eskişehir, güneydoğudan Afyonkarahisar, güneyden Uşak, güneybatıdan Manisa, batıdan ise Balıkesir illeri ile komşu olan ilin 512 köyü, 59 beldesi bulunur.
Merkez bucağına bağlı 83, Sabuncu bucağına bağlı 24 köyü bulunan ilçe toprakları orta yükseklikte dalgalı düzlüklerden oluşur. Porsuk Çayı ilçenin en önemli su kaynağıdır. Ayrıca, Kütahya Ovası, Porsuk Çayı Vadisinde bulunur. Ekonomisi, tarım ve sanayiye dayalı olan ilçede; tahıl, şekerpancarı, haşhaş, baklagiller, mısır, patates ve kiraz yetiştirilir. İlçe merkezi Yellice (Acem) Dağı eteklerinde kuruludur. Kütahya Kalesi’nin bulunduğu Hisar Tepesi ile doğusundaki Yeterlik Tepesi’nin denizden yüksekliği bin metredir. İlçe kara ve demiryolu ağının kavşak noktasında yer alır. İlçeden Ankara-İzmir, Ankara-Afyon demiryolu, İstanbul-Afyon karayolu geçer.
Merkez bucağına bağlı 35 köyü bulunan Altıntaş ilçe toprakları yaklaşık bin metre yükseklikte bir platodan oluşur. Güneyinde Murat Dağı yer alan ilçede Porsuk Çayı Altıntaş Ovasını sular. Ekonomisi, tarıma dayanan ilçede tahıl, şekerpancarı ve vişne yetiştirilir. Sulanabilen yerlerde baklagil yetiştiriciliği yapılır. Hayvancılığın da geliştiği bölgede tiftik keçisi beslenir. İlçe merkezi, Kütahya-Uşak karayolu üzerinde kuruludur. Çok fazla gelişmemiş olan Altıntaş ilçesi, köy görünümüne sahiptir. İl merkezine 49 km mesafede bulunan ilçenin tarihi Frigyalılara dayanır.
Merkez bucağına bağlı 23 köyü bulunan Aslanapa ilçe toprakları dalgalı düzlüklerden oluşur. Porsuk Çayı, başlıca akarsuyudur. Tarıma dayalı bir ekonomiye sahip ilçede tahıl, şekerpancarı, haşhaş ve patates yetiştirilir. İlçe merkezi Porsuk Çayı batısında kuruludur. Kütahya-Gediz karayolu ilçe toprakları içinden geçer. Merkez ilçeye bağlı bir bucak iken, 19 Haziran 1987 tarihinde ilçe statüsüne kavuştu.
İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden oluşur. Örencik Ovası’nın kuzeydoğu kesiminde yer alan ilçe ekonomisi tarım üzerinden şekillenmiştir. İlçede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri arasında; buğday, arpa, şekerpancarı, patates, elma, armut, soğan ve vişne bulunur. Dağlık kesimlerinde yapılan küçükbaş, ovada yapılan büyükbaş hayvan besiciliği ilçenin diğer ekonomik yapılarındandır. İlçe merkezi, Kütahya-Gediz karayolunun kıyısında bulunur. 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsüne kavuştu.
Merkez bucağa bağlı 32 köyü bulunan Domaniç’in yüzölçümü 619 kilometrekaredir. İlçe toprakları genelde dağlık yapıdadır. Kuzeydoğusunda Yirce Dağı, kuzeybatısında Uludağ uzantıları, güneyinde Kaylacık Dağı yer alan ilçede, Orhaneli (Kocasu) Çayı başlıca akarsu kaynağıdır. Diğer ilçelerde olduğu gibi Domaniç ilçesi ekonomisi tarıma dayalıdır. Yetiştirilen başlıca tarım ürünleri içinde; buğday, arpa, şekerpancarı ve patates bulunur. Hayvancılık ikinci derecede geçim kaynağıdır ancak özellikle son dönemde tavukçuluk alanında gelişme yaşanmıştır. İl merkezine 87 kilometre mesafede yer alan ilçe ılıman iklimi, soğuk suları ve geniş ormanları ile bir yayla kasabası görünümündedir.
İlçe toprakları orta yükseklikte engebeli araziden oluşur. Tarıma dayalı ekonomisi ile ilçede başlıca yetiştirilen ürünler; şekerpancarı, tahıl ve vişnedir. Hayvancılık alanında en çok tiftik keçisi beslenen ilçe, Kütahya-Uşak karayolu ve Afyon-Uşak demiryolu üzerinde kuruludur. 19 Haziran 1987 tarihinde ilçe statüsüne kavuştu.
