TatilCity.NETTatilCity.NET

Silifke Gezi Rehberi

Silifke Gezi Rehneri

Silifke Gezi Rehberi


Silifke Gezi Rehberi

Mersin’e bağlı bir ilçe olan Silifke, oldukça eskiye dayanan tarihi geçmişinden bugüne taşıdığı 20’nin üzerindeki antik kentiyle bölgede mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. İlk olarak İyonların koloni kenti olarak kurduğu Silifke, Anadolu’da hüküm sürmüş medeniyetlerin neredeyse hepsinin yönetimi altında kalmıştır. Bu yönüyle zengin bir tarihe ve kültürel izlere sahip olan ilçe, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de öne çıkmaktadır. Temiz denizi, küçük adaları, sessiz ve sakin koylarıyla hem deniz ve güneş tatilinin hem de kültür turlarının yaygın olduğu Silifke, aynı zamanda Caretta Caretta ile yeşil kaplumbağaların Türkiye’deki en önemli üreme alanlarından biridir.
Ayrıca dünyanın en önemli kuş göç yolunun da geçtiği Göksu Deltası, ilçenin turizm cazibesini artırmaktadır. Akdeniz keşiş foku, lagos balığı, mavi yengeç ve çok sayıda endemik bitki türüne de ev sahipliği yapan Silifke, doğayla iç içe tatil yapmak isteyenlerin tercileri arasındadır. Mersin’e 80 kilometre uzaklıkta bulunan Silifke, Mersin Antalya karayolu ile Konya karayolunun birleştiği noktada yer almaktadır. Silifke Taşucu Limanı’ndan Girne ve Gazimağusa'ya deniz yoluyla ulaşım da oldukça gelişmiştir. Tarihte uzun yıllar boyunca İyonya sınırları içinde bulunduğu için, ilçede bu uygarlığa ait çok sayıda antik yapı mevcuttur. Bölgede yer alan antik kentlerin büyük kısmı Silifke ilçesi sınırları içinde bulunmaktadır.

Silifke’ye nasıl gidilir?

Mersin kent merkezine yaklaşık 80 kilometre mesafede bulunan Silifke’ye, şehir merkezinden karayoluyla bir saatte ulaşılabilmektedir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden Silifke’ye havayoluyla gitmek isteyenler ise Adana Şakirpaşa Havaalanı’nı kullanabilirler. Havalimanından Silifke’ye 2.5 saat civarında bir yolculukla varılabilmektedir. Öte yandan Mersin kent merkezinden Silifke’ye yarım saat aralıklarla yarım otobüsler kalkmaktadır.
Silifke Doğa Sporları

Silifke Doğa Sporları


Silifke’de spor etkinlikleri

Coğrafi yapısı çok sayıda doğa sporuna uygun olan Silifke’de, başta rafting, trekking ve yamaç paraşütü olmak üzere çok sayıda aktivite yapılabilmektedir. İlçede hem Göksu Nehri hem de onun bir kolu olan Ermenek Çayı raftinge oldukça uygundur. Mut’un Derinçay bölgesinden Silifke ilçesine kadar devam eden 91 kilometrelik rafting parkuru oldukça eğlencelidir. Yer yer kanyonlardan geçen parkur, kolay olduğu için acemiler tarafından da tercih edilmektedir.
Silifke’de doğa yürüyüşü için en uygun yer ise Göksu Deltası’dır. Buradaki kuş cennetinde, Paragöl, Dalyan ve Göksu ağzı arasında keyifli bir doğa yürüyüşü yapılabilir. Ayrıca Prensesin Ayak İzleri Parkuru olarak bilinen parkur da Uzuncaburç ile Kızkalesi arasında 40 kilometre uzunluğundadır. Antik kent ve kalıntılar arasından geçen bu parkur ise üç etaptan oluşmaktadır.
Silifke’de yapılabilecek aktivitelerden biri de jeep safari turlarıdır. Bunun için en uygun parkur Lamas, Esenpınar, Kızılgeçit, Uzuncaburç ve Silifke parkurudur. Köy ve kasabalardan geçen bu parkurun yanı sıra Silifke, Uzuncaburç, Kırobası, Mavga Kalesi, Dağpazarı ve Alahan Manastırı parkuru da harika manzaralar sunmaktadır. Yamaç paraşütü için uygun yer ise Silifke’deki Tisan Tepe’dir. Burada yaklaşık 200 metre yükseklikten kalkılarak, deniz kıyısındaki kumsala inilebilmektedir.

