Sinop Gezi Rehberi
Karadeniz kıyı şeridinin kuzey yönünde sivrilerek uzanmış olan Boztepe burnu ve yarımadası üzerinde kurulmuş olan
Sinop ili, 5 bin 862 kilometrekare yüzölçümüne sahiptir. Batısında Kastamonu, güneyinde Çorum, güneydoğusunda Samsun, kuzeyinde ise Karadeniz bulunan Sinop’un, toplamda 475 kilometre olan il sınırlarının 300’ü kara, 175 kilometresi ise denize kıyıdır. Sinop’un dağları denize paralel konumda bulunup, kuzeybatıdaki yüksek dağlar kent merkezine yaklaştıkça alçalıp sahil ovalarına dönüşür. Boyabat-Durağan bölgesindeki Kızılırmak Vadisi ildeki tek vadidir. Boyabat ovasını sulayarak Kızılırmak'la birleşen Gökırmak’ın yanı sıra Ayancık, Çatalzeytin, Kanlıçay, Kabalı ve Karasu çayları önemli akarsulardır. İki adet limanı bulunan Sinop’ta şehrin kuzeybatısında Akliman, güneydoğusunda iç liman bulunur. Nemli ve yarı nemli iklim görülen ilde; kış ayları serin, yaz ayları ise ılık yaşanır. Kent merkezi ile Gerze, Erfelek, Türkeli, Ayancık ve Dikmen ilçelerinde Karadeniz iklimi hakimken; Boyabat, Saraydüzü ve Durağan ilçelerinde ise dağların etkisi nedeniyle Karadeniz iklim özellikleri daha az görülür.
Ormanları ve bitki örtüsüyle büyüleyen şehir; Sinop...
Sürekli yağış aldığı için zengin bir orman ve bitki örtüsüyle kaplı olan Sinop, doğal güzellikleri ile büyüleyici bir ildir. İlde en çok çam, gürgen, meşe, köknar, dişbudak, kayın, karaağaç ve kavak türleri bulunur. Ayancık, Boyabat ve Türkeli bölgelerini kaplayan Çangal Ormanları ilde en fazla ağaç çeşidini barındıran bölgedir. Dıranaz, Soğuksu, Göktepe ve Elekdağ ormanları ise oluşturduğu güzel manzaranın yanı sıra ekonomik olarak da önemli bir değere sahiptir. Sinop’un kıyısında Akdeniz bitkilerine rastlamak da mümkündür. Karaağaç, meşe, fındık, kayın, çınar, gürgen, kızılcık, sarıçam ve karaçam ağaçları, rakımın bin 800 metreye kadar yükseldiği bölgelere kadar görülür. Sinop’taki en büyük orman olan Giregöz, deniz seviyesine yakın bir yükseltiye sahiptir. Ayancık ormanlarında ise köknar, çam, gürgen, kayın, ıhlamur, meşe, kavak, çınar ve kestane yaygındır. Eski ve doğal yapısıyla dikkat çeken Gerze ormanlarında ağaçlar oldukça sık ve büyüktür. Rakımı düşük olan bölgelerde kayın ve gürgen olmak üzere belli başlı iki çeşit ağaç türüne sahip bu ormanlarda, 800 metrenin üzerindeki yerlerde köknar da görülür. Gür bir orman altı örtüsüne sahip olan Gerze ormanlarında; ılgın, kızılcık, defne ve çitlenbik yaygındır. Ayrıca yaban menekşesi, mayıs karanfili, çuha çiçeği, küçük kırlangıç otu, ciğer otu, çezgir menekşesi bitkileri de mevcuttur.