İlçe toprakları dağlık ve dalgalı düzlüklerden oluşur. Batısında Eğrigöz Dağı yer alan ilçenin başlıca akarsuyu, Emet Çayıdır. Dağlık kesimlerde sık ormanlara rastlanır. Ekonomisi, tarıma dayalı olan ilçede; buğday, arpa, şekerpancarı, patates, soğan, elma, armut, vişne, kiraz, dut ve üzüm yetiştirilir. Dağlık kesimlerde küçükbaş, düz yerlerde ise büyükbaş hayvancılığı yapılır. Hayvancılığa bağlı olarak iplik ve dokuma tesislerinin de bulunduğu ilçe, maden yatakları bakımından zengindir. İlçe merkezi Eğrigöz Dağı ve Emet Çayının doğusunda kurulmuştur. 28 Mart 1970 tarihinde Gediz meydana gelen deprem nedeniyle ilçe kayda değer oranda zarar görmüştür. İl merkezine 93 kilometre mesafede bulunan ilçeden Balıkesir-Kütahya demiryolu hattı geçer.
Merkez bucağa bağlı 69 köyü bulunan Gediz ilçe toprakları dağlarla çevrili bir ovadan meydana gelmiştir. Batısında Şaphane Dağı, güneydoğusunda Murat Dağı yer alan ilçe, Gediz ve Susurluk ırmakları beslenir. Yüsek dağlarda sık ormanlar görülür. Ekonomisi tarım ve madenciliğe dayanan ilçede; şekerpancarı, buğday, arpa, soğan, nohut, kenevir ve patates yetiştirilir. Sulanabilen yerlerde meyve ve sebze yetiştiriciliği de yapılır. Elma, armut, erik ve üzüm öne çıkan meyvelerdir. İlçe topraklarında linyit ve antimon yatakları bulunur. Öte yandan ilçe merkezi Gediz Çayının suladığı ova üzerinde kuruludur. 28 Mart 1970 tarihinde meydana gelen depremde hasar gören ilçe, eski Gediz’e yedi kilometre uzaklıktaki Gediz-Uşak-Simav yolu üzerinde yeniden kurulmuştur. İl merkezine 88 kilometre mesafede bulunan Gediz tarihi Firigya dönemine kadar uzanıyor.
İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden oluşur. Emet Ovasında yer alan ilçenin başlıca akarsuyu Emet Çayıdır. Ekonomisi tarıma dayalı olan ilçede buğday, arpa, şekerpancarı, patates, soğan, armut, vişne, kiraz ve üzüm yetiştirilir. Dağlık kesimlerde küçükbaş, düz yerlerde ise büyükbaş hayvan besiciliğinin yapıldığı ilçe merkezi Gediz-Emet karayolu üzerinde, Emet Çayı kenarında kuruludur. Emet ilçesine bağlı bucak iken 19 Haziran 1987 tarihinde ilçe statüsüne ulaştı.
İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden oluşur. Ekonomisi, tarıma dayanan ilçede; şekerpancarı, buğday, erik, patates, mercimek ve nohut yetiştirilir. Halı dokumacılığı da yaygın şekilde yapılır. Daha önce Simav’a bağlı köy iken 9 Mayıs 1990 tarihinde ilçe statüsüne kavuştu.
İlçe toprakları dağlık alanlarla çevrili olan Simav ilçesinin, kuzey ve doğusunda Eğrigöz Dağı, güneydoğusunda Şaphane Dağı, güneybatısında Simav Dağı, batısında Akdağ bulunur. Dağların yüksek kesimlerinde karaçam ormanları vardır. Dağların orta kesiminde ise Simav Ovası bulunur. Başlıca akarsuları, Simav Çayı ile Kocaçay olan ilçede ekonomi tarıma dayalıdır. Yetiştirilen tarım ürünleri arasında şekerpancarı, buğday, erik, patates, elma, mercimek, nohut, fasulye, soğan, armut, arpa ve kenevir bulunur. Halı dokumacılığının da yaygın olarak yapıldığı ilçe topraklarında antimon, demir, feldispat, magnezit ve krom yatakları bulunur. İlçe merkezi Simav Ovasının orta kesiminde kuruludur. İl merkezine 141 kilometre mesafede yer alan Simav, 1921’de ilçe statüsüne kavuştu.
İlçe toprakları dalgalı düzlüklerden oluşur. Kuzeybatısında Şaphane Dağı yer alan ilçe ekonomisi tarım ve madenciliğe dayanır. İlçede yetişen başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, şekerpancarı ve patatesdir. Sulanabilen yerlerde sebze ve meyvenin yetiştirildiği ilçede, halı dokumacılığı oldukça yaygındır. Şap rezervlerini işleyen fabrika, başlıca sanayi kuruluşu konumundadır. İlçe merkezi, Şaphane Dağı eteklerinde kuruludur. Simav-Uşak karayolu ilçe toprakları üzerinden geçer. Gediz’e bağlı bucak iken 19 Haziran 1987 tarihinde ilçe oldu.