Silifke festivalleri

Festivalleriyle de ünlü bir ilçe olan Silifke’de, her yıl mart ayında Silifke Çağla Festivali ve Kültür Şenliği düzenlenmektedir. Silifke’nin çağla ile ünlü köyleri, ürünlerini bu şenlik ile tanıtmaktadır. Ayrıca her yıl ağustos ayında gerçekleştirilen Silifke Yayla Şenliği de büyük ilgi görmektedir. İlçede düzenlenen bir diğer önemli etkinlik ise Uluslararası Silifke Müzik ve Folklor Festivali’dir. Mayıs ayında düzenlenen bu festivalde, ulusal ve uluslararası birçok halk dansları topluluğu gösteri sunmaktadır.
Silifke Gezilecek Yerler

Silifke'de Gezilecek Yerler


Silifke gezilecek yerler


Uzuncaburç

Helenistik dönemde Olba Krallığı’nın ibadet yeri olan Uzuncaburç, bölgedeki en önemli tarihi kalıntılardan biridir. Buradaki Zeus Tapınağı, anıtmezar, tiyatro, sütunlu cadde, çeşme, Zafer Kapısı, Şans Tapınağı ve tören kapısı Roma zamanından kalma yapılardır. Hıristiyanlığın gelişmesi üzerine 5’inci yüzyılda kiliseye dönüştürülen Zeus Tapınağı’na yeni bölümler de eklenmiştir.

Olba Antik Kenti

Helenistik zamanda krallığın merkezi ve ticaret şehri olarak kurulan Olba Antik Kenti, Uzuncaburç’a 4 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Burada yapılan arkeolojik kazılarda, Milattan Önce 193 ile 211 arasına işaret eden, Septimus Severus döneminden kalan çeşme binası, su kemeri, tiyatro, nekropol ve evlerin kalıntıları ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca 150 metre uzunluğunda, 25 metre yüksekliğinde dört kemerli akuadük de buradaki bir diğer önemli yapıdır. Bu yapı ile su kemerini korumak ve çevreyi gözetlemek için kuleler inşa edildiği anlaşılmaktadır. Antik kentteki kaya mezarları ve lahitler oldukça ilgi çekicidir.

Şeytan Deresi Kanyonu ve Adam Kayalar

Silifke’de görülmesi gereken yerlerden olan Adam Kayalar, Şeytan Deresi Kanyonu’nun sarp yamaçlarında bulunan insan kabartmalarıdır. Milattan Önce 1’inci ila 2’inci yüzyıllar arasında yapıldığı düşünülen büyük boyutlardaki kabartmalarda; 11 erkek, dört kadın, iki çocuk, bir dağ keçisi ve bir Roma Kartalı kabartması mevcuttur. Kızkalesi’ni tepeden gören Şeytan Deresi Kanyonu’ndaki kabartmalar turistlerin yoğun ilgisini çekmektedir.

Cennet ve Cehennem Mağaraları

Silifke’nin Narlıkuyu Mahallesi yakınında bulunan bu çok derin mağaralar, doğal bir şekilde oluşmuştur. Bölgede en çok ziyaretçi çeken yerler arasındaki Cennet ve Cehennem Mağaraları, iki obruktan oluşmaktadır. Cennet Obruğu 135 metre derinliktedir. 450 basamak inildikten sonra ulaşılan mağaranın girişinde bir kilise bulunmaktadır. Burada ayrıca Helenistik dönemden kalan bir Zeus Tapınağı da mevcuttur. Cehennem Obruğu ise 110 metre derinliğe sahiptir ve dik olması nedeniyle inilmesi mümkün değildir.