Yaban hayvanı popülasyonu bakımından da zengin olan Sinop’ta daha çok karasal canlılar dikkat çekerken, sucul canlılara da ratlanır. Memelilerden karaca ve kızıl geyiğin Sinop’ta yaşadığı tespit edilirken, sucul ekosistemlerde yayılış yapan türler ise su samuru, yunus ve afalinadır. Yapılan araştırmalara göre, Sinop’ta karasal ve sucul biyotoplarda 42 memeli türü saptanmıştır. Uzun kanatlı yarasa, nesli tehlike altında olan bir tür olup nalburunlu yarasa da risk kategorisinde değerlendirilmiştir. Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı’nda yapılan çalışmalarda, 46 balık, dört amfibyum, altı sürüngen, 152 kuş ve 31 memeli olmak üzere 255 omurgalı saptanmıştır. Alanda varlığı tespit edilen 152 kuş türünün, 15 takım 33 familyaya ait olduğu ortaya çıkmıştır. En fazla kuş türüne sahip familyanın ördekgiller olduğu; Çullukgiller, Ötleğengiller ve İspinozlar’ın bunu takip ettiği belirlenmiştir.
Sinop’un ilçeleri bir başka güzel...
Ayancık
Sinop kent merkezine 56 kilometre mesafede bulunan Ayancık ilçesi, kuzeyde Karadeniz, güneyde Boyabat ve Kastamonu’ya bağlı Taşköprü ilçeleri, batıda Türkeli ve doğuda ise Erfelek ilçesi ile çevrilidir. Yüzölçümü 866 kilometrekare olan ilçenin 71 köyü mevcuttur.
Boyabat
Sinop-Ankara yolu üzerinde yer alan Boyabat ilçesi, şehir merkezine 81 kilometre mesafededir. Doğuda Durağan, batıda Kastamonu’ya bağlı Hanönü ve Taşköprü, kuzeyde Ayancık, Gerze ve Erfelek, güneyde Saraydüzü ve Çorum’a bağlı Kargı ilçeleri ile komşudur. Yüzölçümü bin 568 kilometrekare olan ilçeye bağlı 107 köy bulunmaktadır.
Dikmen
Sinop şehir merkezine 73 kilometre mesafede yer alan Dikmen ilçesi, kuzeybatısında Gerze, güneyinde Durağan, batısında Boyabat ve doğusunda ise Samsun’a bağlı Yakakent ilçesi ile çevrilidir. Yüzölçümü 450 kilometrekare olan ilçenin 28 köyü mevcuttur.
Durağan
Kent merkezine 112 kilometre mesafede bulunan Durağan ilçesi, kuzeyde Dikmen, batıda Boyabat, güneybatıda Saraydüzü, güneyde Samsun’a bağlı Vezirköprü ve doğuda yine Samsun’a bağlı Alaçam ilçeleri ile komşudur. Yüzölçümü bin 34 kilometrekare olan Durağan’ın 70 köyü bulunur.
Erfelek
Sinop merkezine 34 kilometre mesafede yer alan Erfelek ilçesi, doğusunda kent merkezi, güneyinde Boyabat, batısında Ayancık, kuzeyinde Karadeniz ile sınırdır. Yüzölçümü 410 kilometrekare olan ilçeye bağlı 46 köy mevcuttur.
Gerze
Sinop’un kıyı şeridinde bulunan ilçelerinden Gerze, kent merkezine denizden 13 mil, karayolu ile ise 34 kilometre uzaklıkta yer alır. Doğusunda Dikmen, batısında Sinop, kuzeyinde Karadeniz, güneyinde Boyabat ve Durağan ilçeleri ile çevrili olan Gerze’nin yüzölçümü 594 kilometrekaredir. İlçeye bağlı bir belde ve 41 tane köy bulunur.
Saraydüzü
Sinop’un en güneyinde bulunan Saraydüzü ilçesi, şehir merkezine 103 kilometre mesafede yer alır. Güneyde Çorum’a bağlı Osmancık, güneydoğuda Samsun’a bağlı Vezirköprü, güneybatıda Çorum’a bağlı Kargı, kuzeyde Boyabat ve kuzeydoğuda ise Durağan ilçeleri vardır. Yüzölçümü 260 kilometrekare olan ilçeye bağlı 30 köy mevcuttur.