Merkez bucağına bağlı 105 köyü bulunan ilçenin yüzölçümü bin 804 kilometrekaredir. İlçe toprakları orta yüksekliktedir. Andırnaz ve Emet Çayı ilçenin başlıca akarsularıdır. Yüksek kesimlerde karaçam ve kızılçam ormanlarına rastlanır. Ekonomisi tarım ve madenciliğe dayanan Tavşanlı’da ağırlıklı olarak şekerpancarı, buğday, arpa, patates, elma, baklagil, soğan, erik ve armut gibi tarım ürünleri yetiştirilir. İlçede son dönemde tavukçuluk da gelişme gösterdi. İlçe merkezi Kaylacık Dağının güneybatı eteklerinde bir ovanın kenarında kurulmuştur. Kütahya-Balıkesir demiryolunun ilçe üzerinden geçer. İl merkezine 55 kilometre mesafede olan ilçe tarihi Selçuklular dönemine kadar uzanır.
Türkiye genelindeki tüm illerle karayolu bağlantısı bulunan Kütahya'ya yolcu taşımacılığı yapan otobüs şirketleri ile yapılır. Tüm ilçelerde il merkezine karayoluyla yolcu taşımacılığı yapan otobüs firmaları vardır. Kütahya, Ankara'ya 311 kilometre, İstanbul' a 360 kilometre, İzmir' e 334 kilometre, Antalya'ya 364 kilometre mesafededir.
Kütahya, Eskişehir üzerinden kuzeye ve doğuya, Balıkesir üzerinden batıya, Afyonkarahisar üzerinden güneye ve iç Anadolu' ya uzanan demiryolu ağlarıyla bağlanır. Kütahya, güneyinden geçen Ankara- İzmir demiryoluna ise Dumlupınar ilçesinden bağlanır. Tren garının şehir merkezinde yer aldığı ilde, otobüs garına belediye otobüsleriyle ulaşabilirsiniz. Eskişehir Ankara hattında Yüksek Hızlı Tren ile günde 10 sefer yapılır. Ankara’dan 2.5 saatte kentte ulaşmak mümkündür. Ankara Eskişehir 1.5 saat, Eskişehir Kütahya bir saat toplam 2.5 saatte Kütahya’ya ulaşılabilir. Eskişehir İstanbul arası Yüksek Hızlı Trenin hizmete girmesi ile İstanbul Eskişehir 1.5 saat, Eskişehir Kütahya bir saat toplam 2.5 saatte Kütahya’ya ulaşılır.
Uluslararası Zafer Havalimanı Kütahya il merkezine 41 kilometre mesafedeki Altıntaş ilçe sınırları içindedir. İstanbul’dan Zafer Havalimanı’na sekiz gidiş sekiz geliş olmak üzere toplam 16 uçak seferi yapılır. Kente havayolu ile 40 dakikada ulaşılabilir. Başta Türk Hava Yolları olmak üzere diğer uçak firmalarının haftanın belli günlerinde Zafer Havalimanına uçuşlar düzenleniyor.
Kütahya Gezi Rehberi
Kütahya topraklarının yüzde 56’ sı ormanlarla kaplıdır. Sahip olduğu bu doğal güzelliklerle öne çıkan kent, söz konusu güzellikleri güçlü bir çevre bilinciyle koruyor. Günü birlik olduğu kadar uzun süreli dinlenme ve kamp imkânları için de ideal olan Kütahya ormanları doğa yürüyüşü için de oldukçça elverişlidir. Kütahya’da Eğrigöz Dağı, Murat Dağı, Yeşildağ, Akdağ, Simav Dağı, Yellice Dağı, Türkmen Dağı, Şaphane Dağı ile Frigya Vadileri, Çamlıca, Gölcük Yaylası ve Domaniç ormanları bu aktiviteler için elverişlidir.
Zengin bitki örtüsü ve uygun iklim yapısı kentin yaban hayatını da çeşitlendirmiştir. Kurt, çakal, tilki, yaban domuzu ve tavşan bu yaban hayvan türleri içinde en çok karşılaşılan türlerdir. Kütahya kuşlar açısından da oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Bıldırcın, keklik ve bazı su kuşları yörede bolca görülür. Kütahya’da geyik üretme sahası ve toy kuşları koruma alanları bulunur. Ayrıca Türkmen Dağı, Domaniç Ormanları ve Şaphane Dağı gibi sahalarda kontrollü avlanma alanlarını bulmak da mümkündür.
Kütahya'ya 55 kilometre mesafede, Ovacık Köyü İnlice Mahallesi'nde geniş bir alanı kaplayan Frigya Vadisi'nde sığınma ve barınma amaçlı yüzlerce mağara bulunur. Özellikle kayalara elle oyulmuş kaya mezarları, kiliseler, kaleler meraklıların ilgisini çeker. Doğal kaya dokusu, peri bacaları, yüzey suları ve çam ormanlarıyla kaplı doğal park olan bu vadi; Fındıkkale, İnli Şapeli, Yenibosna Peribacaları, Ahmetoğlu, Saklıkent, Doğuluşah ve Sökmen açık kült alanlardır. Özellikle Damlalıkaraağaç mağaraları görülmeye değerdir.