Narlıkuyu, Poimenios Hamamı ve Üç Güzeller

Silifke’nin bu güzel beldesi, balık restoranlarıyla ünlüdür. Burada denizin dibinden çıkan tatlı sudan dolayı deniz suyu soğuktur ve ayrıca oldukça berraktır. Narlıkuyu, antik çağ ve Hıristiyanlık dönemlerinde Cennet ve Cehennem Mağaraları’na tapınmaya gelenlerin uğrak yerlerinden biriydi. Poimenios Hamamı’yla bilinmesine rağmen, beldede Roma ve Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları, taş kemerler ve sarnıçlar da mevcuttur. Poimenios Hamamı 4’üncü yüzyıl Roma dönemine aittir. Hamamın yıkanma kısmının tabanında, Üç Güzeller Mozaiği ismi verilen yarı tanrıça üç kız kardeş tasviri bulunmaktadır.

Aya Tekla Kilisesi

Meryemlik ismiyle de bilinen Aya Tekla Kilisesi, Taşucu Mahallesi yolu üzerinde bulunmaktadır. Burası, Hıristiyanlığı yayan St. Paul’ün vaazlarından etkilenmiş olan Aya Tekla’nın öldürüleceğini öğrendiğinde saklandığı mağaradır. İmparator Zenon’un, 6’ncı yüzyılda Aya Tekla’ya ithaf ederek yaptırdığı kilisenin yanı sıra buradaki sarnıç, hamam, şehir suru kalıntıları ve mezarlık bugünlere kadar varlığını sürdürmüştür.

Astım Mağarası

Cennet Obruğu’na sadece 300 metre uzaklıkta yer alan Astım Mağarası, Dilek Mağarası diye de bilinmektedir. İçine demir bir merdivenle inilebilen mağarada, birbiriyle bağlantılı galeriler, büyük sarkıtlar ve dikitler mevcuttur. Yazın nem oranı yüzde 85, kışın ise yüzde 95 olan bu mağaranın astımlılara iyi geldiği söylenmektedir.

Silifke Kalesi ve Tekirambarı Su Sarnıcı

Silifke’de görülmesi gereken en önemli yapılardan biri de Silifke Kalesi’dir. Kalenin Helenistik ya da erken Roma dönemine ait olduğu sanılmaktadır. 185 metre yüksekliğe sahip kale, ilçeye hakim bir tepede bulunmaktadır. Muhteşem bir panoramik manzara sunan kalenin çevresi ise hendekle çevrilidir. İçinde kemerli galeriler, depolar, su sarnıçları gibi kalıntılar yer alan Silifke Kalesi’nin yanında ise Tekirambarı Su Sarnıcı vardır. Sarnıcın Bizans zamanından kaldığı tahmin edilmektedir. 46 metre uzunluğa, 23 metre genişliğe ve 14 metre derinliğe sahip olan sarnıcın içine merdivenle inilebilmektedir.

Jüpiter Tapınağı

İlçe merkezinde bulunan Jüpiter Tapınağı, Milattan Sonra 2’nci yüzyılda yapıldığı tahmin edilen, 5’inci yüzyılda ise kiliseye dönüştürülen bir ibadet yeridir. Tapınağın doğu ve güney taraflarındaki sütun tabanlıkları orijinal haliyle durmaktadır, ancak 10 metre boyundaki korint başlıklı sütunlardan sadece bir tanesi ayakta kalmayı başarabilmiştir. Tapınağın Zeus adına inşa ettirildiği tahmin edilmektedir.

Taşköprü

İlçe merkezinde, Göksu Irmağı’nın üzerinde bulunan Taşköprü, Roma dönemi yapılarından biridir. Milattan Sonra 77 ve 78 yıllarında Kilikya Valisi L. Octavius Memor’un, imparator Vespasianus ile oğulları Titus ve Domitianus adına yaptırdığı düşünülmektedir. Aslı yedi gözlü olan köprü, geçirdiği restorasyonlar sonrasında beş gözlü olmuştur.