Türkeli
Sinop’un kıyı şeridinde bulunan ilçelerinden biri de Türkeli’dir. Şehir merkezinin batısında bulunan ilçenin, il merkezine uzaklığı 92 kilometredir. Doğuda Ayancık, batıda Kastamonu’ya bağlı Çatalzeytin, güneyde Kastamonu’ya bağlı Taşköprü, kuzeyde ise Karadeniz ile çevrili olan Türkeli’nin yüzölçümü 421 kilometrekaredir. İlçeye bağlı bir tane belde ve 31 tane de köy bulunmaktadır.
Sinop’a gitmenin yolları...
Karayolu Ulaşımı
Sinop’a ulaşım için karayolu öncelikli seçenektir. Kent merkezinde bulunan otobüs terminali ile çevre illere ve büyükşehirlere ulaşım oldukça kolaydır. İstanbul ve Ankara’ya her gün karşılıklı otobüs seferleri vardır. Sinop’un bazı illerle olan mesafesi şöyledir:
İstanbul; 679 kilometre,
Ankara; 412 kilometre, İ
zmir; 1005 kilometre,
Samsun; 165 kilometre,
Kastamonu; 190 kilometre,
Trabzon; 496 kilometre,
Antalya; 965 kilometre.
Havayolu ve Denizyolu Ulaşımı
Şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta bulunan
Sinop Havaalanı’ndan İstanbul’a her gün tarifeli uçak seferleri düzenlenmektedir. Diğer şehirlere de aktarmalı olarak İstanbul bağlantılı gitmek mümkündür. Kent merkezi ile havalimanı arasındaki ulaşım havayolu servisi, dolmuş veya taksilerle sağlanabilir. Ayrıca kent merkezinde bulunan Sinop Limanı’ndan denizyolu ulaşımı mümkündür.
Sinop ucuz uçak bileti
Oldukça ucuz fiyatlar ile Sinop otelleri de Tatil City‘de. Sinop otelleri içinden en uygun ve en ucuz fiyatlı olanları seçtik. Ucuz tatil paketleri ile ekonomik Sinop uçak bileti de sitemizde!..
Sinop’da yapılacak şeyler
Sinop’a gitmek isteyenler için çeşitli bilgiler… “Sinop’da Yapılacak Şeyler” bu şehir hakkında turistik bir el kitabı gibi hazırlandı. “Bu yazılanlar bana yetmez” diyenler için de çok daha fazla detay içeren Sinop Gezi Rehberi hazırladık.
Sinop - Kültür Tarih Yemek
Amazonlardan Cumhuriyet dönemine Sinop...
İnsan yerleşimi çok eski zamanlara dayanan Sinop’un tarihi, savaşçı kadınlar olarak bilinen efsanevi Amazonlara kadar gider. Hititlere ait belgelerde Sinop ve çevresinde Amazon ve Kaşkarların yaşadığı belirtilmiştir. Anadolu’nun ilk siyasi birliğini kuran Hitit İmparatorluğu’nun sınırlarında bulunan Sinop ve çevresine, o dönem Gasgas deniliyordu. Milattan Önce 8’inci yüzyılda Kimmerler, ardından da Frikya ve Lidya kralları Sinop’a hakim olmuşlardır. Milattan Önce 6’ncı yüzyılda, Perslerin Lidya Krallığı’nı yenerek, Anadolu’nun önemli bir kısmını ele geçirmesiyle Miletoslular bölgeye yerleşmiş ve Sinop’u bir İyon sitesi haline getirmiştir. Daha sonra Sinop, süreç içinde Kapadokya, Makedonya ve Pontus krallıklarının kontrolüne girdi. Milattan Önce 169 yılında Pontus Krallığı’nın başkenti olan Sinop, ardından Romalıların egemenliğine dahil oldu. Milattan Sonra 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye bölünmesiyle Sinop da diğer Anadolu kentleri gibi Doğu Roma (Bizans)’nın sınırlarında kaldı. 1085 yılında Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Birinci Süleyman Şah’ın komutanı Karatekin tarafından fethedilen Sinop, Haçlı Seferleri’yle birlikte yeniden Bizanslıların kontrolüne geçti. Dördüncü Haçlı Seferi’nden sonra 1204’te kurulan Pontus-Bizans devletinin sınırlarında kalan Sinop, Selçuklu Sultanı Birinci İzzettin Keykavus’un, Bizans İmparatoru Alexius Commenus’u yenmesiyle Selçukluların Karadeniz’deki en önemli kenti haline geldi.