Kütahya'nın kuzeydoğusunda şehir merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Porsuk Barajı ve 18 kilometre mesafedeki Enne Barajı, Tavşanlı ilçesine yedi kilometre uzaklıktaki Kuruçay Göleti ve Kayaboğazı Barajı’nda sportif amaçlı olta balıkçılığı yapmak mümkündür. Sazan, aynalı sazan, kızılkanat, sargın ve yayın balıkları en çok avlanan balık türleridir. Gediz ve Domaniç ilçelerinde modern alabalık üretim tesisleri de yer alır.
Kütahya - Kültür Tarih Sanat Yemek
Kütahya’nın 7000 bin yıl öncesine uzanan tarihi geçmişi vardır. Antik kaynaklar ünlü masalcı Ezop’un doğduğu yer olarak Kütahya’yı işaret eder. O çağlarda Kütahya’nın adının ‘Kotiaeion’ olduğu sikkelerden biliniyor. Tarihi kayıtlar, Kütahya topraklarına yerleşen en eski halkın Frigler olduğunı ortaya koyuyor. M.Ö. 12. Yüzyılın sonlarına doğru Anadolu’ya göç eden Frigler, Hititlerden sonra bölgeye hakim oldu. M.Ö.133’ de ise Roma egemenliği altına giren bölge, Bizans döneminde piskoposluk merkezi olarak kullanılıyordu. Ardından Kütahya Anadolu Selçuklu devletinin hâkimiyeti altına girdi. 1097 yılında Haçlıların saldırısına uğrayan Kütahya, kısa süren bir işgal döneminden sonra 1233 yılında yeniden Türklerin eline geçti. Öte yandan 1277 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin dağılmasıyla birlikte bölge Germiyanoğlu beylerinin egemenliği altına girdi. Son Germiyan Beyi II. Yakup’un kız kardeşi Devlet Hatun’un Yıldırım Beyazıt ile evlenmesi iki devlet arasında akrabalık bağı oluştu. II.Yakup’un 1429 yılında ölümünden önce vasiyetiyle Osmanlı topraklarına katılan il, 140 yıl Germiyan Beyliğinin başkentliğini yaptıktan sonra 400 yıl Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi konumundaydı. I. Dünya savaşından sonra, 17 Temmuz 1921 tarihinde Yunanlılar tarafından işgal edilen Kütahya, Türk Ordusunun 26 Ağustos 1922 tarihinde başlattığı Büyük Taarruzla kaderini belirlemiş ve 30 Ağustos 1922 tarihinde Başkomutan Meydan Muharebesinin kazanılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı bir il oldu. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘’Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz Cumhuriyeti biz tesis ettik. Onu ila ve idame edecek sizsiniz’’ sözünü Zafertepeçalköy’de , ‘‘Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!..’’ komutunu Dumlupınar’da verdiğini de tekrar hatırlatmak da fayda var.
Kütahya Merkez’de yer alan Dönenler Mevlevihanesi, Börekçiler Mahallesi içinde yer alır. Mevlevi kültürünün üçüncü önemli merkezi konumunda olan mevlevihanenin ilk yapılan bölümü mescididir. 1237-1243 yılları arasında inşa edilen yapının kuzeyine daha sonra semahane eklendi. Dönenler Mevlevihanesi’nin ilk yapısına dair pek bilgi bulunmuyor. Günümüzdeki mimarisi 1812 yılında yeniden yapıldı.
Kütahya Merkez’de bulunan Saat Kulesi, XIX. Yüzyılda inşa edildiği biliniyor. Banisi Kütahya Valisi Fuat Paşa olan saat kulesi, 30 Ağustos Ortaokulu’nun arkasında yer alır ve ulaşımı son derece kolaydır. Kütahya Saat Kulesi’nin yapımında kesme taş kullanılmıştır. Kare planlı olan ve iki katlı mimariye sahip olan kulenin üstü külahla örtülüdür. Kütahya’daki Analcı Mescit’in karşısında bulunan kule, gezi listenizde mutlaka yer almalıdır.
Kütahya, doğal güzellikleri kadar tarihe ışık tutan yapılarıyla da görülmeye değer kentlerimiz arasında yer alıyor. Her köşesinde farklı bir detayın gözünüze çarpacağı Kütahya gezinizde, Zafertepe Anıtı da bunlardan biri olacak. Şehir geziniz sırasında Zafertepe Anıtı, mutlaka ziyaret etmelisiniz. Anıt, Altıntaş ilçesine bağlı Çalköy’de bulunur. Ulaşım açısından çok rahat bir lokasyonda yer alan anıt, 1922 yılında gerçekleşen Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde Atatürk’ün “’Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri.”’ sözünü söylediği yerdir. Bölgeye sıkça okul gezileri yapılır. 1972 yılında tamamlanan bu sembol, gezinizin en önemli parçası olacaktır.