Tisan Koyu ve Afrodisias Mozaiği

Antik Afrodisias yerleşiminin tarihi bir bölgesi olan Tisan Koyu, aynı zamanda Kilikya Afrodisiası diye de bilinmektedir. Türkiye’nin en güzel koylarından olan Tisan, turkuaz denizi ve yemyeşil doğasıyla dikkat çekmektedir. Yunan kolonisi olarak kurulduğu için çok sayıda tarihi kalıntıya da ev sahipliği yapan koyda, kilise, kale gibi kalıntılar ve mozaikler bulunmaktadır. Yarımadanın doğu kıyısında, 6’ıncı yüzyıldan kaldığı anlaşılan Pantaleon Kilisesi’nin tabanında ise ünlü Afrodisias Mozaiği vardır. Buradaki kimi kalıntılar Milattan Önce 12’nci yüzyıla kadar uzanmaktadır.

Boğsak Koyu ve Adası

Silifke Antalya karayolu üzerine bulunan Boğsak Koyu ve Adası, Caretta Caretta kaplumbağalarının en önemli üreme bölgesidir. Çadır ve karavan tatilcilerinin de rağbet ettiği Boğsak Adası, geçmişi Milattan Önce 4 ila 8’inci yüzyıllara uzanan bir yerleşimdir. Roma ve erken Bizans dönemlerinden kalma ev, mezar, sarnıç ve kilise kalıntılarına ev sahipliği yapan Boğsak Adası, temiz denizi ve kumsalıyla vakit geçirilmesi oldukça keyifli bir yerdir.

Taşucu

Oldukça eski bir tarihi bulunan Taşucu beldesi, Milattan Önce 7’nci yüzyılda Holmi kolonisi tarafından kurulmuştur. Deniz korsanlarının saldırıları sonucu zayıflayınca Büyük İskender’in komutanı Selefkos Nikator burayı ele geçirmiştir. Yöre sakinlerinin “Manastır” dediği Antik Mylai Ören Yeri’nde, geç Roma ve erken Bizans dönemlerine ait yapı kalıntıları mevcuttur. Taşucu aynı zamanda, yolcu trafiği bakımından Türkiye ile Kıbrıs arasındaki en önemli kapıdır.

Silifke yemek kültürü

Mersin’in yemek kültürünü büyük oranda taşıyan Silifke’de, bulgurla yapılan bir tür sulu salata olan batırık ve arabaşı yöresel lezzetlerin başında gelmektedir. Topalak, sıkma, kulak çorbası, oklava çekmesi ve keşkeğin de ünlü olduğu ilçede, türkülere konu olan yoğurt da yaygın olarak tüketilmektedir. Silifke’de yerel lezzetleri tadabileceğiniz çok sayıda restoran bulunmaktadır. Bunlardan öne çıkanları; et yemekleriyle meşhur Taş Konak Restoran, yöresel kahvaltılık ürünleriyle sevilen Esentepe Kahvaltı Salonu, Narlıkuyu’da lezzetli balıklarıyla damakları şenlendiren Lagos Restaurant ve nefis deniz ürünlerini tadabileceğiniz İnci Restoran’dır.
Silifke Gece Hayatı

Silifke'de Gece Hayatı


Silifke gece hayatı

Gece hayatının hareketli olduğu Silifke’de, daha çok kumsallardaki mekanlar canlıdır. Özellikle yaz aylarında cıvıl cıvıl olan Silifke merkezi ile mahallelerde çok sayıda eğlence mekanı bulunmaktadır. İlçede öne çıkan eğlence yerleri; Altınkum Bar, Barış Gazinosu ve Teras Bar gibi mekanlardır. Rakı balık ikilisini buluşturmak isteyenlere hitap eden Mustafa Dayı’nın Yeri ise Kum Mahallesi’nde bulunmaktadır ve oldukça meşhurdur. Taşucu’nda bulunan eğlence mekanlarından ise en çok tercih edilen Bir Ara Brasserie’dir. Öte yandan Susanoğlu beldesi de gece hayatının aktif olduğu yerlerden biridir. Burada bulunan bar, pub ve kulüplerde geç saatlere kadar eğlenmek mümkündür.