Osmanlılar döneminde, Trabzon’un ardından ikinci dereceye düşen Sinop, 17’nci yüzyılda Sivas eyaletinin sekiz sancağından biri olan Samsun’a kaza statüsünde bağlanmıştır. Tanzimatın ardından Kastamonu vilayeti kuruldu ve Sinop, bu vilayetin dört sancağından birinin merkezi haline getirilerek, üç kazaya sahip oldu. Daha sonra ise bağımsız sancak yapıldı. Tarihi boyunca önemli bir yerleşim yeri olan Sinop, Cumhuriyet döneminde il statüsüne kavuştu.
Doğasıyla ve tarihi eserleriyle Sinop’un gezilecek yerleri...
Doğal güzellikleri ve zengin tarihiyle Karadeniz bölgesinin önemli illerinden olan Sinop, ziyaretçilerine muhteşem manzaralar ve deneyimler sunuyor. Doğal güzelliklerini gezmek, dinlenmek, tarihi eserleri incelemek, denize girmek ve doğa sporları yapmak için eşsiz imkanlar sunan Sinop’un gezilecek yerlerini sizin için derledik.
Bir yandan ormanları ile büyüleyici bir güzellik sunan Hamsilos Koyu, diğer yandan da denizin karaya sokulduğu manzarayla eşsiz bir seyir sunuyor. Birinci derece doğal sit alanı olan bu muhteşem koy, Deveci Deresi Vadisi’nin alt kısmının, karada oluşan çöküntü sonucunda su altında kalmasıyla oluşmuş. Dünyadaki tek örneği Norveç’te olan Hamsilos Koyu, Sinop’un ziyaret edilen turistik yerlerinin başında geliyor.
Sinop’un Ayancık ilçesinde, Kastamonu karayolunun 38’inci kilometresinde yer alan Akgöl, 1991’de Akgöl Yaylası ismiyle turizm merkezi ilan edildikten sonra daha çok ilgi görmeye başladı. Göknar ve çam ormanları arasında bulunan bu harika yer, yeryüzünde en az bulunan bazı bitki türlerini de barındırıyor. Akgöl kıyısında piknik yapmak veya amatör olta balıkçılığı için uygun yerler bulunuyor.
Ayancık sınırlarında bulunan ve Akgöl’e sadece 7 kilometre mesafedeki İnaltı Mağarası, Sinop’un bir diğer doğal harikası olarak biliniyor. Mağaraya gitmek için yarım kilometrelik yolu yürümek gerekiyor. Kesin olarak belirlenememekle birlikte yapılan araştırmalara göre 2.2 kilometre civarında bir uzunluğa sahip İnaltı Mağarası’nda pek çok sarkıt, sütun, dikit, damlataş havuzu, örtü ve duvar damlataşları bulunuyor.
Sinop’un Erfelek ilçesine bağlı Tatlı köyünde bulunan Tatlıca Şelaleleri, kent merkezine 40 kilometre mesafede yer alıyor. Aynı vadi içinde sıralanan 30 tane şelaleden oluşan Tatlıca Şelaleleri, bu özelliğiyle dünya genelinde benzersiz olarak kabul ediliyor. Meraklıları için şelaleler bölgesinde yürüyüş, piknik, av turizmi için oldukça uygun yerler olduğunu belirtmeden geçmeyelim.