1381 yılında inşa edilen Kütahya Ulu Camii, şehrin merkezinde yer alır. Cami, şehrin en büyük iç alana sahip ibadet olma özelliğiyle öne çıkar. Caminin yapımında tamamen kesme taş kullanılmıştır. 64 pencereye, iki tam kubbeye ve altı yarım kubbeye sahip olan Kütahya Ulu Cami'de Kabe tasviri dışında hiç çini kullanılmamıştır. Kütahya gezinizde Kütahya Ulu Camii mutlaka olmaldır.
Kütahya Merkez’de yer alan tarihi yerlerinden biri olan Kurşunlu Camii, kolay bir ulaşımı ile Paşam Sultan Mahallesi’nde bulunur. 1377-1378 yılları arasında inşa edilen bu ibadethane, Kasım Paşa Camii olarak da bilinir. Cami, Ahi Şeyhi Mahmud bin Şeyh Alaeddin tarafından yaptırılmıştır. 1520 yılında Kasım Paşa tarafından onarılmışdır. Kurşunlu Camii, kare planlı inşa edilmiş ve yapımı sırasında kesme taş ve tuğla kullanılmıştır. Minaresi ise hala orijinaldir.
Kütahya’da termal turizm merkezi olarak kabul edilen Dereli Kaplıcaları, yıl içinde birçok yerli ve yabancı turisti ağırlar. Emet-Tavşanlı yolu üzerinde bulunan ve bu ilçelere 20 kilometre uzaklıkta yer alan Dereli Kaplıcaları, hem termal suyuyla hem de doğal güzellikleriyle şifa dağıtır. İl merkezine 70 kilometre mesafede olan kaplıca, adını içinden geçen dereden alır. Dereli Kaplıcaları'nda yürüyüş, rafting ve olta balıkçılığı yapabileceğiniz yerler bulunur. Doğanın en güzel halini görebilceğiniz kaplıca sularının eklem romatizması, kemik erimesi, kas iltihapları, sinirsel hastalıklara iyi geldiği biliniyor.
Evliya Çelebi Seyahatname’sinde 'Cennet Kaplıcaları' olarak anlattığı Çitgöl Kaplıcaları, Simav merkeze dört kilometre mesafede bulunur. Simav Çitgöl Kaplıcaları’nda çocuk oyun parkları, yeşil alanlar, yürüyüş parkurları yer alır. Kütahya’da güzel bir tatil planı yapıyorsanız sağlığınız için Simav Çitgöl Kaplıcaları’nı tercih edebilirsiniz. Cilt, deri, kireçlenme, egzama, bel fıtığı, romatizma, siyatik, nevralji, kadın hastalıklarına iyi gelen Simav Çitgöl Kaplıcaları, her yıl yerli ve yabancı birçok turiste şifa dağıtıyor.
Kütahya’nın termal turizm bölgelerinden biri olan Ilıca Harlek Kaplıcaları’na kara, hava ve demiryolu ile kolayca ulaşabilirsiniz. Eskişehir karayoluna iki kilometre uzaklıkta bulunan Ilıca Harlek Kaplıcaları, il merkezine ise 28 kilometre mesafededir. Romatizma, böbrek, cilt, sinir, karaciğer yetmezliği, safra kesesi ve kadın hastalıklarına iyi gelen kaplıca suyunda kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat bulunur. Konaklama için orman içinde bulunan oteller hakkında bilgi alabilir ve erken rezervasyon yaptırabilirsiniz. Ilıca Harlek Kaplıcaları’nda bir yandan dinlenirken diğer yandan doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Bölgeye yakın konumda bulunan Murat Dağı Kaplıcaları ve Eynal Kaplıcaları da kentin tercih edilen diğer termal bölgeleri arasında yer alır.
Termal turizmde önemli bir yere sahip olan Kütahya, birçok kaplıcasıyla öne çıkıyor. Sağlık için tatil yapmayı planlayanların, şehirde tercih ettiği termal bölgeler arasında Eynal Kaplıcaları bulunuyor. Simav Eynal, 3 bin yıldan bu yana birçok hastalığa iyi gelen sularıyla şifa dağıtıyor. Kütahya Eynal özellikle haziran ve kasım aylarında yüzde 100 doluluk oranıyla kentin kayda değer turizm merkezlerinden biri konumundadır. Romatizma, siyatik, cinsel rahatsızlıklar, nevralji, cilt, deri, nevrit, mide ülseri, böbrek taşı ve egzama gibi birçok hastalığa iyi geliyor. Eynal termalde yapılan araştırmalarda kaplıca suyunda sodyum, kalsiyum, sülfat, bromür ve bikarbonat olduğu tespit edilmiştir.