Sinop şehir merkezinden 20 kilometre uzaklıkta bulunan Sarıkum Gölü’nün en dikkat çekici özelliği; orman, deniz, çöl ve gölün birarada bulunmasıdır. Muhteşem bir doğal ortam sunan göl, yaban hayatın renkliliğine de güzel bir örnek oluşturuyor. Bir lagün gölü olan Sarıkum çevresinde; karaca, çakal, tilki, toy, gelincik, yaban domuzu, vaşak, çulluk, kuğu gibi hayvan türlerini bolca görmek mümkün.
Surlarla çevrili olan Sinop’un batısındaki nekropolden ve şehir içinden çıkarılan tarihi eserler, önceleri Mekteb-i İdadi’de toplanıyordu. 1932’de eserler artınca Pervane Medresesi’ne taşındılar ve depolanması burada devam etti. 1941’de ziyarete açılan Arkeoloji Müzesi, 1945’te memurluk ve 1947’de müdürlük olup, ardından yine memurluk statüsünde faaliyete devam etti. İçinde Selçuklu Türbesi ve Serapis Mabedi temeli yer alan bir bölgede başlatılan çalışmalar, 1970 yılında tamamlanarak yeni müze binası inşa edildi. Arkeoloji Müzesi’nde önemli teşhir salonları yer alıyor. Müzenin bölümleri Koridor, Küçük Buluntular Salonu, Taş Eserler Salonu, Amphora Salonu, Sikke Bölümü, İkona Bölümü ve Bahçe Teşhiri olarak adlandırılıyor. Sergilenen eserler arasında; Milattan Önce 4’üncü yüzyılda yapılan bir antlaşmayı gösteren taş kitabe, İlk Tunç Çağı’ndan Bizans Çağı sonuna kadarki dönemi içeren kap-kacak, madeni aletler, vazolar, pişmiş toprak heykelcikler gibi eserler, Arkaik Çağ’dan mezar kalıntıları, tuğla ve kiremit üretim atölyeleri ve fırınları, sikkeler, ikonalar gibi çok sayıda çeşit bulunuyor.
Etnografya Müzesi
Sinop şehir merkezindeki eski bir konak içinde bulunan Etnografya Müzesi, geleneksel Sinop konağına dair pek çok özellik sunuyor. İki girişi bulunan konağın alt katı moloz taştan, üst iki katı ise ahşap ve tuğladan inşa edilmiş. Oldukça güzel bir avlusu bulunan müzeye bakımlı bir bahçeden geçilerek giriliyor. Duvar ve tavan süslemeleri ile motifleri harika birer sanat eseri olan binanın üst katları yaşam odaları olarak düzenlenmiş. Bu katta; kıyafetler, halılar, kilimler, yataklar ve ahşap dolaplar dahil pek çok şeyi görmek mümkün.
Sinop’a gidip de Sinop Kalesi ziyaret edilmeden dönülmez. Oldukça ünlü olan bu kalenin tarihi Milattan Önce 2000’li yıllara kadar dayanıyor. O dönem bölgede yaşayan yerli kavim Gaskalar ya da Milattan Önce 8’inci yüzyılda kente yerleşen göçmenler tarafından yapıldığı sanılıyor. 7’nci yüzyılda Kimmerler’in istilasının ardından yeniden onarılan kaleler, Pontus Krallığı için de çok önemliydi. Roma ve Bizans dönemlerinde sürekli onarım gören Sinop şehir surları, yarımadanın boyun kısmını tamamıyla sarar. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde altı tane kapıdan söz eder. Bugüne kalan ise sadece Kumkapı ve Lonca Kapısı’dır.
Gökırmak Vadisi’nde, karşı karşıya duran iki sarp kayalık yükseltiden birinin üzerinde kurulan Boyabat Kalesi, kayaların yapısı göz önünde bulundurularak yapılmıştır. Kulelerinin bir kısmı dikdörtgen, bir kısmı ise yuvarlak şekilde inşa edilmiştir. İçte kulelere çıkan merdivenler bulunur. Geç Roma, Erken Bizans dönemlerine ait kalıntıların da sergilendiği kale, mevcut görüntüsüyle Osmanlı kalesi özelliğine sahiptir. Bu görüntü, kalenin Geç Roma zamanından Osmanlı zamanına kadar kullanıldığına işarettir.
Üç tarafı denizle çevrili olan cezaevinin içindeki kale, 4 bin yıllık bir tarihe sahiptir. Buranın cezaevi olarak kullanıldığına dair en eski kanıtlar 1568 yılına aittir. Bizans, Pontus, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde korunan ve güçlendirilen kalenin burçları 1500'lü yıllardan itibaren zindan olarak kullanılmaya başlanmıştır. Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Burhan Felek, Kırım Hanı Devlet Giray gibi çok sayıda ünlü isim bu cezaevinde yatmıştır. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde de bu zindanlardan söz edilmiştir. Pek çok şiire ve türküye konu olan Tarihi Sinop Cezaevi, 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilmiş ve ziyarete açılmıştır.
Sinoplu olduğu bilinen ünlü filozof Diyojen’in heykeli, Sinop şehrine girenleri karşılamaktadır. Rivayete göre, medeniyete karşı olan Diyojen, bir fıçı içinde yaşar ve tek mal varlığı da bir su kabıdır. Bir gün eliyle su içen bir çocuk görür ve su kabının da kendisine fazla olduğunu düşünerek onu atar. Ünlü “Gölge etme, başka ihsan istemem” sözünü, Makedonya Kralı
Büyük İskender’in kendisinden bir isteği olup olmadığını sorması üzerine söylediği bilinir.
Türkiye’nin en kuzey noktası olan İnceburun’da görülmesi gereken güzel bir fener bulunur. Deniz seviyesinden 38 metre yükseklikte yapılan fener,
1863’te inşa edilmiştir ve yüksekliği 12 metredir. Sinop şehir merkezine
20 kilometre mesafede bulunan fenere gitmek için Akliman yolu takip edilir.
Alaaddin Camii
Sinop şehir merkezinde bulunan Alaaddin Camii, evkaf kayıtlarında Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat’a ait olarak yazılmıştır. Selçuklu devletinin 1214’te Sinop’u fethetmesinin ardından yapıldığı tahmin edilmektedir. Avlusuyla birlikte 2009 yılında onarımdan geçen caminin avlusu kuzeydoğu köşesinde bulunur. İçinde 11 tane sanduka bulunan İsfendiyaroğulları türbesi vardır.
Sinop Yemekleri
Sinop mutfağından sizin için seçtiklerimiz…
Sinop Mantısı
Sinop mantısı; un, yumurta, su, soğan, tuz, karabiber, ceviz ve kıymadan yapılır. Yumurta, un, tuz ve suyla yapılan hamur parçalara ayrıldıktan sonra bir süre dinlendirilir. Daha sonra hamur parçaları oklava ile orta kalınlıkta açılarak, beşer santimlik kare şeklinde kesilir. Bunların içine kıyma, soğan, tuz ve karabiberden oluşan karışım konulur. Pişirildikten sonra üzerine kızgın tereyağı dökülerek servis edilir.
Hamursuz Tatlısı
Yumurta, süt ve un karıştırılarak, tatlı hamuru yumuşaklığında yoğrulduktan sonra bir süre dinlendirilir ve küçük parçalara ayrılır. Biraz un ve nişasta birbirine karıştırıldıktan sonra yufkalar hazırlanır. Bu yufkaların iki tarafı da hafif kızarana kadar pişirilir. İçinde su olan tepsiye batırılıp çıkarılan yufkalar yağlanmış olan başka tepside üst üste konulur. En son yağlanıp börek şeklinde kesilip fırına konur. Hazırlanan tatlı şerbeti üzerine eklenir.