Kütahya’nın en yüksek tepelerinde bulunan Murat Dağı Kaplıcaları, 2987 yılında termal turizm merkezi ilan edildi. 2 bin 312 metre yükseklikteki Murat Dağı, kaplıcalarının yanı sıra, 853 bitki çeşitliliği ve iklimiyle de cazibe merkezlerinden biri konumundadır. Tam anlamıyla oksijen deposu olan ve huzurlu bir şekilde doğayla iç içe olmanın keyfini çıkarabileceğiniz Murat Dağı Kaplıcaları, şifanın, huzurun, maceranın adresleridir. Bölgede Germiyanoğulları döneminde yaptırıldığı tahmin edilen iki tane hamam bulunur. Gediz’e 30 kilometre uzaklıkta yer alan kaplıca suyunda; sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, bromür ve sülfat olduğu tespit eilmiştir. Sinir, kas rahatsızlıkları, kadın hastalıkları ve romatizma gibi birçok hastalığa iyi geldiği belirlenen Murat Dağı Kaplıcaları sularıyla sağlığınıza kavuşurken huzurlu bir tatilin de tadını çıkarabilirsiniz.
Kütahya’nın merkezine bulunan Kütahya Çini Müzesi, çini üzerine açılan ilk müze olma özelliği taşır. Germiyan Beyi ll. Yakup’un yaptırdığı külliyenin imaret bölümü ayrılmış ve 1999 yılından bu yana müze olarak ziyarete açılmıştır. Müzede 14. yüzyıldan bu yana yapılan çiniler sergileniyor. Kütahya gezinizde kesinlikle uğramanız gereken yerler arasında Çini Müzesi ilk sıralarda geliyor. Önemli tarihsel süreçlere damga vuran ve değerli çinilerinin sergilendiği Kütahya Çini Müzesi’nde her parçaya hayran kalacaksınız.
Türkiye’nin can alıcı noktalarından biri olan Domaniç Ormanları Kütahya’da yer alır. Domaniç ilçesini kaplayan bu doğal güzellik Kütahya’ya gelenlerin uğradığı ilk yerlerden biri konumundadır. Domaniç Ormanları’nda, dünyada yalnızca bu ormanda görülen ağaç türleri bulunur. Anadolu Selçuklu Uç Beyi olan Ertuğrul Gazi’nin yaz aylarını burada geçirdiği bazı tarihi kaynaklarda yer alır. Doğal güzelliği ile öne çıkan Domaniç Ormanları aynı zamanda tarihi özellikleri ile de önemlidir. Kütahya gezinize ekleyeceğiniz orman asırlık ağaçlarıyla büyülerken, huzurlu ve keyifli vakitlere de ev sahipliği yapıyor.
Türkiye’de ve dünyada eşi benzeri olmayan Kütahya Çinili Camii, hem dış mimarisiyle hem de iç mimarisiyle görenlerde büyük bir hayranlık yaratıyor. Kütahya’nın simgesi olan Çinili Camii, Orta Asya Türk mimarisinin örnek alınarak hayata geçirilmiştir. İçi ve dışı çinilerle süslendiği için Çinili Camii olarak adlandırılan cami, ressam Ahmet Yakupoğlu’nun bir eseridir. Cami, her yıl yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor.
Kütahya’nın ilk kurulduğu yerde bulunan Kütahya Kalesi, antik çağlardan bu yana varlığını koruyor. Hisar Tepesi’nde yer alan kale, üç bölümden oluşur. Kale-i Sagir, Kale-i Bala ve dış surlarıyla büyüleyici bir güzelliğe sahip olan Kütahya Kalesi’nin ne zaman ve kim tarafından yapıldığına dair bir bilgi bulunmuyor. Kale aynı zamanda Bizans, Selçuklu, Germiyanlı ve Osmanlı dönemlerine de şahit olmuştur. Kütahya Kalesi, kentte turistik bir gezi noktası konumundadır. Evliya Çelebi’ye göre 70 burca sahip olan Kütahya Kalesi içinde iki çeşme, iki mescit, gazino ve kır kahvesi bulunur. Bu tarihi yapıyı gidip görmek ve manzarasına şahit olmak tatilinize bambaşka bir boyut kazandıracaktır.
Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın yaşandığı topraklarda o günleri hiç unutmamak adına yapılan Dumlupınar Müzesi, Dumlupınar ilçesinde yer alır. İki katlı müstakil bir binada olan ve halihazırda ziyarete açık olan Dumlupınar Müzesi'nde savaş dönemine ait parçalar sergilenir. Kurtuluş Savaşı dönemine ait silahların, kılıçların, o dönmeleri yansıtan eski fotoğrafların bulunduğu toplam 139 adet eserin sergilendiği müzede, o döneme tanıklık etme şansı yakalayacaksınız ve elbette çok hüzünleneceksiniz. Müzeden çıktıktan sonra Dumlupınar Şehitliği’ni de ziyaret edebilirsiniz.