İçli Tava
Hamsiler ayıklanıp kılçıkları temizlenir. Diğer yanda yağda kızartılan soğana pirinç eklenir ve karıştırılarak bir süre pişirilir. Ardından tuzu eklenir ve üzerini kapatacak kadar su eklenerek pişmeye devam eder. Suyunu çeken pilava karabiber, maydanoz, nane konulur ve bir süre bekletilir. Hamsiler sırtlarına un sürülerek yağlı tepsiye sırt kısımları değecek şekilde yerleştirilir. Dinlenen pilav üzerine dökülür. Hamsilere çırpılmış olan yumurta sürülerek fırına konur.
Nokul
Sinop’ta oldukça yaygın olan bu börek, misafir ikramlarında başrolü oynar. Üzümlü, cevizli, kıymayı ve yoğurtlu gibi farklı çeşitleri bulunan nokulun malzemesi yapılan türe göre farklılık gösterir. Kıymalının yapılışında; un, su, tuz ve maya karışımı kulak memesi kıvamında hamur şekline getirilir ve dinlendirilir. Diğer yanda ince ince doğranan soğanlar pembeleşinceye kadar yağda kızartılır. Başka bir kapta daha önce kavrulmuş olan kıyma, tuz, karabiber ve isteğe göre karanfil içine konulur. Hamur parçalara ayrıldıktan sonra yağlanır ve içi eklenir. Yumurta eklenerek orta sıcaklıktaki fırına verilir.
Kestaneli İç Pilav
Kestanesi meşhur olan Sinop’ta; haşlama, kebap gibi çerezlik çeşitleri olsa da kestane aynı zamanda bazı yemeklerin ana malzemesidir. Bunlardan biri de kestaneli iç pilavdır. Yıkanmasının ardından bir tavada yağsız olarak kavrulan kuşbaşı etin suyu çekilince, içine kekik, karabiber gibi baharatlar ve biraz tereyağı konulur. Bir süre daha kavrulan et, pişince tuz eklenir ve tava ocaktan indirilir. Başka bir tencerede soğanlar tereyağı ile bir süre pişirilir. Yemeğin hazırlanması sürecinde pek çok işlem yapılır. Oldukça zahmetli ve yapması uzun süren bu yemekte son aşamada kavrulmuş kestaneler tencereye eklenir.
Mısır Çorbası
Bir akşam önce soğuk suyla ıslatılan çorbalık mısır ve barbunya ile hazırlanan bir çorbadır. Su eklenerek bir süre haşlandıktan sonra ayrı bir tencerede kavrulan kemikli et, bu karışıma ilave edilir ve pişirme işlemi sürer. Biraraya geldiklerinde pişmeye devam edebilmeleri için mısırın ve etin önce tam olarak pişmemesi gerekiyor. Ayrı bir kapta iri doğranan ve yağda hafif kızartılmış soğan, tuzla birlikte yemeğe eklenir. Bir süre daha pişirildikten sonra yenmeye hazırdır.
Sinop’ta festivalin her çeşidini bulmak mümkün...
Sinop ve ilçelerinde çeşitli başlıklar altında çok sayıda panayır, yağlı güreş şenliği ve festival düzenlenir. Bunların başlıcaları; eylül ayı sonlarına doğru yapılan Geleneksel Ayancık Panayırı, mayıs ayının ikinci haftasında Taşmanlı ve Bektaşağa köylerinde ayrı ayrı düzenlenen Hıdrellez Şenlikleri, temmuz ayı ortalarında gerçekleştirilen Gerze Kültür ve Sanat Festivali, yine temmuz ayında organize edilen Dikmen Karakucak ve Yağlı Güreşleri, Kebap ve Eğlence Festivali, temmuz sonunda yapılan Ayancık Kültür-Sanat ve Keten Festivali, Ağustos ayı başlarında düzenlenen Türkeli Belediyesi Yaz Şenlikleri, eylül ortalarına doğru gerçekleştirilen Erfelek Panayırı, eylül ayının ikinci veya üçüncü haftası düzenlenen Dikmen Hayvan ve Emtia Panayırı, temmuz ayında organize edilen Uluslararası Sinop Motosiklet Festivali ve ağustos ayında yapılan Boyabat Domates Festivali’di
Sinop ucuz uçak bileti