Dumlupınar Şehitliği, tarihte kayda değer öneme sahip olan Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde ülkesi için şehit düşen Türk askerlerinin anısına yapılmıştır. Şehitlik, 1992 yılında Kültür Bakanlığı tarafından hayata geçirilmiştir. 500 er ve 100 subayın mezar taşı bulunan Dumlupınar Anıtı’nda namazgah, şadırvan ve otopark bulunur.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Bey’in beşiğinin yapıldığı ağaç Domaniç’in Domur Köyü sınırları içinde bulunur. Ağaç yıkılmış olmasına rağmen koruma altına alınmıştır.
Kütahya'nın porselen ve çinilerinin ünü çoktan dünyaya yayılmıştır. Ancak şehrin güzellikleri bununla da sınırlı değildir. Tarihinin M.Ö. 3000'li yıllara dayandığı tahmin edildiği bu harika şehir, birçok önemli olaya da şahitlik etmiş, nice kültürlere ev sahipliği yapmıştır. Aizonoi Antik Kenti’ne vatan olan, Evliya Çelebi’nin doğduğu bu topraklar tarihi ve doğal güzellikleri bünyesinde barındırıyor.
Frigyalılar'dan kalan ve her yıl ve yabancı tursiti ağırlayan Frig Vadisi, Türkiye’nin kurtuluş destanının yazıldığı Dumlupınar, Kütahya'nın güzelliklerinin sadece bir kısmıdır. Biz bu güzellikleri sizin için derledik. Kütahya'nın zengin mutfağı da bu güzelliklerden biridir. Kütahya’ya gitmişken bu yemeklerin tadına bakmadan sakın dönmeyin.
Türkiye’nin tüm mutfaklarında mutlaka bir tarhana çorbası çeşidi bulunur. Ama Kütahya'nın bu kızılcık tarhanası rengi ve tadıyla biraz farklıdır. Üstelik kızılcıktan aldığı sadece rengi değildir. Birçok faydası bulunan kırmızı tarhana, özellikle kış aylarında hastalıklara karşı vücudun direnç kazanmasında etkilidir.
Kütahya'ya özgü hamur işlerinin en ünlülerinden biri olan cimcik, aslında bir mantı çeşididir. Un, yumurta, su ve tuzdan oluşan küçük malzemelerle yapılan bu yemek sonunda bir lezzet şölenine dönüşür. Bu şölende özellikle hamurun tereyağı ve sarımsaklı yoğurt ile buluşması damaklarda ayrı bir tat bırakır.
Haşhaşlı gözleme, yine az ama öz malzemesiyle damaklarda şenlik yaratan bir Kütahya lezzetidir. Damağınızda tadı kalacak olan bu eşsiz lezzet için sadece un, tuz, haşhaş ve yağ kullanılır. Sadece tadıyla değil, mis kokusuyla aklınızı başınızdan alacak olan haşhaşlı gözleme tatmadan Kütahya’dan dönmeyin.
Şibit veya ıspanaklı şibit olarak bilinen ve Kütahya'nın yöresel lezzetleri arasında ilk sıralarda bulunan ıspanaklı şibit aslında bir hamur işidir. İçindeki ıspanak sayesinde sadece doyurucu değil, aynı zamanda besleyicidir. Her öğün yense bile bıktırmayan bir lezzettir.
Yörede ilibada veya ılıbada olarak anılan labadanın bulgur, kese yoğurdu, soğan, nane ve kırmızı biberden oluşan karışım ile doldurulmasıyla yapılır. İlibada dolmasında karabiber olmazsa olmaz iç harç malzemelerindendir. Üzerinde gezdirilen yoğurt ile ayrı bir lezzet kazanan bu nefis dolma, kalkıp Kütahya'ya gitmek için başka bir sebep olabilir.
Her evde yapılan güveç, Kütahya’da bölge özgü yapılıyor. Şehre özgü güveç, kuzu ön kolu kullanılarak hazırlanır. Güvecin içinde bolca salça, soğan, çarliston biber ve domates konulur. Ardından güveç önce biraz kaynatılır. Son olarak fırına atılan güveç, kızartılır.
Küp içinde yapılan Kütahya küp eti, yöntem olarak güvece benzer şekilde hazırlanır. İçinde kuşbaşı doğranmış et, soğan, salça, domates, yeşil biber, sarımsak ve tuz-karabiber konulan küp kebabı, kısık ateşte uzun uzun pişirilir ve daha sonra servis edilir.
Hekmane eriğinin kurusu ile hazırlanan bu hoşaf, tıpkı bildiğiniz tüm hoşaflar gibi sadece toz şeker ve su ile kolayca hazırlanır. Son derece sağlıklı olan bu içecek, gerek gerek sonrası gerekse sıcak yaz günlerinde tüketilir.
Salata deyince aklınıza yemeğin yanında yenen yeşillikler mi geliyor?Bunun asla karın doyurulmayacağını düşünüyorsanız, Kütahya'nın enfes salatası dövmeç ile tanışmamışsınız demektir. Çünkü yeşil soğan ve isteğe göre maydanoz kullanılarak hazırlanan, içindeki bolca haşlanmış yumurta sayesinde ise doyuruculuğunu artıran dövmeci limon ve tuzla lezzetlendirebilirsiniz.
İç harcında yeşil mercimek, soğan, tuz ve karabiber konularak hazırlanan bu börek, pofuduk olmasıyla adının hakkını verir.
Daha şeklini görür görmez sizi nefis bir lezzetin beklediğini anlayabileceğiniz güzellikteki sini mantısı, bölgede mercimekle de kıymayla da hazırlanabilir. Özenle hazırlanan iç harcın hamurla buluşmasının ardından siniye döşenir. Sarımsaklı yoğurtla servis edilen Kütayha sini mantısınbı bi,r kez tattığında bir daha unutmayacağınızın garantisini veriyoruz.
Gediz Belediyesi tarafından her yıl düzenlenen festival, her yıl 8-16 Temmuz tarihleri arasında yapılır. Adnan Menderes yaşam parkında düzenlenen festivalde, canlı müzik performansının yanı sıra bölgeye özgü zeybek oyunları oynanır. Kütahya tarhanasının tanıtımının amaçlandığı festival kapsamında açılan tezgâhlardan bolca alışveriş yapma şansı da yakayabilirsiniz.
Her yıl Kütahya ili Tavşanlı ilçesinde 30 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasında düzenlenen festivalde hem Tavşanlı’nın düşman işgalinden kurtuluşu hem de kömür festivali kutlanır. Birbirinden ünlü sanatçıların, şarkıcıların ve konuşmacıların sahne aldığı festival oldukça eğlenceli geçer. Güreş gösterileriyle şenlenen festivale denk gelirseniz katılmanızı ve eğlencenin tadını çıkartmanızı kesinlikle tavsiye ederiz.
Kurtuluş Savaşı’nda Kütahya’ı işgal eden düşmana karşı direnen ve kazanan ilçe olan Emet, bu tarihi gününü festivalde taçlandırıyor. Her yıl 3 eylül günü düzenlenen festivalde, konser ve eğlenceli aktivitelerle günün anlam ve önemine ilişkin açıklamalar yapılır.
Türkiye’nin en lezzetli kirazlarının yetiştiği Şaphane’de her yıl temmuz ayının ilk haftasında Şaphane Kiraz, Vişne ve Kültür Festivali düzenlenir. Festivalde tüm yılın yetiştirilen en iyi kirazı seçilir. Yarışmada derece alan üreticilere çeşitli armağanlar verilir.
Kütahya Gece Hayatı
Sosyal ve kültürel anlamda oldukça hareketli olan Kütahya'da gece hayatı çok aktif değildir. Eğlence hayatı daha çok kafe ve publarda yaşanır. Kentte bulunan Q Pub arkadaşlarınızla keyifli vakit geçirebileceğiniz mekanların başında gelir. Atatürk Bulvarı üstünde bulunan Q Pub’a ulaşım kolaydır. Yine şehir merkezinde bulunan Voodoo, üniversiteli öğrencilerin uğrak yerleri arasındadır. Akşamları müzik eşliğinde keyifli vakit geçirebileceğiniz ve sevdiklerinizle içkinizi yudumlayacabileceğiniz hoş bir mekandır.
Kütahya'da canlı müzik dinlemek isterseniz rotanızı Kibar Bar’a çevirmesinizi tavsiye ederiz. Samimi ortamı ile öne çıkan mekan, midye-bira ikilisi ise tanınır. Kütahya’da arkadaş buluşmalarının vazgeçilmez adresi ise Kahverengi Kültür Sanat adını taşıyan mekandır. Zengin menüsüyle ilgi çeken, sıcak çikolatası ile ünlenen bu mekanı mutlaka denemenizi öneriyoruz. Yemeğin üzerine lezzetli bir Türk kahvesi içmek isterseniz Meşhur Dibek Kahvesi’ni sizi bekliyor olacak.
Gediz'de bulunan otel misafirleri memnun etmek için üstün gayret gösteriyor.
Grand Çınar Hotel; Kütahya şehir merkezine 3 km mesafesi olan otel oda kahvaltı konseptindedir. Yılın 12 ayı açık olan otel konforuyla müşterilerini beklemektedir.
Yoncalı Termal Otel Kütahya'ya sağlık turizmi için gitmyi düşünenler için iyi bir alternatif.